Işimiz Çeviri Portekizce
8,978 parallel translation
Patty'yi alacağız, başka da bir işimiz yok burayla.
Apanhamos a Patty, nada mais do que isso.
- Daha yapacak çok işimiz var.
Ainda temos muito para fazer.
Burada işimiz bitti.
Acabamos por aqui.
Evine girerse, bugünlük işimiz biter.
Se voltar para casa, acabou.
Seni yakalarsa işimiz biter.
Se te apanha, estamos feitos.
Jacknife'ın yeni bir yönetimi var ama işimiz her zaman ki aynı iş.
O Jacknife's tem nova gerência, mas o negócio continua como sempre.
Nefes alıp verirseniz hemen işimiz biter.
Apenas respire, respire, e num instante terá terminado
Şimdilik seninle işimiz bitti.
Daqui a um instante acabamos o que temos consigo.
Ve bizim işimiz de, insanlar için gerekli olanı yapmak.
E é o nosso trabalho fazer o que é melhor para o povo.
Ne yaptığımızın bir önemi yok artık çünkü burada işimiz bitti.
Não interessa o que estamos aqui a fazer porque não vou ficar.
Dediğim gibi, işimiz bitti.
Eu disse que terminámos.
Bu yönetimde bitmemiş bir işimiz var ve bu işin bir parçası olmanı istiyorum.
Temos assuntos por acabar nesta administração... E quero que faças parte disto.
Aynen, işimiz daha bitmedi ama.
- Sei, mas ainda não acabámos.
Seninle işimiz bittiğinde, Camelot'taki herkes senin Kurtarıcı olduğuna inanacak.
Quando terminarmos, todos em Camelot irão acreditar que és a Salvadora.
- Burada işimiz bitti.
- E não é aqui.
Hayır, işimiz bitmedi ve yine de bu teklifi müvekkilime önermeyeceğim.
Não terminámos. Ainda não vou recomendar esta oferta aos clientes.
Çünkü onu korumak bizim işimiz.
Estamos a proteger a Esther porque é o nosso dever fazê-lo.
Tek yapmamız gereken bunu Kelton'a imzalatmak. Sonra işimiz biter.
Agora, só precisamos que a Kelton assine e terminamos.
- Ufak bir işimiz daha var.
Só mais um passo.
Evet yarınki ilk ilahi işimiz bu olacak.
Sim, a primeira coisa no dia seguinte seria divino.
Affedersin ama bizim işimiz zaten çılgın fikirlere kapılmak Astrid.
Desculpa! Mas a maluquice é mesmo connosco, Astrid!
Eğer yeni efendine boyun eğersen işimiz o kadar kolay olur.
Seria tão mais fácil se venerasses o teu novo mestre.
Pekâlâ çocuklar, yapacak çok işimiz var.
Vamos lá pessoal. Temos muito trabalho pela frente.
Eski kamp alanında işimiz ne?
Porque é que voltamos ao teu acampamento?
Güneye doğru birkaç ışık dakikası uzakta bir işimiz var.
Temos assuntos a tratar a uns minutos-luz a sul daqui.
Ne yaptığımızın önemi yok çünkü burada işimiz bitti.
Não interessa, porque terminámos.
Dediğim gibi, işimiz bitti.
- Como já disse, terminámos.
Gidelim. Yapacak çok işimiz var.
- Guia, temos muito que fazer.
Sanırım sana da burada ne işimiz olduğunu söylemedi. Hayır.
Creio que ele também não te disse o que fazemos aqui.
- Bodrum katında ne işimiz var?
O que estamos a fazer na tua cave?
O zaman burada işimiz bitti. Beau.
Então, estamos conversados.
Burada ne işimiz var?
O que estamos aqui a fazer?
Yapacak çok işimiz var.
Há muito a fazer.
Seninle işimiz bitmedi.
Tu e eu ainda não terminamos.
Nedenini merak etmek bizim işimiz değil, değil mi?
Bem, não é o nosso trabalho saber porquê, pois não?
Diyeceğim, kralla bir işimiz var.
Já disse que temos negócios com o rei.
Gördüğün üzere işimiz başımızdan...
- Quer? Muito bem, como vê, estamos ocupados...
- Şu anda biraz işimiz var Stahma.
Estamos ocupados de momento, Stahma.
- Tamam. Bence burada işimiz bitti.
- Bem, creio que terminámos aqui.
Yapacak isimiz var.
Temos trabalho a fazer.
İşimiz bitti.
Estamos conversados.
Ondan sonra, Raspberry Pi'yi isi kontrol sistemine baglayacaksin. isimiz bitecek.
Depois, vais ligar o Raspberry Pi ao sistema de controlo climático e o Bob é teu tio.
İşimiz bitti bence, değil mi Maddox?
Creio que terminamos, não terminamos, Maddox?
İşimiz bittiğinde kendine gelecek.
Ele ficará bem assim que terminarmos.
Borcumu ödedim. İşimiz bitti.
Eu devia-te, paguei, terminámos.
İşimiz bitti Allison.
Estamos tramados, Allison.
İşimiz bitti Allison.
Acabou-se, Allison.
İşimiz bitince seni ayak bileklerinden tutup pis bir çöpmüşsün gibi kaldıracağım. Olmaz!
Quando acabarmos, vou agarrar-te pelos tornozelos e levantar-te como um saco do lixo nojento.
- İşimiz bitti.
- Já terminámos.
Şimdi sanıyorum ki, işimiz burada bitiyor.
Penso que agora concluímos os nossos negócios.
- İşimiz bittiyse Ale içmeye gidelim.
Se o negócio está feito, temos cerveja para beber.