Hareketli Çeviri Portekizce
1,218 parallel translation
- Hareketli adam.
- Um homem de armas. - É isso mesmo.
Hareketli bir şeyler çal!
Toca algo alegre.
Hareketli bir şeyler çal, Mary.
Toca algo animado, Mary.
Biraz hareketli görünüyordun.
Pareceu um pouco inquieto para mim.
Kazon gemisi, hareketli bile değil.
A nave Kazon nem mesmo está se movendo.
Ama bu şey ne kadar hareketli olabilir ki?
Mas que mobilidade pode ter uma coisa destas?
Oldukça hareketli olabilir.
Mobilidade a mais.
Burası oldukça hareketli.
Isto aqui é bem animado.
Günün bu saatlerinde hiç hareketli olmaz.
Não estará muito movimentado nesta altura do dia
Burada fazla hareketli biri var.
Temos aqui um exaltado.
Hareketli.
Um super-herói.
Hong Kong çok hareketli yer.
Hong Kong é um lugar da hora.
Hareketli erkekler için.
Para o homem activo.
Fazla hareketli olmasın.
É melhor pores uns óculos de protecção.
- Anlaşılan hareketli bir gün geçirmişsiniz.
- Vê-se que estiveste em acção.
Sabit mi yoksa hareketli mi?
São os lisos ou os de rosca? Num dia bom, ambos.
Hayatının en güzel çağındasın, daha hareketli olman gerekir.
Está no auge da sua frescura. Devia era curtir.
Geçen hafta böyle söylemiyordun, hareketli ol diyordun.
A semana passada dizias que estava na flor da idade. Que devia era curtir.
Hareketli mi?
Curtir? !
Frool, hareketli bir çalışmadan sonra bir gün tatili haketmiyor musun?
Frool, não mereces um dia de folga quando as tuas costas doem?
Dalgalanmalarda hareketli bir artış görünüyor. Ve bu başka bir nöbete yol açabilir.
O movimento parece aumentar os desníveis, e pode causar outro ataque.
Ne hareketli bir hayal gücü ;
Que grande imaginação!
- Hareketli duvarlar mı?
- Paredes que se mexem?
"Cisme doğru git. Hareketli cisimden uzaklaş."
"Vai para o objecto." "Afasta-te de objectos em movimento."
- Demek istediğim, o biraz hareketli. Ben sadece...
Quer dizer, ela tem andado um pouco assustadiça...
Hem hareketli ve canli ol dersin hem de biraz disari çikip eglenince sikayet edersin.
Não gostas que me aborreça, mas também não gostas que saia e que me divirta.
Quinn içerde! XRT hareketli.
Já está ao volante do XRT.
Hareketli bir hafta yaşandı, Richard.
Que semana.
O davaların ne kadar hareketli olduğunu bilirsin.
Sabes como podem ser interessantes estes casos.
Karanlıkta oturuyorsun hareketli görüntüler var ve bir hikâye anlatıyorlar.
Senta-se no escuro e aparecem imagens em movimento e as imagens contam histórias.
Hareketli süzgeci sayesinde parmakların ıslanmadan içinden turşu alabiliyorsun.
O coador móvel permite seleccionar picles sem molhar os dedos.
Onları hareketli tutmalıyız.
Há que os manter activos.
İkinizin de yoğun bir yaşantısı var hareketli programlarınız, görecek bir sürü kişiniz.
Ambos têm vidas ocupadas, horários preenchidos, muita gente para ver.
Hareketli ortamları severim.
Preciso de azáfama e encontrões.
Maquis yağmacıları küçük ve hareketli.
Os raiders dos maquis são pequenos e manobráveis.
Beş milyon isotonunun güç verdiği hareketli nörotik bir maden
Uma bomba multi-quinenetica de nêutron. Com rendimento de cinco milhões de toneladas.
19. yüzyıl- - mekanik hareketli.
Século 19, movimento mecânico.
- Hareketli satıcı.
- Vendedor motivado.
Hareketli sezondayız.
- É época alta.
- Evet, Rock. Biliyorsun, 2000 ton yakıt, bir nükleer bomba ve 270 bin hareketli parçadan oluşan ve en düşük teklifi veren şirketin inşa ettiği bir şeyin üstünde oturuyoruz.
Estamos sentados sobre 200 mil litros de combustível, uma ogiva nuclear e uma nave com 270 mil peças móveis, construída por quem levou mais barato.
Herkes hareketli.
Fiquem todos a mexer-se!
Daha hareketli şeyler denersek bunu bir eşitsizlik olarak mı görürsünüz?
Tentamos algo mais vigoroso, ou sente-se incapaz para a tarefa?
Sakin geçen saatlerden sonra, hareketli olaylara şahit olduk binanın 20. katında.
Após horas de pouca acção, houve uma intensa actividade no 20º andar deste edifício.
- Burası bayağı hareketli.
Isto está demais, Bennie.
Eminim ki hareketli yaşantını özleyeceksin...
Aposto que vai sentir a falta de estar no meio de toda a acção.
Evet tabii. Bir bakalım, belki DJ daha hareketli bir şeyler çalabilir... Ruben!
Sim, mas vamos ver se o DJ consegue tocar algo, um pouco mais...
Tower Bay'in en hareketli yerine hoşgeldiniz.
Nancy. Bem-vindos ao local mais tórrido de Tower Bay.
En hareketli yer bizim oda olacak.
O nosso quarto é o local tórrido.
Bir zamanlar hareketli olan caddeler şimdi erkenden sessizliğe gömülüyor.
Ruas antes movimentadas estão agora estranhamente calmas, com a fuga de muitos.
Çok fazla hareketli parça var.
Muitas partes móveis.
Alışılmamış şekilde, hareketli bir enerji tespit ettik.
Sr. Paris.