Lin Çeviri Portekizce
938 parallel translation
Çok...
Lin...
Birçok kasabaya gittik Lin.
Fomos a muitas cidades, Lin.
Lin McAdam, 2 dolar.
Lin McAdam. São dois dólares.
Tüm turlar bitti. Jürinin kararı... Lin McAdam ve Dutch Henry Brown arasında eşitlik var.
Uma vez que todas as rondas estão completas... os juízes decidem-se por um... empate entre Lin McAdam e o Dutch Henry Brown.
- Beklemek zorundasın, Lin.
- Tens de esperar, Lin.
Lin McAdam.
Lin McAdam.
Lin McAdam'dan üç tam isabet.
Três em cheio para Lin McAdam.
Lin McAdam bu posta pulunda bir delik açacağını söyledi.
Lin McAdam diz que vai fazer um buraco através deste selo.
Yaklaşık üç bağırıştan sonra aşağı inerler Lin.
Vão começar a descer não tarda.
- Lin!
Lin...
Lin düşürdü.
Vi como o Lin o matou.
- Onunla kavgam yok. Lin!
- Não tenho nenhuma disputa com ele.
Lin, dikkat et!
Lin, cuidado!
- İşte, Lin. - Ben ona bakarım.
Eu tomo conta dela.
- Biliyorum Bayan. Lin de öyle.
- Eu sei, minha senhora.
Kesinlikle haklı, çünkü Dutch Henry Lin'in erkek kardeşi.
E está certo a dobrar porque o Dutch Henry é o irmão do Lin.
- Lin?
- Lin?
Lin, sevgilim.
Lin, querida...
- Sue-Lin.
- Como te chamas?
Bunu çalıyor musun Sue-Lin?
- Sue-Lin.
"Köpek sizin mi?" Ne saçma bir soru. Umarım Sue-Lin iyidir.
"O cão é seu?" Que pergunta parva.
Yine de ona bu kadar abur cubur yedirmemeliydim.
Espero que a Sue-Lin esteja bem. Afinal, não a devia deixar comer tudo aquilo.
Sue-Lin uyanınca hoşçakal dediğimi söylersiniz.
Obrigado. Quando a Sue-Lin acordar, diga que lhe disse adeus.
Ayrıca, Sue-Lin önce gelir. Bak dostum.
Além disso, a Sue-Lin está primeiro.
Geçen gün dispansere getirdiğim Sue-Lin'i hatırlıyor musun?
Lembra-se da Sue-Lin, a miúda que levei ao dispensário no outro dia?
Gelir misiniz Bayan Warren? Peki Sue-Lin.
Pode vir, Menina Warren?
Üstünü iyice ört, kendini sıcak tut.
Está bem, Sue-Lin. Tapa-te e mantém-te agasalhada.
İçeri girsene. Sue-Lin nerede?
Quer entrar?
Benimle gel lütfen. Sue-Lin?
Venha comigo, por favor.
Sue-Lin, neden burada kalıyorsun?
Sue-Lin, como é que estás aqui?
Sue-Lin'e bakmaya geldiğin için teşekkür ederim.
Obrigado por vir ver a Sue-Lin, Menina Warren.
Sue-Lin'e çok iyi davranmışsın.
Sem dúvida que tem sido amável para a Sue-Lin.
- Sue-Lin'le de vedalaşacağız. - Dur biraz.
- E vamos despedir-nos da Sue-Lin.
- Sen Sue-Lin olmalısın.
- Obrigada. - Deves ser a Sue-Lin.
Korkarım Sue-Lin'in benimle gelmesi gerekecek Bay Edwards. Üzgünüm.
Temo que a Sue-Lin tenha de vir comigo, Sr. Edwards.
Peki siz çalışırken Sue-Lin'e kim bakacak? Oyun vakti geldi Danny.
E enquanto o fazem, quem vai cuidar da Sue-Lin?
Sue-Lin'in burada olduğunu nasıl öğrendiniz?
Como soube que a Sue-Lin estava aqui?
Güle güle Sue-Lin. Arayan Diane olmak zorunda mıydı?
Adeus, Sue-Lin.
- Sen bak. Ben Sue-Lin'i arayacağım.
- Verifica tu.
Yanlış yol, Lin! Onların kampına doğru gidiyoruz!
Vamos pelo caminho errado, Lin!
Dutch onun babasını öldürdü.
E o Lin também sabe.
Lin!
Lin!
- Al bakalım Sue-Lin.
Não gostas de pipocas?
- Teşekkür ederim.
- Aqui está, Sue-Lin.
- İyi geceler Sue-Lin.
- Boa noite, Sue-Lin.
Sue-Lin?
Olá, Menina Warren. Sue-Lin?
İçeride, yatıyor.
Onde está a Sue-Lin? Está já ali, na cama.
- Merhaba Bayan Warren.
Sue-Lin? - Olá, Menina Warren.
İyi geceler Sue-Lin.
Boa noite, Sue-Lin.
Gidip Sue-Lin'e bakayım.
Tenho de ir ver a Sue-Lin.
- Gitmek istemiyorum.
- Ela tem razão, Sue-Lin. - Eu não quero ir.