English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ I ] / Imzalayacağım

Imzalayacağım Çeviri Portekizce

304 parallel translation
Geçer geçmez imzalayacağım.
Quando mo derem, assino.
Kendim imzalayacağım.
Eu mesmo assino.
Yani siz orduyu çektikten sonra imzalayacağım.
Os soldados saem e eu assino.
Siz orduyu geri çekince imzalayacağım.
Está bem. Assino depois dos soldados saírem.
- Neyi imzalayacağım?
- O que assino?
- Ne imzalayacağım?
- O que?
Birini "Schuyler Green", diğerini ise "Philip Greenberg" diye imzalayacağım.
Uma assino "Schuyler Green" e a outra "Philip Greenberg".
"Valerie ve Büyük Evin Çocukları" diye imzalayacağım.
Vou assinar "Valerie e as crianças da Casa Grande".
Az da olsa bildiğim Mısır gelenekleri bana, Eğer bunu inşa edersem kendi ölüm fermanımı imzalayacağımı söylüyor.
Para nós os costumes do Egipto, se construir a sua tumba, estarei assinando minha sentença de morte.
Antlaşmayı imzalayacağım. Çünkü sözümü verdim.
Assinarei este tratado porque dei a minha palavra.
Bay ve Bayan Julien Tavernier diye imzalayacağım.
Vou assinar na recepção como Sr. e Sra. Tavernier.
Bunun imzalayacağım şeyle hiç ilgisi yok.
Isto nada tem a ver com o que assino ou não assino.
Benim de imzalayacağım yer...
Aqui que eu assino...
- Pekala, imzalayacağım.
- Está bem, eu assino.
İşte, imzalayacağım. Soyadımı heceleyeyim.
Assino já e escrevo o último nome.
Ve işin ciddiyetini göstermek için, bir antlaşma imzalayacağım.
E para lhe mostrar que falo a sério, até assino um tratado.
Akşam imzalayacağımız kontratı unuttunuzmu yoksa?
PPodemos esquecer o contrato por esta noite?
Çeki çıkardım, imzalayacağım. Ellerim titriyor. Çünkü korkuyorum.
Pego o talão de cheques e começo a assinar um, mas a minha mão treme porque tenho tanto medo do que estou fazendo.
Kendisi ancak dün karşılıklı imzalayacağımız bir evlilik anlaşmasını kabul etti.
Só ontem ela aceitou assinar comigo uma promessa de casamento.
Seninle masada konuşalım. Çalışma fişini imzalayacağım.
Vai para aquela mesa para te assinar o cartão.
Hazırlayacağınız salıverme formunu nasıl olursa olsun imzalayacağım.
Façam qualquer espécie de pedido para soltá-lo e eu assinarei.
Onu boyamam gerekiyorsa imzalayacağım.
Fui eu que o pintei e vou assinar.
Öyleyse, bu fidyeyi imzalayacağım, ama artık son olsun. Kesinlikle sonuncusu! En son.
Assino o resgate, mas será o último, absolutamente o último, final, ponto final, nunca mais.
Beni üzemeyecekler. Ama gene de onlara cevap yazacağım. Ve mektubu "Mr. President." diye imzalayacağım.
Não me vou aborrecer por isto, mas vou responder-lhes e assino aquela carta "Sr. Presidente".
- Üçünü de imzalayacağım mı?
- Assino os três? - Por favor.
- Yarın onunla anlaşma imzalayacağım.
- Assino os papéis com ele amanhã.
Tamam, imzalayacağım.
Muito bem, eu assino.
Önemli bir kuralı çiğnedin ama kağıdını imzalayacağım.
Violou um regulamento, mas vou assinar-lhe a folha.
İstediğin her şeyi imzalayacağım.
Eu assino tudo o que quiserem.
İfade veya tüm işi kolaylaştıracak ne varsa imzalayacağım.
Assino uma declaração, ou o que for preciso para facilitar tudo.
Bilimsel araştırmaların devam etmesi... için bu emri imzalayacağım.
Muito bem. Vou autorizar esta injunção enquanto prosseguem os estudos.
Rıza belgesini imzalayacağım... ama önce bana... o telefonu verin!
Assinarei o consentimento... quando me deixar usar o telefone dele!
Chicago'ya gidip anlaşmayı imzalayacağım.
Vou até Chicago para assinar com eles.
Şimdi camın altındaki kartı nasıl imzalayacağım ben, ha?
Como quer que eu assine o postal quando já está emoldurado?
Hayır! Asla Senin dosyanı imzalayacağımı mı düşünüyorsun?
E tu achas que eu vou assinar os teus papéis bolorentos?
Kağıtları getir imzalayacağım
Eu assino. Aqui, por favor.
- İmzalayacağım.
- Eu assino.
İmzalayacağım.
Eu assino.
Nereyi imzalayacağım?
Assina aqui.
Pekala. İmzalayacağım.
Está bem... eu assino.
Ben belgeyi imzalayacağım, efendim.
Eu assinarei a cópia, Sr.
İmzalayacağım ölüm belgesinde kalp yetersizliği yazacak.
A certidão de óbito assinada por mim vai registar falha cardiaca,
İmzalayacağım her belgeyi okurum.
Eu leio sempre tudo.
Tamam, anlaşma anlaşmadır! İmzalayacağım!
Está bem, negócio fechado!
İmzalayacağım!
Eu assino! Eu assino!
Sizinle beş yıllık kontrat imzalayacağım.
- Assinem, e eu dou-vos uns.
Nereyi imzalayacağım?
Onde me inscrevo?
İmzalayacağım herhâlde.
Mas não quero me render tão fácil.
Ama teröristleri yakalamak için ne gerekiyorsa bana yazın. İmzalayacağım.
Diga-me do que você precisa para lutar contra estes terroristas, e eu apoio-o imediatamente.
- İmzalayacağım birşey var mı?
- É preciso assinar? - Não.
Yardım ederse, ABD Başkanı'nın imzalayacağı... bir af ayarlayacağız.
Se for o caso, arranjamos-lhe um perdão... assinado pelo Presidente dos EUA.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]