English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ I ] / Ikinçi

Ikinçi Çeviri Portekizce

27,690 parallel translation
Zane ikinci görüşmeyi ayarlayamayınca El Oso ile, Kendisi ilgilenilmesi gereken zayıf halka haline geldi ve siz de onu öldürdünüz. Zane'i ben öldürmedim.
Quando o Zane não conseguiu um segundo encontro com o El Oso, ele tornou-se uma ponta solta, então matou-o.
Birinin ikinci karısıydım Fauzi.
Fui a segunda mulher de alguém, Fauzi.
Bin Rashid'in tüymesine göz yumdum. Aynı yanlışa ikinci kez düşmeyeceğim.
Deixei o bin Rashid escapar e não repetirei esse erro.
ONAYLANMAMIŞ MESCİTLER İKİNCİ BİR EMRE KADAR KAPALIDIR.
Locais de Oração Não Autorizados Fechados Até Nova Ordem
İkinci sıra.
Segundo lugar.
İkinci evlilikler hakkında ne derlerdi? İyimserliğin deneyime galip gelmesi mi?
Dizem que nos segundos casamentos o optimismo supera a experiência?
Yanımda ikinci bir hediyeyle daha geldim... Gizli servise dönmek için bir teklif.
Trago outro presente... uma oferta para regressar ao serviço.
Hayatımda yaptığım en iyi ikinci şey.
A segunda melhor decisão que já tomei.
İkinci olarak ise beni etkilemen gerekmiyor.
Segundo, não precisas de me impressionar.
Evet, bu da neden ikinci defa evlendiğini açıklıyor.
Explica porque é que ele teve uma segunda esposa.
Scorpiyatların ikinci turuna hoş geldiniz.
Bem-vindos à segunda rodada das Scorpiolimpíadas.
İkinci olan Sodom ile birlikte büyük başarı sahibi Gomorrah gibi mi?
Seguida de Sodoma com um blockbuster Gomorra?
Walmart'ları ve ikinci trafik lambalarıyla çok şişiniyorlar.
Armam-se em bons, com o Super Walmart deles e por terem dois semáforos.
İkinci sıradaki seksi hatun sosislisine yumulmuş.
Está uma gaja boa na segunda fila a comer uma salsicha panada.
İkinci evre hipertansiyon riski taşıyorsunuz. Kalp krizine, felce veya böbrek yetmezliğine sebep olabilir.
Está em risco de hipertensão de grau dois, que pode provocar um ataque cardíaco, AVC ou falência renal.
İlk evliliğimiz bu nedenleydi ama ikinci bu nedenle değildi.
Fiz isso da primeira vez, mas não na segunda, ok?
Çok komik. İkinci evliliğimi seninle yapacağım aklımın ucundan geçmezdi!
Nunca achei que o meu segundo casamento seria contigo!
Sizin için Penny'yle ikinci düğünümüzü yapıyoruz.
A Penny e eu estamos a fazer o segundo casamento por vocês.
Ya da Kötülük Efendileri gibi ikinci sınıf bir gruba önderlik edeceğini.
Ou a liderar um bando de amadores como os Mestres do Terror.
Bay Potter, öldürülen ikinci adam Butch Callahan'ı tanıyıp tanımadığınızı merak ediyorduk.
Mr. Potter, queríamos saber se conhece o segundo homem morto. Butch Callahan.
Ama öncelikle arkadaş, ikinci olarak ortaktık.
Mas primeiro, éramos amigos. Sócios depois.
Ona olan sevgimi azaltmadı ama ikinci bir ipotekli borç senedi almamız gerekti.
Eu não o amava menos.
Butch'ın ona ihanet etmeyi planladığını fark ettiğinde ikinci bir kiralık katil kiraladı.
Ao ver que o Butch planeava traí-lo, contratou um segundo assassino.
İkinci bir kiralık katil kiraladıysa belki ondan kalan bir iz buluruz.
Se ele contratou outro assassino, talvez encontremos um rasto.
İkinci paragrafın sonuna bak.
Veja o final do segundo parágrafo.
İkinci olarak ise hava filtresine bu sıkışmıştı.
Em segundo lugar isto estava preso no filtro do ar.
