Nın kardeşi Çeviri Portekizce
1,926 parallel translation
Philippa'nın kardeşi, Ray Sanchez o sıralar orduda silah uzmanıymış.
O irmão de Philippa, Ray Sanchez, estava no exército na altura. Perito em armas.
Theresa'nın kardeşi Nina'nın adresi var mı?
Tens o endereço da Nina, a irmã da Theresa?
Bones, buradaki Sachi Nakamura'nın kardeşi Ken.
Bones, este é o irmão da Sachi Nakamura, o Ken.
Asistanının kardeşi başka söylüyor, doktor.
Não foi o que nos disse a irmã da sua assistente.
- Kurbanın kardeşi geldi.
- A irmã da vítima chegou.
Lisa'nın kardeşi çok endişeli konsere gideceklermiş.
A irmã da Lisa está preocupada, deviam ter ido a um concerto.
Michael Myers'ın kız kardeşi.
A irmã do Michael Myers.
Fil Adam'ın kız kardeşi olsa- -
Se o Homem Elefante tivesse uma irmã, ela...
Bir arkadaşımın kız kardeşi.
É irmã dum amigo meu.
Bu Jennifer'ın kardeşi Bonnie'nin düğün resmi ve bu onun kocası, Will.
Este é o casamento da Bonnie, irmã da Jennifer e este é o seu marido, Will.
Biliyorum, çılgınca ama Jennifer'ın bir kız kardeşi olduğunu bilmiyordum.
É loucura, mas nunca soube que a Jennifer tinha uma irmã.
Bu benim için bir zevktir, Lois'in yakın zamanda boşanmış kız kardeşi.
Isto foi tão fixe.
Ron Howard'ın ilginç görünüşlü kardeşi... *... burada teknisyenlik mi yapıyor?
Ei, o irmão esquisito do Ron Howard é um destes técnicos de laboratório? Claro que é!
Kardeşi yardım ederken Zalachenko kızını vurmaya çalışıyor.
Zalachenko tentando atirar na filha com a ajuda do irmão dela.
Lina'nın zaten iki tane kardeşi olduğunu fark ettim.
Lina já tem duas irmãs.
Dünyanın en iyi kız kardeşi olacağım.
E eu vou ser a melhor irmã do mundo.
Angela'nın kız kardeşi yoktu, bu yüzden Mavel ve Vivian adında iki kızı olsun isterdi.
Angela não tinha irmãs, então queria duas meninas, Mabel e Vivian.
Sensin, hayatında bir gün olsun fanila giymeyen, Seattle'da yaşayıp en iyi arkadaşının nerdeyse kız kardeşi olan birisiyle yarı ensest ilişki yaşayan, sensin.
Tu, que nunca usaste flanela na vida, a viver em Seattle e teres uma relação semi-incestuosa com a quase irmã do teu melhor amigo.
Bana dünyanın en anlayışlı kardeşi diyebilirsin, ama sanırım sen gerçekten de bu tatil için o kadar heyecanlı değilsin.
Posso ser o irmão mais perspicaz do mundo, mas mas não me pareces entusiasmada com as férias.
Evet, herhalde anlaşmanın Nicole Bradin ve kardeşi Marcus'un serbest bırakılmasıyla güvenceye alınması gerektiğini söylemeye gerek yoktur.
Sim, mas não é dito que qualquer acordo deve garantir a libertação de Nicole Bradin e do seu irmão Marcus.
Bu gece nöbetiniz olmadığını biliyorum, ama komadaki hastamı kız kardeşi gelene kadar hayatta tutmama yardım eder misiniz?
Não pode ajudar-me a manter vivo o doente em coma até a irmã dele chegar?
20 kasa bira aldım Topher'ın kardeşi de votka, cin, viski, bourbon...
Comprei 20 caixas de cerveja e o irmão do Topher trouxe Vodca, Gin, whiskey, Bourbon...
Yaklaşık 20 kasa bira aldım... ve Topher'ın kardeşi... votka, cin, viski, burbon getirdi.
- Tenho 20 caixas de cerveja e o irmão do Topher trouxe Vodka, Gin, Whiskey...
Kız kardeşi evlilik soyadını kullanıyordu. Bunu kendi içinde gizli tuttu.
A irmã dela tinha nome de casada, e então ela ficou com ele.
Her şey Terri'nin kardeşi Kendra, Pazar brançına çocuklarını getirdiğinde başladı.
Tudo começou quando a irmã da Terri, a Kendra, trouxe os filhos para o brunch de domingo.
Sen Jimmy'nin küçük kardeşi olmalısın.
Deves ser o irmão mais novo do Jimmy.
Susan'ın bilgilerini zaten kontrol ettik. Bir kız kardeşi yoktu.
Verificámos o dossiê da Susan, e não achámos uma irmã.
Kardeşi gibi yangınlar çıkarttığını mı düşünüyorsun?
