Oyun oynamıyorum Çeviri Portekizce
229 parallel translation
Bir, ben oyun oynamıyorum. İki, senin ortaya koyacak hiç bir şeyin yok.
Eu não jogo e tu não tens com que apostar.
Hadi Tommy, artık oyun oynamıyorum.
Então, Tommy... Agora não estou a brincar.
- Burada oyun oynamıyorum!
- Não estou a brincar!
Bak oyun oynamıyorum.
Não estou a brincar.
Ben oyun oynamıyorum Judah.
Eu não estou a brincar, Judah.
Oyun oynamıyorum.
Não estou a brincar.
Oyun oynamıyorum.
Acabou o jogo, senhor Tintim.
- Ben oyun oynamıyorum.
- Não estou a brincar.
Ben oyun oynamıyorum.
Não estou a brincar!
Oyun oynamıyorum.
nao estou a brincar'aqui.
Ben oyun oynamıyorum.
- Não estou aqui a brincar.
Ben de oyun oynamıyorum oğlum.
Também não vou alinhar em jogadas.
Oyun oynamıyorum!
Eu não estou a brincar!
Oyun oynamıyorum.
Eu não estou a brincar.
Burada oyun oynamıyorum.
Mas não se ilude de mim. Não estou a brincar.
Burada oyun oynamıyorum.
Não tenho tempo para isso.
Oyun oynamıyorum.
Não é jogo nenhum.
Oyun oynamıyorum.
Não estou a brincar, meu.
- Ben oyun oynamıyorum Senatör.
- Não estou jogando.
Burada oyun oynamıyorum.
Não estou a brincar!
Afedersiniz... ama bu tür bir oyun oynamıyorum.
Desculpa... mas não tenho que jogar tal jogo.
Oyun oynamıyorum!
Não estou a brincar!
Seninle oyun oynamıyorum.
- Eu não estou a brincar consigo!
- Oyun oynamıyorum.
- Não estou.
Seninle oyun oynamıyorum.
Não estou, não estou a brincar.
- Oyun oynamıyorum.
- Não estou...
Evlat, seninle oyun oynamıyorum.
Rapaz, eu não estou a brincar contigo.
Hiç bir şeyle oyun oynamıyorum.
Não estou brincando com nada.
Oyun oynamıyorum.
Não quero brincadeiras.
Oyun oynamıyorum..
Não vou ficar segurando vela.
Oyun oynamıyorum.
Eu não finjo.
Seninle oyun oynamıyorum.
É sério. Dê licença!
Sana oyun oynamıyorum.
Não estou a tentar enganar-te.
Oyun oynamıyorum, bebeğim.
Eu não estou a brincar, amor
Oyun oynamıyorum.
- Não estou a brincar.
Herhangi bir oyun oynamıyorum.
Não estou a jogar jogo nenhum.
Ben oyun oynamıyorum.
Não estou a brincar.
- Oyun oynamıyorum.
- Não ser tráfico de nenhum jogo.
Oyun oynamıyorum.
Já não estou a brincar.
Oyun oynamıyorum. Herkes çok yapabilir —
Já não estou a brincar.
- Oyun oynamıyorum.
- Não vou nisso.
Ben oyun oynamıyorum. Yanıp sönen ışığı takip edin ve...
Não vou brincar ao "segue a luz piscante" pelo resto...
- Oyun oynamıyorum Jess! İşini bırakacak ve okula gideceksin.
Largaste o emprego, vais estudar.
Ben burada oyun oynamıyorum, seni g.tveren.
É bom que saibas que não estou a brincar, cabrão.
Artık oyun oynamıyorum.
Já não vou alinhar em esquemas.
- Sana oyun oynamıyorum.
- Não, não estou a enganar-te.
- Oyun oynamıyorum.
- Não estou a brincar.
Luke, oyun oynamıyorum.
- Não estou a brincar.
- Burada oyun oynamıyorum.
J, Ú, L, I, O.
Berbat oynamıyorum, oyun berbat.
Eu, não. Ele é que não vale nada.
Oyun oynamıyorum Matt.
Não estou!
oynamıyorum 18
oyun bitti 163
oyun oynama 28
oyun yok 20
oyun mu 56
oyun zamanı 18
oyun başladı 18
oyun başlasın 17
oyun oynamayı bırak 24
oyun oynamayı kes 17
oyun bitti 163
oyun oynama 28
oyun yok 20
oyun mu 56
oyun zamanı 18
oyun başladı 18
oyun başlasın 17
oyun oynamayı bırak 24
oyun oynamayı kes 17