Şantajla ilgili hiçbir şey bilmiyorum. İkinci bir kiralık katil falan da bilmiyorum. Delice bu.
Não sei nada de chantagens, não sei de nenhum segundo assassino contratado, isso é uma loucura!
Kendine bir iyilik yap. İkinci adamın ismini ver bize.
Faça um favor a si próprio e dê-nos o nome do segundo tipo!
İkinci bir adam falan yoktu.
Não houve segundo tipo!
- Peng'in ikinci gemisi?
- parece que está a fazer patrulhas.
Ama ikinci geminin konumunu bilmeden destroyera saldırırsak yerimizi belli ederiz.
Mas, se dispararmos sobre o navio sem saber onde está o segundo contratorpedeiro
İkinci gemi bizi batırır.
- revelaremos a nossa posição.
Peşinde olduğumuzu bilen bir hedefin peşinden gidiyoruz. Ve yerini tespit edemediğimiz ikinci bir destroyeri mevcut.
Vamos atrás de um objectivo que, claramente, antecipa as nossas acções e tem um segundo contratorpedeiro que não conseguimos encontrar.
İkinci geminin komutanı.
É o Capitão do segundo navio.
Nathan James, ikinci destroyer iletişim kuruyor.
"Nathan James", o Contratorpedeiro 2 está a transmitir.
Tekrar ediyorum, ikinci gemi karaya ateş etmemizi emrediyor yoksa bize ateş edecekler.
Repito, o segundo navio está a ordenar-nos que disparemos sobre terra ou dispararão contra nós.
- İkinci gemiyi görmenin tek yolu bu.
É a única forma de ver o segundo navio.
İkinci destroyerdeki atış kontrolü bize kilitlendi.
- Estamos a ser bombardeados por eles. O Sistema de Armas do segundo contratorpedeiro acabou de nos fixar na mira.
İkinci destroyer için hedef alma bilgilerine ihtiyacım var.
Preciso de soluções de disparo para aquele segundo contratorpedeiro.
Efendim ikinci Çin destroyeri kayboldu.
Negativo, senhor, não podemos activar o radar. Senhor, o segundo contratorpedeiro chinês desapareceu.
İkinci turdan sonra, fonlar serbest bırakılınca.
Dá-me tempo para desbloquear as contas. Depois da segunda volta.
Pazartesi, seçimin ikinci turunda... HHB Partisi yeni bir genel sekreter seçecek.
Na segunda-feira, depois da segunda volta, a UPM elegerá um novo secretário-geral.
Chasseron'un listesinde ikinci olsam daha iyiydi.
No fundo, segunda na lista do Chasseron até nem era mau...
Bu bizim ikinci dosyamız.
- É o nosso segundo caso.
İkinci kat.
Segundo andar!
İkinci suçlama 503 ve 506. Bölümlerde yer almaktadır.
A segunda acusação é a secção 503 juntamente com a 506.
Yani... bu da'Bir Kızın Güvenlik Kılavuzu'ndaki ikinci kuralı oluşturuyor.
Então... isso é basicamente a regra n.º 2 do "Manual de Segurança para Raparigas."
Kamera 2'deki ikinci klipte ise Andrea, Dumpy'le dışarı çıkıyor. Ve 503 numaralı odaya doğru gidiyorlar, Dumpy'nin odasına.
Nesta segunda cena da câmara dois, a Andrea sai com o Dumpy e dirigem-se ao quarto n.º 503 que era o quarto do Dumpy.
İkinci bir anten ekleyerek çift frekansla 1.000 megahertzde çalışacak şekilde güçlendirdim.
Mas não como já viu antes. Alterei-o para uma frequência dupla de 1000 MHz adicionando um segunda antena.
Sağdan ikinci kapı. - Tamam, teşekkürler.
Segunda porta à direita.
Şu Mazatlán'daki hevesli olduğun alternatif tedavine ikinci kez gidebilmen için 35 bin dolar daha bulmak zorunda kalacağım. Boşver onu.
Tenho de arranjar mais 35.000 dólares para a tua segunda viagem a Mazatlán, para aquele tratamento alternativo de que gostas tanto.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]