English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ I ] / Iyi sayılır

Iyi sayılır Çeviri Portekizce

302 parallel translation
Carol, iyi sayılır.
Bem, Carol, está muito bem.
Aşağıya inebilenler yeterince iyi sayılır.
Os que conseguiram chegar aqui embaixo estão bem.
Ancak cenaze için iyi sayılır.
Fica-me bem para ir a um funeral.
Bir robota kıyasla iyi sayılırım.
Está com bom ar para um robot.
Bence 40'ına varmış olmak iyi sayılır.
Acho que é uma boa vida, chegar aos quarenta.
Ama bunun dışında iyi sayılırım!
Mas à parte disso estou bem!
3 aydan beridir de tekrarlıyorum. Bence oldukça iyi sayılır.
Há 3 meses que o ensaio e, na verdade, era bastante bom.
Yakıt pompalarında kimse yok. Demek ki, sıradaki denizaltı ortaya çıkana kadar, dururmumuz iyi sayılır.
Não há ninguém nas bombas de combustível pelo que deveríamos estar bem até que chegue o próximo submarino.
Yine de çok iyi sayılır.
Mesmo assim.
- Duruma göre, iyi sayılır.
- Ele está como se poderia esperar.
Sol elini bir süre kullanamayacak.. Yine de iyi sayılır..
Não poderá usar a sua mão esquerda por algum tempo... mas estará bem.
İki hafta için iyi sayılır.
Foram duas semanas boas.
Şu anda toplumun dışladığı birisin yani durumun, bir dilencininkinden biraz daha iyi sayılır.
És um proscrito. Pouco mais és que um pedinte.
Ama New York'un yaz aylarından daha iyi sayılır.
Mas é melhor do que Nova Iorque no Verão.
Tahmin yeteneğin benimki kadar iyi sayılır.
Sei tanto como tu...
Bayağı iyi itiyor, ama yokuş yukarı biraz zorlasa da, kontrolü oldukça iyi sayılır!
- Bem, é fácil empurrá-Io, mas difícil para atravessar as auto-estradas. Mas o manuseamento compensa isso bem.
yiyeceklerin güzel olduğu, benim gibilerin... içecek servis ettikleri yerler olacak senin için bunu açıklayamıyorum ama sanırım bebek evini tamir edebilirim en azından maymun işlerinde iyi sayılırım maymun.
Provavelmente, existe um lugar onde todos convivem, onde a comida é muito boa e onde tipos como eu servem bebidas. Talvez eu não te consiga explicar tudo isto, mas eu posso consertar a tua casa de bonecas. Pelo menos eu sou bom em trabalho de macaco.
Benim yaşımdaki biri için iyi sayılır.
Nada mau para um homem da minha idade, não é?
Bu koşullar altında, iyi sayılırım.
Nas circunstâncias, Eu estou bem.
Bizden iyi sayılır.
Antes ele do que nós.
- İyi sayılır değil mi?
- Pois, estava mais ou menos, certo?
Ayrıca iyi de sayılır.
Ele é bem-parecido.
İyi durumda da sayılır. Rutubet izi yok.
Também está em boa condição, não tem sinais de humidade.
İyi sayılır.
Suponho que bem.
Ben de iyi bir yalancı sayılırım, değil mi?
Também minto bem, não minto, Sr. Bradley?
Fazla değil ama iyi bir başlangıç sayılır.
Consegui vender o resto pelo preço que queríamos.
Hatırı sayılır tüm kibar çılgınlar için iyi bir yer değil.
Era numa dessas loucas pocilgas.
Bir bakıma zeki sayılırım ve senin için neyin iyi neyin kötü oldğunu bilirim. ve sana söylemekten korkmam.
Sou inteligente que tu em certas coisas, e sei oque há bom em ti... e o que há mau e não temo dizer-te.
- Oldukça iyi sayılır.
Vou andando.
- İyi sayılır.
- Do melhor.
İyi sayılırım, Doktor.
Estou bem, Doutor.
Kendini evinde say artık aileden biri sayılırsın... sana kanım kaynadı çok iyi anlaşacağımız ortada... başımızın üstünde yerin var evin demirbaşlarından biri olabilirsin... fazla bir şeyimiz yok ama neyimiz varsa paylaşırız... zor günlerimiz de olabilir, aç kalabiliriz, ne fark eder?
Considera-te em casa considera-te da família simpatizei tanto contigo que se vê que nos vamos entender considera-te instalado considera-te parte da mobília não temos muito p'ra dar mas o que temos partilhamos e se vierem tempos maus, dias de fome, p'ra quê reclamar?
kendini evinde say artık aileden biri sayılırsın... sana kanımız kaynadı çok iyi anlaşacağımız ortada... başımızın üstünde yerin var evin demirbaşlarından biri olabilirsin... fazla bir şeyimiz yok ama neyimiz varsa paylaşırız... burada kimse burnu büyük değildir herkesin payına bir şeyler düşer... yine de ev sahibi geldiği zaman tedbirli olmak iyidir... kendini bizden say bunun lafı bile olmaz... çünkü aramızda görüştükten sonra deriz ki artık kendini... artık kendini bizden say!
considera-te em casa considera-te da família simpatizámos tanto contigo que se vê que nos vamos entender considera-te instalado como parte da mobília não temos muito p'ra dar mas o que temos partilhamos aqui ninguém é mais do que o outro mas há sempre chá p'ra todos e tem o rolo da massa à mão quando o senhorio aparecer considera-te um amigo não queremos confusão já pensámos e podemos afirmar considera-te... considera-te um de nós!
- Çok iyi. 20 dakikalık süre doldu sayılır.
Os 20 minutos estão a terminar.
Şayet sana daha iyi bir hediye veremezse, bu bir hakaret sayılır.
Se ele não tiver um melhor para te dar, será um insulto.
İyi sayılır.
Nada mau mesmo.
İyi sayılırım. Sen nasılsın?
Allô?
Ailenin keyfi yerinde. İyi vakit geçirdim sayılır.
Os teus pais estavam bem-dispostos.
Bu yükle, iyi gidiyor sayılırız.
Com esta carga, estamos a andar bem.
Senin gibi zengin ve sosyal biri iyi av sayılır burada.
Um menino bem e rico do Oklahoma como tu é um bom partido.
Bir Londra sokak kedisine göre kendimi iyi geliştirdim sayılır.
Bem, desenvolvi uma elevada consideração por uma gata vadia.
İyi sayılırım.
Partes de mim sim.
Sorun pantalonda. ona yakın sayılır, Ceket çok iyi durdu.
Há um problema com as calças. O casaco está bom.
Lastikler patlamamış, iyi durumda sayılır.
Pelo menos não furou o pneu.
Beyzbolla aran iyi mi? Evet, sayılır. Ben yazarım.
Um pouco, sou escritor, vim afastar as neuroses.
İyi, o zaman ben işimi bitirdim sayılır.
Então, estou quase a terminar.
Bugün iyi misiniz? Sayılır.
O dia está a correr bem.
İyi sayılır.
Esta mais ou menos bem.
O iyi biri, bilirsin. Sadece komşumdu. Birlikte büyüdük sayılır.
É bom ripo, sabes, mas... é por ser do bairro, é uma fase que esrou a ultrapassar.
İyi sayılır.
Tenente-coronel Shelton sir. - Muito bem.
İyi sayılırım.
Estou bem.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]