English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ P ] / Pencereler

Pencereler Çeviri Portekizce

546 parallel translation
Ve hiçbir koşulda bu gece bu pencereler açılmayacak.
E sob nenhuma circunstância estas janelas devem ser abertas esta noite.
Hem niye pencereler hep kapalı?
E porque temos sempre as janelas fechadas?
Karşısında kapatıImış kapılar karartıImış pencereler... kapanmış yürekler ve büyük bir nefret bulacak.
Nada, a não ser portas trancadas e janelas sombrias, corações fechados e ódio intenso.
Ne pencereler açılıyor, ne kapılar kapanıyor, ve ne de musluklar çalışıyor.
E as janelas não se abrem e a porta não se fecha e os canos não funcionam.
Böyle büyük kiliselerde hep küçük pencereler olur.
Essas janelas são muito pequenas para uma igreja tão grande.
Onun ölümünden beri pencereler pek az açıldı.
Estas janelas não se abriram desde a sua morte,
Yuvarlak pencereler!
Janelas redondas!
Altı ay önce, o gelmeden lavabolar çalışmaz..... pencereler açılmazdı anımsıyor musun?
Há seis meses, antes dele chegar, não se lembra de como a canalização não trabalhava e as janelas não abriam?
Afedersiniz, gitmem gerek tünele gireceğiz ve bütün pencereler açık.
Com licença, preciso fechar as janelas, vamos passar por um túnel.
Çatıların üzerinden, odaya doğru gidiyorsun... ama pencereler kilitli.
Está por cima dos telhados, desce pela parede lateral, até ao apartamento certo, e a janela está fechada!
Aynısı pencereler arasına gerildi.
Há a mesma distância entre as janelas.
- Pencereler.
- A janela.
Gün batımından gün doğumuna kadar... üstteki ufak pencere hariç, odasındaki bütün pencereler... kapalı tutulacak.
Entre as horas do pôr-do-Sol e o amanhecer todas as janelas no quarto dela, com excepção de uma clarabóia pequena têm que ser mantidas fechadas.
Ve pencereler, pencereleri açar mısın?
E as janelas, você abre-me as janelas?
Bakın şimdi Bunlar pencereler di mi?
Pronto, aquelas são as janelas, está bem?
Bütün o Edwardyen pencereler ve Amontillado'nun mağarasında yuvarlanan pırtık yırtık sökük sabahlıklar... ve kaybolup yolları mağaraya düşen onca şerili kahraman,
Todas as janelas "ideardian" e "bedarvled bedarvled" loucos mantos esfarrapados que rolam na caverna de Amontillado. E todos os eufóricos herois perdidos e enterrados
Pencereler kapalıydı.
E as janelas estavam fechadas.
Ve okulda oldukça büyük pencereler var.
E a escola tem umas janelas tão grandes.
Dan'in yatak odasındaki tüm pencereler kırılmıştı.
Todas as janelas do quarto do Dan estavam partidas. - Todas as janelas!
Bay Stolz'un odası, pencereler, kapılar.
no quarto do Sr. Stolz, nas janelas, na porta.
- Pencereler kapalı mı, bakıyorum.
- A ver se as janelas estão fechadas.
Buradan kolayca kaçabiliriz, hem pencereler yardımıyla dışarıda olanları görebiliriz.
Aqui, se for preciso, podemos sair. Temos janelas para ver o que acontece lá fora.
Pencereler onun istekli bakışları için yeterince geniş değil gibi.
As janelas parecem demasiado pequenas para o seu olhar ávido.
Pekala, şimdi dinle... şu tarafta ön kapı var, şurada arka kapı ve pencereler.
Está bem, ouve, por aí há uma porta da frente, por ali uma das traseiras e algumas janelas.
Pencereler sımsıkı kapalı.
As janelas estão seladas.
Pencereler ve her şey kapalı!
E com as janelas fechadas!
Pencereler, pencereler, pencereler.
Não vejo o resto. Janelas, janelas, janelas...
Pencereler yukarı!
Fecha as janelas.
Pencereler de öyle. Kimse bizim rahat, sıcak ve küçük evimize zorla giremez.
Ninguém poderia assaltar o nosso lar.
Bir eve pencereler ve kapılar yap.
Coloca porta e janelas numa casa.
Bu arada, Adamlara bahsettiğim şu pencereler var ya,
A propósito, as janelas sobre as quais escrevi aos tipos, sabes?
Tirizli pencereler...
Janela de mainel...
Onlara küçük bahçeler ve pencereler verdik, ve ısıtma sistemleri kurduk.
Demos-lhes pequenos jardins, janelas... Pusemos água, luz e aquecimento.
Gerçek cam pencereler!
Um quarto para as meninas e outro para nós.
Üstüne boyayla pencereler yapılmıştı.
Tinha janelas falsas pintadas.
Pencereler zaten ayarlanmış olacak, içeri girip, üstünü değiştireceksin.
A janela foi arranjada para poderes trepar e mudar lá de roupa.
Kapïlar ve pencereler safakta açïlacak.
As portas e janelas abrem de madrugada.
Duvarların her köşesi hatta pencereler bile bunlarla kaplı.
Cobriu cada milímetro da parede, até as janelas.
Hey, bana bir 8.5 koymuşsun, pencereler havaya uçacak.
Passaste-me a 130, foi cá um turbilhão! Diz.
- Tüm pencereler kilitli.
E as janelas estão fechadas.
Bütün pencereler ve kemerler doğru.
Você fez as janelas como realmente são!
Birinci kat, merdivenlerin karşısındaki geniş pencereler.
No primeiro, em frente às escadas. As janelas grandes.
Pencereler nerede?
Onde estão as janelas?
Bu pencereler sıkışmış.
Estas janelas estão emperradas.
Tüm pencereler açıktı.
As janelas estavam todas abertas.
Pencereler...
- As janelas são...
- Hayır, efendim. Bütün kapılar ve pencereler kilitliydi.
Todas as janelas e portas estavam fechadas.
Kapılarda saklanacak yer yok, zeminden 30 fit yüksekliğindeki pencereler, içeriden sıkıca kapatılmış.
Nada de passagens secretas janelas a uns bons nove metros acima do solo, trancadas pelo interior.
Otobüs kalabalık ve pencereler açılmıyor.
O autocarro está cheio e as janelas não abrem.
Pencereler kapalıyken daha iyi çalışır.
Funciona melhor com as janelas fechadas.
Bu pencereler bizi ne kadar korur?
Afinal para que servem as janelas?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]