Elimden bir şey gelmiyor Çeviri Portekizce
105 parallel translation
Seni incitmek istemem, ama elimden bir şey gelmiyor.
Não quero magoar-te, mas não consigo evitá-Io.
Sanırım bu konuda elimden bir şey gelmiyor.
Acho que não há nada que eu possa fazer.
Elimden bir şey gelmiyor.
E não há nada que eu possa fazer.
Oğlum çok değişti ama elimden bir şey gelmiyor.
O meu filho mudou, mas não posso fazer nada.
- Albay Courtney ile konuşmak istiyorum. - Elimden bir şey gelmiyor canım.
Não pude evitá-lo, lamento.
# Deniyorum, deniyorum elimden bir şey gelmiyor
"Eu tento e tento mas não posso fazer nada."
Zavallı ben, ağlamaktan ve korkunç bir ızdırap çekmekten başka... elimden bir şey gelmiyor.
Pobre de mim... nada mais faço que chorar... que me sentir cheia... de angustiantes temores.
- Biliyorum. - Komiser Bey, elimden bir şey gelmiyor.
- Tenente, não faço nada dela.
Elimden bir şey gelmiyor.
Não posso evitá-lo.
Üzgünüm dostum, bir kez böyle huysuzlaştı mı elimden bir şey gelmiyor.
Desculpe, amigo. Não há nada que eu possa fazer assim que ela fica irritadiça.
Bunun için üzgünüm ama elimden bir şey gelmiyor.
Desculpem-me mas eu não posso evitar.
Mutlu olmasının Johnny'nin dönüşüne bağlı olduğu hissine karşı elimden bir şey gelmiyor.
Vendo como se sente sei que depende do regresso de Johnny.
Ben ne kadar hızlandıkça o kadar daha çok yaklaşıyor bana. Elimden bir şey gelmiyor ama beni yakalamasına az kalmış gibi geliyor.
Está a aproximar-se, e por mais veloz que seja, não posso deixar de sentir que o passado está a alcançar-me.
Anlıyorum, ama elimden bir şey gelmiyor.
Eu percebo, mas não há nada que possa fazer neste momento.
- Elimden bir şey gelmiyor.
- Não tenho escolha.
Ben korkağın tekiyim, güçsüzüm. Elimden bir şey gelmiyor.
Eu sou covarde e fraca, em nada posso ajudar.
Elimden bir şey gelmiyor.
- Não posso fazer nada.
Ama o kadar tutucu ki elimden bir şey gelmiyor.
Só que é tão reaccionário que às vezes disparato.
Elimden bir şey gelmiyor! Eziliyorum!
Eu não posso ajudar nisso, eu estou moído.
Afedersin ama elimden bir şey gelmiyor.
Lamento, eu não posso fazer nada.
Onu çok seviyorum, ama elimden bir şey gelmiyor.
Gosto tanto dele, e nada posso fazer.
Her şeyimi biliyor ve elimden bir şey gelmiyor.
Ele sabe tudo de mim. Não posso fazer nada.
Üzgünüm, elimden bir şey gelmiyor.
Desculpe, não posso ajudar nisso.
Erkek kardeşim hiçbir şey hatırlamıyor. Elimden bir şey gelmiyor.
O meu irmão não se lembra de nada, do que eu faço...
Bazen elimden bir şey gelmiyor.
Não se eu puder evitar.
Ve onu durdurmak için elimden bir şey gelmiyor ama deniyorum.
E não posso fazer nada para o parar, mas estou a tentar.
Elimden bir şey gelmiyor fakat ruhlara güveniyorum.
Não posso acreditar. São os espíritos.
Elimden bir şey gelmiyor, Joe.
Vou dizer-lhe o seguinte.
Elimden bir şey gelmiyor, Fritzi.
- Não tenho alternativa, Fritzy.
Elimden bir şey gelmiyor.
Não posso fazer nada.
Çünkü yaşayan, nefes alan pisliğin tekisin ve benim elimden bir şey gelmiyor katlanamıyorum, sana ağlayamıyorum, elimden bir halt gelmiyor aşağılık piçin tekisin.
És um merdas, vivo! E eu não aguento mais! Eu não posso chorar por ti!
Dışarıdan elimden bir şey gelmiyor.
Não posso fazer muito do lado de fora.
Ama elimden bir şey gelmiyor.
Não posso seguir em frente.
Seni hâlâ seviyorken elimden bir şey gelmiyor.
Não consigo evitar que ainda te amo.
Keşke Adam'ı kızdırmasaydın. Benim elimden bir şey gelmiyor.
não há nada que eu possa fazer.
Kişisel olarak algılamıyorum, Albay Travis... Elimden başka bir şey gelmiyor, size iyi günler diliyorum.
Não tomo como insulto pessoal, Coronel Travis, se não seria forçado a agir para além de dar os bons dias.
Elimden bir şey gelmiyor.
Tem razão, mas a culpa não é minha.
Ozaman benim elimden de bir şey gelmiyor artık.
Deixa-os fazer o que têm a fazer.
- Yanıma geldiğin zaman sana demiştim ki Masters'ı enselemek istiyorum ama elimden bir şey gelmiyor.
- Eu disse-te que ia apanhar o Masters.
Ohh, iyi olduğum tek bir şey var ve onun için de elimden birşey gelmiyor.
A única coisa em que sou bom, e não a posso fazer mais.
Elimden başka bir şey gelmiyor.
Neste momento, é o único que tenho.
Tanrım, Prue'yu öldürüşünü izleyeceğim ve elimden hiç bir şey gelmiyor.
Céus, vou vê-la a matar a Prue, e não há nada que possa fazer para o evitar.
Herkes için bunun kötü bir zamanda olduğunun farkındayım ama bu konuda da elimden hiçbir şey gelmiyor.
Sei que isto vem numa má altura para todos mas não posso fazer nada sobre isso.
Sözünü tutamadığına göre elimden başka bir şey gelmiyor.
Se não tendes palavra, não me deixais alternativa.
Elimden bir şey gelmiyor.
Eu não posso fazer nada!
Elimden başka bir şey gelmiyor.
Só consegui arranjar isto.
Benim elimden başka bir şey gelmiyor.
Não posso fazer mais nada.
# Elimden başka bir şey gelmiyor.
Que não me resta Mais nada a fazer
- Çünkü elimden başka bir şey gelmiyor.
- Porque não tenho escolha.
Elimden başka bir şey gelmiyor.
Não tenho mais nada!
Bu dünyada en nefret ettiğim şey uzlaşma olsa da elimden başka bir şey gelmiyor.
Odeio o compromisso mais que qualquer coisa no mundo. O que mais posso fazer.