Acıktın mı Çeviri Portekizce
514 parallel translation
- Acıktın mı, Joe?
- Estás com fome, Joe?
Acıktın mı? Cheasen'ın yerine gideriz.
Vamos jantar ao Cheasen.
Acıktın mı?
Estás com fome?
Acıktın mı?
Está com fome?
Acıktın mı?
Tens fome?
Şey, acıktın mı?
Está com fome?
- Crockett, sen de acıktın mı?
- Boa. Tens fome, Crockett?
Acıktın mı Diane?
Tens fome, Diane?
Acıktın mı, susadın mı? , yoksa ikisi birden mi?
Tens fome, sede ou ambas as coisas?
- Acıktın mı?
Com fome?
"Acıktın mı?"
Tens fome?
Acıktın mı?
Tem fome?
Acıktın mı Phoebes?
Está com fome, Phoebs?
Çorba ve ana yemek, acıktın mı?
Sopa e o segundo prato, está bem?
- Evet. Acıktın mı?
Estás com fome?
- Birden acıktın mı yani?
- De repente, ficou com fome?
Acıktın mı?
Já estás com fome?
- Acıktın mı dostum?
- Estás com fominha, é?
Yolunu mu kaybettin, acıktın mı?
Estás perdido ou tens fome?
Geceleyin hiç acıktın mı?
Tem passado fome durante a noite?
- Amanın, çok acıktım vallahi.
- Caramba, estou com fome.
Chandler'ın dostlarına kapımız açıktır.
Os amigos da Sra. Chandler são bem-vindos.
Ve avazım çıktığı kadar çığlık atarak uyandım. Ardından annemle babam yanıma koştu ve beni sakinleştirmeleri epey bir vakit aldı. Ve onların bana açıklamasına rağmen yine de yangın çıkmadığına inanamıyordum.
Acordei aos gritos, os meus pais vieram e levaram algum tempo a acalmar-me e mesmo depois de terem falado comigo, eu não acreditava que a casa não tinha ardido.
Açıktın mı Rex?
Tens fome, Rex?
Eve vardığımızda biz aşıklar arasında tartışma çıktığını, senin de çekip gittiğini benim de peşinden gelerek, seni geri getirdiğimi açıklayacağım.
Vou dizer que tivemos uma zanga de namorados, que fugiste. Fui atrás de ti e trouxe-te de volta.
Umarım kızın durumundan yararlanılmayacağı yeterince açıktır.
Espero que tenha ficado claro que näo se deve aproveitar da sua posiçäo.
Piranhalarımın çok açıktıklarını.
Vai ver que essas minhas piranhas ficam esfomeadas.
Kapım açık dururdu ve onun çıktığını görürdüm. İçki isteyip istemediğini sordum.
A minha porta ficou aberta e eu vi-a a passar e perguntei se queria tomar um copo.
Ben havuç yiyeceğim. Acıktın mı?
Está com fome?
- Acıktın mı, bebeğim?
- Está com fome?
Acıktın mı?
Que lhe aconteceu?
Ne kadar acıktığımın farkında değilim.
Não me tinha apercebido da fome que tenho.
Umarım iştahın açıktır, tatlım. Çünkü hepsi senin için.
Espero que tenhas muito apetite, porque é toda tua.
Acıktım, sen acıkmadın mı?
Tenho fome, você não tem?
Susadınız mı, acıktınız mı, yoksa sadece geçerken uğradınız mı?
Têm sede, fome ou estão só de passagem?
Karnın acıktı mı?
Tens fome?
Kapınız mı açıktı?
A porta estava aberta?
Sinirlerim çok gergin. Karnım acıktı. Oruç tuttuklarını mı sanıyorsun?
Os meus nervos estão no limite porque estou cheio de fome... achas que eles fazem jejum?
Ancak, siz her odadan çıktığınızda... fiziksel bir acı hissetmeye başladığım zaman... birden uyandım.
Só quando comecei a sentir uma verdadeira dor física, sempre que vos ausentáveis, é que compreendi.
Anne, ben acıktım, ve senin iç çamaşırın masanın altında.
Mãe, temos fome e as tuas cuecas estão debaixo da mesa.
Acıktınız mı çocuklar?
Vocês rapazes têm fome?
Sonra herif yanımıza geldi ve şöyle dedi, "Gambi bugün çok aç Martin. Çok acıktı sayın Coppola."
Então o tipo chegou e disse : tenho a certeza que vai fazer exactamente o que deseja.
Kafamı kaldırıp baktım ve iki genç adamın Sac-o-Suds'tan koşarak çıktığını ve açılabilir beyaz tavanı olan yeşil bir arabaya atlayıp, şeytan gibi uzaklaştıklarını gördüm.
Olhei e vi dois jovens saírem a correr da Sac-o-Suds e entrarem para o carro verde descapotável, de capota branca e a arrancarem a toda a velocidade.
O cömert bir adamdır. Tamamını verebilir. Tanrım, acıktım.
Ele é generoso : eu diria, tudo Meu Deus, que fome!
Bakın size açık konuşacağım, hapishaneden yeni çıktım.
Vou ser muito sincero consigo. Acabei de sair da prisão.
Senin açıklarını örtmekten bıktım.
- Já não era sem tempo. - Estou farto de trabalhar por ti.
Buradaki asıl amacın nedir? Sanırım devamlılığın bu kadına haklı bir ilgi duyduğu konusunda gayet açıktım.
Já sei que tudo seria mais fácil se esses poderes desaparecessem.
Niye şimdi böyle yapıyorsun? Sizin aç karnınızı doyurmaktan bıktım.
Nos enganou umas 50 milhões de vezes.
Ya siz? Acıktınız mı?
E a Sr.ª tem fome?
- Acıktınız mı? Monks'a gidelim mi?
Queres ir até ao Monk's?
Ve daha büyük sırlar açığa çıktıysa,... beni buraya sürükleyen sorunun cevabını çoktan biliyor olacağım.
E se forem revelados mistérios maiores, já saberei a resposta às perguntas que me trouxeram aqui.