Güneş batıyor Çeviri Portekizce
133 parallel translation
Güneş batıyor! "
O sol está a pôr-se.
Bak tatlım, güneş batıyor.
Ouve, querida, e se fôssemos dar um passeio?
- Güneş batıyor.
- O sol está a baixar.
Güneş batıyor. Görkemli.
O sol está a pôr-se.
Güneş batıyor ve uyanacaklar.
O sol está a pôr-se e eles vão acordar.
Johnny, şu anda güneş batıyor, bu yüzden bitirmek zorundayım.
Bem, Johnny, vai anoitecer, tenho que ir.
Güneş batıyor.
Está a anoitecer.
Güneş batıyor.
O sol pôs-se.
- Güneş batıyor.
- O sol está a pôr-se.
Çok şükür, güneş batıyor.
Graças a Deus. O sol está se pondo.
Güneş batıyor.
O sol está se pondo.
Güneş batıyor.
O Sol está a pôr-se.
İşte güneş batıyor şu anda dünyanın kıyısından kayıyor.
O sol esconde-se... está a desaparecer nos confins do mundo.
Güneş batıyor.
Está a escurecer.
Güneş batıyor.
O Sol vai pôr-se.
Güneş batıyor şimdi.
O sol está a pôr-se.
Alekos, güneş batıyor.
Alekos, o sol já está a descer.
Mevsimler geçmekte, ve dört aydır ilk kez, güneş batıyor.
As estações avançam, e pela primeira vez em 4 meses, o sol se põe.
Güneş batıyor.
O sol está a pôr-se.
Güneş batıyor Zeyna.
O sol se está pondo, Xena.
Rachel, güneş batıyor!
Rachel? O sol...
Güneş batıyor, güneş batıyor! Beni duyuyor musun?
O sol já se pôs...
Uzun bir hafta sonundan bahsediyorum. Margaritalar, ikimiz kumsalda yalnızız, güneş batıyor.
Estou falando de um fim-de - semana, bebendo margueritas, só nós os dois, na praia... sozinhos.. pôr do sol...
- Güneş batıyor.
- O Sol vai pôr-se agora.
Güneş batıyor araştırmamıza yarın başlarız.
O Sol não tardará a pôr-se, por isso começaremos a nossa investigação amanhã.
Güneş batıyor, sen kapıdan giriyorsun.
Assim que o sol se vai, entras tu pela porta!
Güneş batıyor, dalmayab hazırlanmayı öneriyorum
O sol vai nascer não tarda. Sugiro que nos preparemos para submergir.
Güneş batıyor.
Bem, o sol está a pôr-se.
Güneş batıyor.. Dağın eteklerinden...
Pôr-do-sol, montanhas verdes, céu azul.
- Güneş batıyor.
- O crepúsculo está a chegar, não é?
Güneş batıyor!
O sol está a pôr-se!
Güneş batıyor. Kahretsin!
O sol está-se a pôr, merda!
- Güneş batıyor.
- "Shkiat Hachama".
Mezarlıkta, pisliğin içinde uyandım. Güneş batıyor mu...
Acordei no chão, na merda do cemitério, sem saber...
Güneş batıyor.
O Sol está-se a pôr.
Güneş'in doğuşunda zar zor belli olan bir özellik Güneş'in batışıyla koklanıyor ve tadılıyor olabilirdi.
Uma particularidade distante distinguida pelo amanhecer, podia estar a ser cheirada e provada pelo cair da noite.
- Güneş 7 : 32'de batıyor.
- O sol põe-se às 19h32.
Güneş doğuda batıyor, değil mi?
O Sol põe-se a leste, certo?
Hayır, güneş batıda batıyor.
Não, o Sol põe-se a oeste.
Benim için güneş onunla doğup onunla batıyor.
Ela é tudo na minha vida.
Ama asıl eğlence güneş batınca şehrin sayısız gece kulüpleri ve diskoteklerinde başlıyor.
Mas quando o sol se põe, a diversão começa realmente nos muitos bares e discotecas da cidade.
Yani güneş, Lhasa'da doğarken... mesela New York'ta... batıyor oluyor.
Por isso, se o sol estiver a nascer em Lhasa... isso significa que está a pôr-se... talvez em Nova Iorque.
Güneş nasıl batıyor?
Como é que o Sol se põe exactamente?
Güneye sürdük ve güneş şurada batıyor.
Íamos para sul, e o Sol está a pôr-se ali.
Güneş nereden batıyor?
Em que posição fica o Sol? - A Oeste.
Güneş 20 dakika içinde batıyor.
O sol põe-se daqui a 20 minutos.
Güneş arkamızdan batıyor.
O sol põe-se a oeste, atrás de nós.
Güneş kaçta batıyor?
- A que horas se põe o sol?
Güneş battığında kocam da onunla batıyor, bu ne biçim hayat?
"Após o pôr-do-sol tu embebedas-te, Que vida é essa?"
O çit yüzünden güneş benim için beş dakika erken batıyor.
Fico sem sol cinco minutos mais cedo por causa das cercas dela.
- Güneş batıyor.
E o sol daqui a nada põe-se.
batıyor 40
batıyoruz 43
batıyorum 27
güneş 243
güneş ışığı 22
güneşte 16
güneş parlıyor 25
güneş doğuyor 34
güneş doğdu 17
batıyoruz 43
batıyorum 27
güneş 243
güneş ışığı 22
güneşte 16
güneş parlıyor 25
güneş doğuyor 34
güneş doğdu 17