English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ K ] / Kapı açıktı

Kapı açıktı Çeviri Portekizce

742 parallel translation
- Affedersiniz, kapı açıktı.
- Desculpe, a porta estava aberta.
Kapı açıktı, biz de girdik.
A porta estava aberta e entrámos.
- Yok. Kapı açıktı.
A porta estava aberta.
Biliyorum ama kapı açıktı.
Eu sei, mas a porta estava aberta.
Kapı açıktı.
A porta estava aberta.
Oh, ben holü temizlerken, kapı açıktı ve onu gördüm.
E quando limpava o corredor, a porta dele estava aberta e eu vi-o.
Arka kapı açıktı kilidi de zorlanmamış.
A porta dos fundos foi arrombada... o cadiado foi forçado.
Kapı açıktı.
A porta está aberta.
- Belki kapı açıktır.
- Talvez a porta esteja aberta.
- Kapı açıktı.
- A porta estava aberta.
Kapı açıktı, girdim.
Entrei sozinho.
İncelemek isteyen herkese bu kapı açıktı.
Estava tudo ali, para quem quisesse ler.
Kapı açıktı, ama dediğin gibi yine de anahtarı, bıraktım.
A porta estava aberta, mas deixei a chave no chão como pediu.
Yürüyerek, kapı açıktı.
Andando. A porta estava aberta.
Şimdi, Kane geldi, kapı açıktı o sadece yürüdü.
Quando Sr. Kane chegou, a porta estava aberta, ele entrou,
Özür dilerim. Kapı açıktı, girdi.
Desculpe, a porta estava aberta e ele entrou.
- Arka kapı açıktı.
- Pela porta de trás.
Kapı açıktı ve ışıkları yanıyordu.
A porta estava aberta e as luzes acesas.
Kapı açıktı, yasa dışı girişe davet gibi.
... A porta estava aberta. É o que torna difícil o trabalho do Oscar.
Kapı açıktı.
- A porta estava aberta.
Kusura bakmayın sizi rahatsız etmek istemezdik ama kapı açıktı.
Não queríamos chatear mas a porta estava aberta.
- Bu doğru kapı açıktı.
- Estava aberta, é certo.
Kapım her daim açıktır. İki :
Tenho uma política bem liberal.
Aziz Luke'ün dediği gibi cennetin kapıları insana açıktır.
São Lucas escreveu : "O Reino de Deus está dentro do homem."
Chandler'ın dostlarına kapımız açıktır.
Os amigos da Sra. Chandler são bem-vindos.
Kapı açıldı ve Subay ortaya çıktı. Sivil kıyafetlerini giymişti.
A porta abriu-se e o oficial apareceu vestido em trajes civis.
Birşey almak için dışarı çıktı ve kapıyı açık bıraktı.
Ela saiu e deixou a porta aberta.
Hücremin kapısı açıktı.
A porta da minha cela estava aberta.
Dışarı çıktığında, içeri girebileyim diye kapını açık bırak.
Quando saíres, deixa a porta aberta para eu entrar.
Mutfak kapısı hep açıktır.
A porta da cozinha está sempre aberta.
Bir aylık çalışma sonunda kapım artık açıktı.
Um mês de trabalho paciente e a porta abriu-se.
Kapınız açıktı.
A porta estava aberta.
Kapımız her daim açıktır. - Buralarda çok kalmayacağım.
Posso não ficar aqui muito tempo.
Bir şeyi açıklığa kavuşturalım Dave. İşlerinde yardımcı olabileceksem kapımız her zaman açıktır dedim.
Disse-te que se fosse para te ajudar no teu trabalho, a porta estaria sempre aberta.
Eski dostlarımıza kapımız her zaman açıktır.
Não fiques aí como se não fosses bem-vindo.
General Sutherland'in dostlarına kapımız her zaman açıktır.
Os amigos do Gen.l Sutherland são sempre bem-vindos.
Ama kapı açıktı...
entrar de repente.
Kapım her zaman sevgi ve anlayışa açıktır.
A minha porta está sempre aberta para amor e entendimento.
- Kapılar açıktı, tepeler çağırdı ve...
- Os montes chamavam-me e antes...
Kaçak kölelere kapımız her zaman açıktır.
Os escravos foragidos são sempre bem-vindos.
" Mutsuz hatıralar ; kapım yine de size açıktır...
"Más recordações, bem-vindas... são a minha juventude distante..."
Kapım her zaman açıktır.
Minha porta está sempre aberta.
Kapım açık dururdu ve onun çıktığını görürdüm. İçki isteyip istemediğini sordum.
A minha porta ficou aberta e eu vi-a a passar e perguntei se queria tomar um copo.
Donanmaya kapımız her zaman açıktır.
A Marinha é sempre bem-vinda.
Kapıyı kırdılar, ama pencere açıktı... ve Roschmann gitmişti.
Eles arrombaram a porta, mas a janela estava aberta... e o Roschmann tinha desaparecido.
Her zaman yeni müşterilere kapımız açıktır.
Além do mais, precisamos de homens.
Kilisenin kapıları herkese açıktır.
As portas da igreja estão abertas para toda a gente.
Akıl danışmak isterseniz kapım size her daim açıktır.
se precisarem de um conselho meu, a minha porta está sempre aberta.
Ne zaman istersen ofisime gelebilirsin. Kapım sana her daim açıktır.
Vá ao meu escritório quando quiser.
Mahzen kapısı niye açıktı ki? Kanaması var.
Por que estava a porta aberta?
Kapınız mı açıktı?
A porta estava aberta?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]