Achas que anda a provocar incêndios como a irmã?
Madamın, Louise ve Renee olmak iki kız kardeşi var.
Há duas : Louise e Renée.
Özellikle Milan düşesi Christine hakkında bilgi toplayacaksınız. Ancak, bu görevi tamamladıktan sonra Cleves Düklüğüne gidip Dükün iki kız kardeşi Amilia ve Anne hakkında bilgi toplayın.
Indagareis acerca de Cristina, Duquesa de Milão, mas... enquanto estais a tratar disso, ide também ao Ducado de Cléves, indagar sobre as duas irmãs do Duque :
Tabii ki, Cleves Dükünün kız kardeşi Anne, haklısınız.
- Menciona... A irmã do Duque de Cléves, Ana.
Dük William ressamının hasta olduğunu ve kız kardeşi Anne'in bir çizimini tedarik edemeyeceğini söylüyor.
O duque Guilherme diz que... O seu pintor está doente. Não pode enviar retratos da sua irmã Ana.
Adamın kardeşi hapse girdi.
O irmão do tipo foi para a prisão.
Kurbanın üzerinde bulduğumuz DNA, ona değil ama Profesör'ün erkek kardeşi olabilecek birine ait.
Não é o ADN dele, mas é correlato ao do Professor.
Profesör P'nın bir erkek kardeşi olmalı.
O Professor P deve ter um irmão.
Kız kardeşi Broadfell'in karşısında oturuyor ve telefon kulübesini görmüş. Komşuları da bu adamın doğuya gittiğini görmüş.
Broadfell, e ela viu a cabine de policia, e o vizinho viu o homem ir para o Este.
Dina Lopez'in 9. sınıfta okuyan üvey kız kardeşi olduğunu söylediler.
Era da secundária da Rua 29.
- Dina'nın kız kardeşi okula yardım olsun diye çikolata satıyormuş.
E adivinhe.
Lucas Turner, Mason'ın kardeşi.
Este é o Lucas Turner, o irmão do Mason.
Tracy'nin kız kardeşi... Üç yıl boyunca telefon kayıtlarını tutmuş.
A irmã da Tracy tem o registo de todos os telefonemas que foram desligados nos últimos 3 anos.
O ve kardeşi Earl, Camden'ın kötü nam kazanmış aylaklarından.
Ele e o seu irmão Earl eram crimosos conhecidos em Camden.
Ama amca kardeşi olarak babamın sürdüğü hayatı nasıl bilemezsin?
Mas tio, como não sabes o que o teu próprio irmão fazia para viver?
Tabii, kardeşi vuruldu, ama senin canın bağışlandı.
Tudo bem, o irmão foi atingido, mas tu foste poupado.
On yaşındaki Scott Smith, kız kardeşi ve dadısıyla oyun salonundaymış. Dadı Susan Peterson, 19 : 45 sularında Scott'ın ortadan kaybolduğunun farkına varmış.
Scott Smith, de 10 anos, estava com a irmã na zona de jogos e com a sua ama por volta das 19 : 45, quando a ama, Susan Peterson, se apercebeu que Scott já não estava ao seu lado...
Sonunda bütün bunlar kadar kötü olarak da, kardeşi gizlice çıkageldi Fransa'dan. Bir sürü dedikodu da geliyor kulağına, babasının ölümü üstüne kötü söylentiler.
Finalmente, tão cheio de consequências como tudo isso, aqui está o irmão dela que voltou da França em segredo e não faltando intrigantes que lhe infestem os ouvidos com pestilentas histórias a respeito da morte do pai.
- McGuire'ın kardeşi mi?
- A irmã do McGuire?
Kensi, McGuire'ın kardeşi.
Kensi, a irmã do McGuire.
- Judah'ın gay kardeşi gibi konuşma.
Isso é o irmão homossexual do Judah a falar.
O, kocamın kardeşi.
Ela é... a irmã do meu marido.
Siz Brenda Fitzsimmons mısınız? Dean'in kız kardeşi?
É a Brenda Fitzsimmons, a irmã do Dean?
Dedektif Briggs hayran kalınacak bir çalışma örneği göstererek Cindy Lewis'in kardeşi Danny'nin cinayetin olduğu hafta işvereninin kamyonetini aldığını öğrendi.
O detetive Briggs, com uma diligência admirável, confirmou que o irmão de Cindy Lewis, o Danny, teve acesso à carrinha do patrão dele na semana do homicídio.
nin kardeşi 22
kardeşim 1451
kardeşin 74
kardeşi 30
kardeşim mi 18
kardeşiniz 23
kardeşim nerede 29
kardeşin mi 42
kardeşin nerede 46
nın kızı 33
kardeşim 1451
kardeşin 74
kardeşi 30
kardeşim mi 18
kardeşiniz 23
kardeşim nerede 29
kardeşin mi 42
kardeşin nerede 46
nın kızı 33