Ez Çeviri Portekizce
312 parallel translation
Yoluna çıkarsam, ez geç.
E se eu estiver no caminho, continua a levar tudo à frente.
Onlara yalan söyle. Onları harekete geçir, durmadan ez onları savaşa zorla.
Mente-lhes... conduzi-as, chicoteia-as... força-as para a guerra.
Üzümleri ez.
Pise as uvas.
Ez onları.
Castigue-os.
Sonra da her gün Victor amcanın mısırlarını ez.
Depois, pisa o milho do teu tio Victor todos os dias.
Gel beni ez, Fitz.
Vem lá dar cabo de mim, Fitz.
Bir saray değil belki. Ez azından çatısı akmıyor.
Esta casa não é uma mansão... mas o importante é não ficar ao relento.
Ez onları, Charley.
Acabe com eles, Charley.
Ez.
Acabe com eles.
Onun görünen bir şeyi yok ki. Ez kafasını gitsin.
Ele não tem nada, sobe a aposta.
Bu kötü Baron Bomburst'un özel yatı.
Não, aquelezz ez o iate privado dzo famoso Barão Bomburst.
Ve en ez sizin kadar inandığı şey için ölmeye hazır birisi.
E tão disposto a morrer por aquilo em que acredita, como o senhor.
Ez beni.
Vai. Aqui?
Ez onu.
Atropela-a.
Ez onu!
Atropela-o!
Onları saat 20.00'ye kadar bölgeden çıkaramazsan EZ-4 serpmeye başla.
Se não conseguir tirar essa gente da zona até às 20h, comece a espalhar EZ-4.
EZ-4 ne?
Que é EZ-4?
Ez onları bu gece.
Chega-lhes hoje à noite.
Git dışarıdakileri ez.
Assustas os clientes.
Haydi, Frank! Ez onu!
Vamos, Frank, dá cabo dele!
Ez onu, Franky! İşte böyle, ez onu!
Parem com isso!
Ez onu, Franky.
Pára-o, Frankie.
Ez onu!
Pára-o!
- Ez ayağımı efendi!
- Aleija o meu, Senhor!
Benimkini ez!
Aleija o meu!
Ez geç onu!
Passa-lhe por cima!
Ez onu, ez onu!
Ele ganha! Ele ganha!
Ez onu!
Esmaga-o!
Sularını sık, ez onları, ez onları.
E quero que o espremas e espremas e espremas!
Ez onu! Yoldan çekil, seni pislik.
Saiam da estrada, escumalha.
Kemancıyı ez.
Era uma vez um tocador de violino.
- Ez onları.
- Atropela-os.
Arabaya bin ve ez onu.
Pega no carro e atropela-o.
Ez onu!
Arrebenta o bébé!
Ez onu.
Esmaga-o.
Ez! Ez!
Espremer!
Ama bu gece, aylar sonra ilk k ez dogru olani yaptigima eminim.
Mas esta noite, pela primeira vez em muitos meses, sei que estou a fazer a coisa certa.
Onları ez gitsin. Ama dönüp dolaşıp gelecekleri yer yine boktur.
Mas voltam sempre à merda.
- Ez onu.
- Pata a fundo.
Durmak istiyorsan, ez ve bırak. Tamam.
- Se quiseres parar, carrega com muita força e larga.
Ez onu, Cafer.
Aperta-o, Jafar.
Ez onu tıpkı bir...
Aperta-o como...
Ez!
- Esmagar.
- Ez geç, evlat.
- Empurra-a, filho.
Bebek bakıcılığına ihtiyacım yok Billy. Eğer gelirse, arabayla ez, ateş et, ne olursa. Benim problemim değil
Se ela for atropelada, fulminada, alvejada, não me atirem as culpas.
Onu ez.
Atropela-o.
- Ayağınla ez onu! - La-la-la-la, la-la-la-la.
Esmaga o gajo!
- Yumurta kabuğuna bas ve böceği ez. - Aferin sana.
- Pisar os ovos e esborrachá-los.
Ez beni.
Atropela-me.
Relax ez-vous.
Relaxe "vous".
Durma, ez onu.
Cala-te ou vais a pé.