Evde değildi Çeviri Portekizce
184 parallel translation
- Evde değildi.
Não estava em casa.
Evde değildi.
Não estava lá.
Para evde değildi.
O dinheiro não estava no apartamento.
Diğeri de evde değildi.
A outra também não.
Harold evde değildi.
O Harold não estava em casa.
Evde değildi.
Não está em casa.
Evde değildi.
Não estava em casa.
Jenny evde değildi. Bir arkadaşında kalıyordu.
Jenny estava fora, a dormir na casa de uma amiga.
Öldüğünde annem, babam evde değildi.
Os meus pais tinham saído quando ela morreu.
- Öbürü de evde değildi!
- O outro não está em casa!
Benimle konuşmak istiyorsa neden evde değildi?
Quis falar comigo e não foi para casa?
O evi taradık, Scully. Onlar evde değildi. Kesinlikle.
- Revistámos a casa, estava vazia.
Anlatabiliyor muyum? Ben ve Rick Derris bazen onla takılırdık. Ailesi asla evde değildi.
Eu e o Rick Derris frequentávamos a casa dela depois das aulas... porque os pais dela nunca estavam em casa e essas merdas.
Ama evde değildi.
A minha irmã não estava lá.
Benimle konuşmak istiyorsa neden evde değildi?
Por que é que não está em casa?
Ve sonra aradım onu ama evde değildi.
Depois, telefonei-lhe e ele não estava.
Gece boyu da evde değildi.
Ela não foi a casa a noite toda.
Walter evde değildi.
O Walter não estava dentro de casa.
Bonnie evde değildi.
A Bonnie não estava em casa.
Geçen gece, eve gittiğimde, karım evde değildi.
Ontem, quando fui para casa a minha mulher não estava lá.
Şansıma onlar evde değildi.
Já tinham todos saído, facilitou...
- Çocuğun ailesi evde değildi.
- Os pais dele não estavam.
Gittiğim gün evde değildi.
No dia que eu fui embora, ele não estava em casa.
Ben büyürken o çoğunlukla evde değildi.
Quando eu estava crescendo, ele estava sempre ausente.
Karınız evde değildi.
A sua mulher não estava em casa.
Hayır, Helen evde değildi, ben de onun kız kardeşine bir bardak kahve verdim.
Não, Helen não estava em casa e ofereci-lhe café.
Polanski bir film çekimi için Londra'da bulunduğundan evde değildi.
Polanski não estava em casa, já que está em Londres a filmar
Ona celpname getirmeye çalışıyordum. Bir hukuk davası var. Dün geldim ama evde değildi.
Vinha entregar-lhe uma intimação, dum processo.
Sadece ben ve oğlum Josh, ama o evde değildi.
Sou só eu e o meu filho Josh, mas ele não estava em casa.
Evde değildi ki.
Nem estava em casa.
Hayır, hayır. Julia evde değildi. O parktaydı.
Ela estava no parque.
Evde değildi.
Ela nem sequer lá estava.
.. ancak evde pek başarılı değildi öyle mi?
Não foi tão boa em casa, pois não?
- Evde değildi.
- Não estava em casa.
- Burada da değildi. - Evde olmalı sanırım.
- Pensei que estivesse ressacado.
Evde her yeri gezerek güvenliğini kontrol etmek benim bir alışkanlığımdır. Çünkü nedeni açıktı, Sir Eustace bu konuda güvenilir değildi.
Tenho o hábito de verificar se tudo está bem em casa, porque, por razões óbvias, não se podia confiar isso a Sir Eustace.
Diyecektim ki evde tam anlamıyla mutlu değildi.
Ia dizer que ele não estava bem feliz em casa.
Denizci olmak istiyordum. Ama annemin sağlığı pek iyi değildi. Evde ona bakacak kimse yoktu.
Queria ser marinheiro, mas a minha mãe não estava bem de saúde, e não havia mais ninguém em casa.
Evde kullanılan markalardan değildi.
Não é a marca lá de casa.
Evde bile değildi. Neye sinirleneceğini bilemiyorum.
Não sei por que é que está louco.
Ama evde öyle değildi.
Não é para nós.
Ama yalnız değildi. Evde başka biri daha vardı.
Mas não veio sozinho.
Dediğim gibi, o uyuyana kadar evde bile değildi.
Como já disse, ele só chegou quando ela já estava dormindo.
Parsons'a gelince o evde bile değildi.
Quanto ao Parsons, nem sequer estava em casa.
Rohan, Rahul evi terk ettiğinde evde bile değildi...
Como poderemos contar-lhe, Lajoji? O Yash proibiu-nos.
Evde aramızda olanlar, o bir yalan değildi.
O que aconteceu na casa entre nós, isso não foi uma mentira.
Bizim evde bir havuz vardı, ama güzel değildi.
Tínhamos uma piscina, mas não era grande coisa.
- Bu senin hatan değildi. O evde kalan, ömrüne ömür katar.
Quem permanece na casa, tem uma queda em sua vida.
Stan evde bile değildi.
O Stan nem estava em casa.
Ama evde değildi.
Mas não estava em casa.
O evde bir şeyler oldu tamam ama doğaüstü değildi.
Algo aconteceu na casa, mas não foi sobrenatural.
değildi 207
değildir 62
değildim 75
değildin 22
evde misin 63
evde mi 56
evde kimse yok 70
evde kimse yok mu 61
evde yok 32
evde kimse var mı 101
değildir 62
değildim 75
değildin 22
evde misin 63
evde mi 56
evde kimse yok 70
evde kimse yok mu 61
evde yok 32
evde kimse var mı 101