English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ R ] / Radyo

Radyo Çeviri Portekizce

3,440 parallel translation
Radyo sinyali gibi çevremizde mi dolaşıyor yani?
A flutuar por aí como uma emissão de rádio?
Radyo sinyali ; ... zayıflıyor, iletimde zorlanıyor olabilir. Matt..
O sinal do rádio está a ficar mais fraco e é mais difícil de sintonizar.
- Radyo imdat çağrısı geldi.
- Chamada de emergência.
XM radyo, seyir kontrolü, bluetooth.
Rádio XM, cruise control, bluetooth.
Teknik bir problem olduğunu düşünüyordum. Her şey olabilirdi. Radyo paraziti ya da bunun gibi şeyler.
Pensava que tivesse sido um problema técnico, podia ter sido qualquer coisa, alguma interferência no rádio, algo assim.
Kahve içişini, radyo dinleyişini...
A beber café, a ouvir rádio.
Bana göstermek istediğin bir radyo mu var?
É este o rádio que me querias mostrar?
Sıçrayanların beyninde radyo olduğunu söylemiyorsun, değil mi?
Estás a dizer que os Skitters têm rádios nas cabeças?
İyi haber, radyo iletişimi çok güçlü değildi.
A boa notícia é que as transmissões de rádio não são muito fortes.
Pekâlâ, Sıçrayanlar iletişim kurmak için radyo dalgalarını kullanıyor.
Os Skitters comunicam utilizando ondas de rádio, isso é certo.
Sıçrayanlar iletişim kurmak için radyo dalgalarını kullanıyor. Bu kadarı kesin.
Os Skitters comunicam através de ondas de rádio, isso é certo.
Bu transistorsuz modeller çok da dayanıklı. Belki Ulusal Radyo Kanalı'nı da bulursun da uzaylıları sıkıntıdan öldürürsün. Harika.
Os pre-transístores duram uma eternidade.
Sen şu Özgürlük Radyo'sunu koridorda bulmaya çalışsan da zor işleri bana bıraksan nasıl olur?
Porquê é que não vais com o rádio ali para a entrada e me deixas brincar com as coisas pesadas?
Radyo dinleyebilmemiz için anahtarı bırakır mısın?
Deixa as chaves para ouvirmos o rádio?
Çember paranormal sesleri sahte radyo dalgalarından ve... ortam seslerinden ayırarak seslerin doğruluğunu bize gösterecek. Anladınız mı?
A jaula mostra a autenticidade da psicofonia, ao isolar completamente o registro de possíveis trechos sobressalentes de ondas de rádio dos sons normais da atmosfera, entendido?
En yakın amatör radyo istasyonunu bulmalıyız.
Temos que encontrar o operador de rádio A.M. mais próximo.
Amatör radyo istasyonları elektron tüpü kullanır.
Os rádios A.M. utilizam tubos de vácuo.
Bana en yakındaki amatör radyo operatörünü bulun.
Encontre-me o mais próximo operador de rádio amador.
Radyo vericisinin çalışmamasının sebebi belli.
Por isso o transponder não funcionava.
Lav lambası, radyo.
Um candeeiro de lava, rádio.
Birbirleriyle radyo frekansları aracılığıyla iletişim kurduklarını biliyoruz.
Sabemos que se comunicam entre si usando frequências de rádio.
Volvo D12715 çift motor, 2 GPS anteni VHF radyo, LCD televizyon ve çok gelişmiş stereo sistem.
Dois motores Volvo D12715, duas antenas de GPS, rádio VHF, TV LCD e um sistema de som de última geração.
O bir radyo değildi.
- Não foi o rádio. Foi...
" Normal radyo yayınları derhâl durdurulacaktır.
A transmissão normal acabará de imediato.
Radyo dalgaları beyninin altını üstüne getiriyor.
As ondas de rádio a atrofiar o cérebro.
Radyo var sadece.
Não tenho telefone.
Kurma bir radyo, MRE birkaç iyot şeridi var.
Um rádio de manivela, mantimentos e iodo. Uma lanterna.
