Komutanım Çeviri Portekizce
5,048 parallel translation
Yaklaşık 22 dakika içinde tepesine binecek Komutanım.
Ele vai alcançá-lo daqui a 22 minutos, Senhor.
Evet, Komutanım.
Sim, Senhor.
Komutanım. Bir planımız var kan dökülmesini, en azından çok fazla kan dökülmesinden kaçınmak için.
Senhor, temos um plano, uma maneira de evitar o excessivo derrame de sangue.
Silahlar hazır Komutanım.
Solução pronta, Senhor.
Bir patlama aldık Komutanım.
Temos explosão, Senhor.
Komutanım, temas yeni bir rotaya dönüyor.
Senhor... inimigo a virar para nova direcção.
Komutanım, benim...
Senhor, sou eu...
İncil mi Komutanım?
A bíblia, Senhor?
Bu çok güzel Komutanım.
Isso é lindo, Senhor.
Evet Komutanım.
Sim, Senhor.
Ben de sizi gördüğüme sevindim Komutanım.
Também é bom vê-lo, Senhor.
- Cehennemde görüşürüz Komutanım.
Vejo-o no inferno, Senhor.
- Komutanım ona güvenebileceğinizden emin misiniz?
Senhor... Tem a certeza que pode confiar nele?
- Komutanım...
Senhor...
Gıda, tıbbi malzeme, kullanılabilir ve hasarsız olan her şeyi... -... sudan çıkarıp, bir yere istifleyelim. - Baş üstüne Komutanım.
Vamos recuperar comida, suprimentos médicos, o que estiver intacto, que esteja na água.
- Geç kaldın. - Özür dilerim Komutanım.
Está atrasado.
Komutanım sanırım... Sanırım Prosser beni biliyor.
Senhor, acho... acho que o Prosser sabe sobre mim.
- Rapor edilecek bir şey yok Komutanım.
Nada a informar, Senhora.
Hayır Komutanım.
Não, Senhor.
Komutanım, Richter'i ikiye ayırdı.
Comandante! Desfez o Richter!
- Komutanım?
- Senhor?
Anlaşıldı komutanım. Yapılabilir.
Percebido, senhor.
- Sizinle cehennemde görüşürüz Komutanım.
Vejo-o no inferno, Senhor.
Hadi ama Komutanım.
Vá lá, Senhor.
Tam isabet Komutanım.
Acertou, Senhor.
- Emredersiniz Komutanım.
- Percebi, Senhor.
Özür dilerim Komutanım.
Sinto muito, Senhor.
Donanma Askeri Kanunu 10-88 Maddesi gereğince sizi komutanlıktan azlediyorum Komutanım.
Pelo artigo 10-88 do Código Naval, eu dispenso-o do seu comando, Senhor.
Komutanım, lütfen beni izleyin.
Senhor, se puder seguir-me.
Ama artık size inanmıyorlardı Komutanım!
Mas eles não acreditam mais em si, Senhor!
Omurga hasar görmüş. Kıyıya çıksak bile bir yere gitmiyoruz Komutanım.
O casco foi comprometido e mesmo que saiamos daqui, não vamos a nenhum lugar.
Komutanım, buradan çıkmak zorundayız.
Temos de sair.
Bu bir onurdu Komutanım.
Foi uma honra, Senhor.
Komutanım, umarım sizi güvenli hattan aradığım için kusura bakmazsınız.
- Comandante, espero que não se importe que ligue pela linha segura.
Derhal komutanım.
É para já, Senhor.
Üzgünüm komutanım.
Lamento, senhor.
Komutanım o gitti!
Comandante, ele desapareceu!
Evet komutanım.
Sim, senhora.
- Nakkaş'a komutanım.
- A Nakkas, oficial.
- Ben de Nakkaş'a işe komutanım.
- A Nakkas, para trabalhar.
- Çapa komutanım.
- Segar.
- Evet Komutanım.
- Sim, Senhor.
- Bilmiyorum Komutanım.
Não sei, Senhor.
- Komutanım?
Senhor?
Sanırım komutan sensin?
- Então, é o Comandante.
- Komutanım, ya 2.Kaptan ne olacak?
Senhor, e o Imediato?
Ziva, Yüzbaşı Roth'un birlikte olduğu komutan, ilişkiyi doğruladı mı?
Ziva, a Comandante do Tenente Roth confirmou o caso?
Şimdi bağlıyorum komutanım.
Entrou agora, Major.
- Sizden daha iyi görünüyorlar komutanım.
Melhores do que a senhora.
- Emredersiniz komutanım!
- Está bem.
Ben de onun komutanıydım ve bana saldırdı.
E eu era o comandante dele e ele atacou-me.
komutan 1282
komuta sende 41
komuta 108
komuta merkezi 58
komutan riker 60
komutan sisko 38
komutan la forge 24
komuta bende 33
komuta sizde 19
komutan chakotay 60
komuta sende 41
komuta 108
komuta merkezi 58
komutan riker 60
komutan sisko 38
komutan la forge 24
komuta bende 33
komuta sizde 19
komutan chakotay 60