English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ I ] / Işim var

Işim var Çeviri Portekizce

5,493 parallel translation
Güvenli evde ne işim var benim?
O que estou a fazer numa casa?
- Sizin gibi esrardan kafam uçmadı yani unutmadım. - Mike ile işim var.
Não abusei da marijuana como o resto de vocês, então sim, lembro-me.
Hayır, demek istediğim, daha çok, senin işin var, benim işim var, ama işler tamamen farklı, anlıyor musun?
Não, quero dizer, você tem o seu trabalho, Eu tenho o meu, mas são diferente, sabe?
- Benim de işim var.
- Também estou ocupado.
Benim bir işim var Darryl.
Eu tenho emprego, Darryl.
Çünkü çok işim var.
É que tenho uma tonelada de trabalho para fazer.
Burada yüzlerce işim var ve ayrıca ben gelmiyorum.
Sabes, tenho aqui uma tonelada de trabalho, eu não vou.
Çok değil. Başka bir yerde işim var.
- Pouco, tenho outros compromissos.
- Sağ ol ama işim var.
Obrigada, mas estou ocupada.
Çok işim var ve kafam da çok dolu.
Tenho muita coisa para fazer e muito em que pensar.
- Niye? Berbat işim var diye mi?
Porque arranjei este trabalho?
Benim bile zar zor işim var burada.
- Não. Ainda mal comecei a trabalhar.
Ya benimki ne olacak? Unutma, iyi bir işim var. Güvenli.
Lembra-te, tenho um bom emprego, segurança, excelente salário.
- Senin için bir işim var.
Tenho um trabalho para ti.
- Evet, bir sürü işim var.
- Oh, claro que não.
Sanırım biraz yapacak işim var.
Acho que tenho trabalho para fazer.
Seni almak? Çünkü daha sonra işim var.
Porque eu tenho um trabalho mais tarde.
Bitirmem gereken bir işim var. Bitirene kadar ileri gidemem.
Tenho algo que preciso de terminar, e até que o faça, não posso seguir em frente.
Asıl soru, benim burada hâlâ ne işim var?
A questão é, o que eu ainda estou a fazer aqui?
Beni kontrol etmeye geldin ve kontrol ettin şimdi izin verirsen yapacak çok işim var.
Bem, você veio para me ver, e viu-me, agora se não se importa, Eu tenho um monte de coisas para fazer.
Benim bir işim var, Phil.
Tenho um trabalho para fazer, Phil.
Bir işim var zaten.
Eu tenho um trabalho.
- Çok işim var.
- Tenho muito que fazer.
- Çünkü benim zaten bir işim var.
Porque eu tenho emprego.
Sana bir işim var.
Tenho um trabalho para si.
Sadece burada yapacak çok işim var ve...
Tenho é muito trabalho para fazer aqui e há...
Burada ne işim var?
O que é que estou a fazer aqui?
Ama öyle olduğunu sanmıyorum, öyle olduğunu sanmıyorum, yani, bilirsin, yeteneğim olduğunu biliyorum, çok kibar ve kusursuzdum, bilirsin, iyi bir işim var, ufak değilim.
Mas acho que não foi. Eu sei que tenho algum talento. Sou atencioso e metódico.
Yapacak bir sürü işim var.
Não. Tenho muito trabalho para fazer.
Burada ne işim var, Lillian?
O que estou a fazer aqui, Lillian?
Yapacak işim var ama. Seni sonra ararım.
Mas não falemos agora, estou ocupado, depois vou ter contigo.
- Yapacak işim var.
- E tu? Tenho de resolver uns assuntos.
Şimdi işim var.
Eu estou um pouco ocupado.
Gelemem. Buradan sonra bir işim var.
Tenho algumas coisas para fazer depois.
Çünkü yapıyor olmam gereken gerçek bir işim var.
Tenho de saber se me vais aceitar, porque tenho um trabalho sério que devia estar a fazer.
Satış belgeleri de gerekiyor, taşıtlar ve evler için. Elimde isim listesi var. Sabıka kayıtları, vergi kayıtları, Ledoux'ya dair her şey lazım.
Preciso de registos de veículos e residências, verificação de antecedentes, de registos de impostos, tudo o que tivermos sobre o Ledoux.
Var mı isim?
Sabes o seu nome?
- İşim var.
- Estou ocupada.
Eski işim gibi bir işe ihtiyacım var.
Um emprego como o que tinha.
Uyuşturucu ölümlerinden elimizde bir isim var.
Já sei o nome do responsável por aquelas mortes.
Elinde bir isim var mı?
- Por acaso tem nome?
- Yapacak çok işim var.
Lamento...
Rahatsız edici hastalıkları olan birçok hastam var. Benim işim de onları korumak.
Tenho muitos pacientes que sofrem de distúrbios patológicos e o meu trabalho é protegê-los.
İşim var!
Estou ocupado!
- İşim var.
Estou ocupado.
İşim için buna ihtiyacım var.
Preciso disso no meu trabalho.
- Ne bir isim ne de görüntü var.
Não há nome e ideia de como ela é.
- İşim var. Sonra bakarız.
Estou ocupado, falamos depois.
Bence çok garip birisin, çok ciddi cinsel sorunların var, benim bunlarla işim olmaz.
Tenho a certeza de que és um tipo estranho que tem sérios problemas sexuais e eu não quero ter de lidar com isso.
İşim var.
Eu tenho uma coisa.
Bak, işim olmayan şeyleri duymamı ve görmemi sağlayan bir özel yeteneğim var.
Olha, tenho uma habilidade especial de ver e ouvir coisas que não devia.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]