Kurbanımız caz seviyormuş ama radyo metal müzik çalan kanala ayarlı bu da caz sevmeyen katilin kamyoneti buraya getirirken CD'yi çıkarıp kendi zevkine uygun müziği açtığı anlamına geliyor muhtemelen kurban da bu sırada bagajda ölü olarak yatıyordur.
A vítima gostava de jazz, mas o rádio tocava metal pesado, onde sugere que o assassino, odiava jazz, ejectou o CD e encontrou música mais a seu gosto, enquanto conduzia a pick-up até aqui, se calhar com a vítima já morta na carroçaria.
Radyo bağlantısını da açtım.
E abri a ligação por rádio.
Bir buçuk saat önce bir radyo yayınındaydı.
A rádio dinamarquesa emitiu isto há cerca de hora e meia.
Radyo reklamlarını seslendirir, çizgi filmlere dublaj yaparım.
Faço anúncios para a rádio, dobro filmes de animação e assim.
Radyo programında bu ismi kullanmıştı.
O mesmo nome que usou o tipo que ligou para a rádio.
Radyo, broşürler.
Rádio, folhetos.
Bu hafta park halindeki araçlardan 8 radyo çalındı. Burada! Her türlü düzen bozukluğuna karşı dikkatli olmalıyız.
Só esta semana, roubaram 8 autorádios de carros estacionados, durante a noite, aqui!
Buradaki insanlara radyo olayını unutturmamız lazım.
Precisamos que todas estas pessoas se esqueçam do assunto dos autorádios.
Radyo?
Rádio?
Televizyon ve radyo duvara vidalı, yani onları da çalmaya kalkışma.
A tv e o rádio estao presos, por isso não tente roubar nenhum.
Radyo programını dinliyor.
Ouve o seu programa.
Radyo merkezine gelen telefonun üzerinden 3 saat geçti.
Sabes, já faz três horas que recebeu aquela ligação na rádio.
Radyo yayını ayarlandı.
A transmissão de rádio foi concluída.
Bize güvenlik ekibinizin radyo frekansını verdi.
Ele deu-nos a frequência de rádio da equipa de segurança do teu pai.
Yangın alarmı, radyo sinyali, güvenlik alarmı.
Alarme de incêndios, sinais de rádio, alerta de segurança.
Biliyorum ki siz çocuklar yüksek teknoloji şeyler kullanmaya alışıksınız ama ben her şeyi 80'lerde radyo ve paten döneminde öğrendim yani beni iyi dinleyin.
Eu sei que vocês estão habituados a usar alta tecnologia, mas tudo o que eu sei, aprendi nos anos 80, quando os VCR e os patins em linha eram do melhor que havia, por isso sejam pacientes comigo.
New Mexico'daki bir dizi radyo teleskopları sayesinde... uzayın derinlerine göz atıp, yerçekiminin inanılmaz çekici gücünü farkedebilirsiniz.
Radiotelescópios, como o Very Large Array, no Novo México, são capazes de perscrutar as profundezas do espaço e revelar o incrível poder atrativo da gravidade.
Tek ihtiyacınız olan şu radyolardan biridir, çünkü radyoyu ayarladığımız zaman onu bir çeşit ışık olan radyo dalgalarına dönüştürüyoruz.
um rádio, porque... quando sintonizamos um rádio, sintonizamo-nos com uma forma de luz, ondas de rádio.
Evrenin ilk zamanından kalma bu ışığı göremememizin sebebi evren genişledikçe ışık dalgalarının uzaması, radyo ve mikro dalgalara dönüşmesidir.
A razão pela qual não podemos ver esta luz antiga deve-se ao fato de à medida que o Universo se expandiu, as ondas de luz foram esticadas e transformadas em ondas de rádio e micro-ondas.
Bunu sonraya saklıyordum, ama bu radyo berbat ve elimde bir kaset var.
Ia guardar para mais tarde, mas como o teu rádio não presta, Arranjei uns sonoros.
Bu bir radyo vericisi.
É um transmissor de rádio.
Amatör radyo operatörü olan bir sivil var.
Há um civil operador de rádio amador.
Radyo.
FM.
- Radyo.
- A rádio.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]