Elimden geleni yaptım Çeviri Portekizce
898 parallel translation
O beni öldürmeden, ben onu öldüreyim diye elimden geleni yaptım.
Tentei evitar que me matasse.
- Elimden geleni yaptım.
Fiz o que pude.
Bugüne kadar sizin için elimden geleni yaptım.
Tenho feito o melhor que sei por ti, até agora.
Elimden geleni yaptım.
Isto é o melhor que posso fazer.
Elimden geleni yaptım.
Fiz tudo o que podia, consigo.
Onun için elimden geleni yaptım Steve.
Fiz tudo o que podia por ele, Steve.
- Elimden geleni yaptım.
- Fiz o meu melhor.
- Üzgünüm, elimden geleni yaptım.
- Sou culpado, mas esforcei-me.
- Elimden geleni yaptım.
- Tão amável quanto possível.
- Ama kabul edin, elimden geleni yaptım.
- Mas tem de admitir que tentei.
Onu etkilemek için elimden geleni yaptım ama zaten her erkek aşık...
É claro que fiz tudo o que pude para a arrebatar, mas não é o que faz o am...
" Bu çocuk için elimden geleni yaptım.
" Eu fiz tudo
Elimden geleni yaptım.
Muito bem.
Savaşta elimden geleni yaptım.
Lutei no campo de batalha.
Şey elimden geleni yaptım.
Eu fiz tudo o que pude.
Leo'yu kalabalıktan kurtarmak için elimden geleni yaptım.
Fiz o que pude para salvar o Leo daquela multidão.
Elimden geleni yaptım.
Eu fiz tudo que eu pude.
Ben elimden geleni yaptım.
Se quiser, não o vou impedir.
- Elimden geleni yaptım.
- Bem, fiz o melhor que pude.
Sana sadakatle hizmet ettim yüce tanrı, elimden geleni yaptım.
Te servi fielmente, oh deus, de minha humilde maneira.
Elimden geleni yaptım.
Fiz o que pude.
Sebastian yeni ölmüştü, hastaydım ama elimden geleni yaptım.
O Sebastian tinha morrido, eu estava doente, mas fiz o que pude.
Elimden geleni yaptım.
O melhor que pude.
Ve ben dikkatlerini çekmek için elimden geleni yaptım.
E eu, deliberadamente, tentei chamar-lhes a atenção.
Ben elimden geleni yaptım!
Fiz o melhor que pude!
Elimden geleni yaptım.
Fiz o meu melhor. Puxei mesmo por ele.
Bebek bakıcısı olarak elimden geleni yaptım, ama korkarım tipim bu değil.
Fiz o melhor que pude como ama, mas acho que não seja o tipo dela.
Tanrı biliyor yolculuğunu güzel geçirtmek için elimden geleni yaptım.
Deus sabe que fiz o melhor para fazer a viagem agradável para ela.
Ülkemizin zor zamanlarında sık sık Başsavcı olarak gizli polis ile birlikte çalışarak bilgi edinmek ve kanıt toplamak için elimden geleni yaptım.
Em tempos difíceis, como estes agora, para o nosso país... é sempre necessário que o promotor público... juntamente com a Polícia de Segurança obtenham informações e evidências... da maneira que puderem.
- 257 derece, nokta 3. Sizi ve adamlarınızı kurtarmak için elimden geleni yaptım.
Capitão, eu... só quero assegurá-lo de que o que fiz foi a pensar em salvá-lo e aos seus homens.
General, ben elimden geleni yaptım.
General, já fiz tudo o que podia.
Elimden geleni yaptım.
Fiz melhor que podia, Sr. Vandergelder.
Elimden geleni yaptım. Üniformasıyla gömülmesi için onu evine götürdüm.
Fiz o que pude... o levei a casa e o enterraram com o seu uniforme.
Elimden geleni yaptım!
É injusto, eu fiz o meu melhor.
Biz Saint-Tropez'den geleli altı ay oldu. Onun için, elimden geleni yaptım.
Há seis meses que viemos de Saint-Tropez.
Bak, ben elimden geleni yaptım. İlişkimizin yanlış bir yöne doğru yanlış ve tehlikeli bir yöne doğru gittiğini anlar anlamaz bunu anlamalısın, senden uzaklaştım.
Eu fiz o meu melhor. de algo errado e muito perigoso.
- Elimden geleni yaptım.
- Dei o meu melhor.
- Elimden geleni yaptım.
- Fiz todos os possíveis.
- Elimden geleni yaptım, değil mi? - Yaptın.
Fiz tudo não fiz?
Burada gerçekten elimden geleni yaptım, bayım.
Esforcei-me aqui, enquanto cá estive.
Ertesi gün geldi, biraderlerim ve elimden geleni yaptım sabah ve akşam aynı oyunu oynamak kendimi itaatkar, iyi bir malşik gibi göstermek için işkence sandalyesindeydim aşırı-şiddet sahnelerini ekrana yansıttıklarında ses bandında, yalnızca müzik vardı.
No dia seguinte dei sinceramente tudo por tudo de manhã e de tarde e sentei-me com o melhor espírito de cooperação na cadeira de torturas enquanto perpassavam na tela pedaços de ultra-violência. Não tinham banda sonora, mas simplesmente música.
- Ben buna katlanamam. - Elimden geleni yaptım.
Você é responsável... e eu não aguento!
Elimden geleni yaptım.
Era o mínimo que podia fazer.
" Ben elimden geleni yaptım, Yaptıysam yapmışımdır
Por isso eu faço, o que faço Quando acabo, está acabado
Elimden geleni yaptım ama yine de polis doktoruna görünmelisin.
Fiz o melhor que pude, mas acho que devias ir ao médico da Polícia.
Elimden geleni yaptım.
Fiz tudo o que pude.
"Onu mutlu etmek için yaptım elimden geleni"
" Tentei de tudo para lhe agradar
Göz kulak olmak için elimden geleni yaptım!
Tentei vigiar o melhor possível!
Elimden geleni yaptım.
Fui eu que te meti nisto.
Bunu yaptım. Ve fikirlerimi açıkça anlatmak için elimden geleni yaparım.
E faço o possível para deixar claro como penso!
Önce hiç çaba göstermediğim için suçluyorsun, sonra da elimden geleni yaptığım için.
Primeiro, atacas-me por não tentar e depois por fazer o esforço.