Ré Çeviri Portekizce
2,329 parallel translation
- Geri vitesi dene.
- Tenta ir de ré.
Evet. Ters yöne. Geriye gidelim.
Sim, dê ré e vamos embora.
Do, Re, Mi...
Dó, Ré, Mi...
Sizin yanınızdaki diğerleri toprağa verilmeden önce zavallı Charlotte'u saat ile görme imkanı oldu mu?
O clarinete é um instrumento adorável. Eu sempre quis ser flautista, mas os tendões muito rígidos do meu mindinho não me deixavam chegar ao ré sustenido.
Evelyn Prender davalıydı..
Evelyn Prender era a ré...
Eşiniz davalıymış.
A sua esposa era a ré.
Eğer sanığın oğlu ile ilişkim olduğu öğrenilecek olursa sadece davayı kaybetmekle kalmam herşeyimi kaybederim.
Se descobrem que estou envolvida sexualmente com o filho da ré, não vou perder só este caso, vou perder tudo.
Kendin davalının oğlu ile iş pişirirken beni buraya sürükleyip tanığın fikrini değiştirmekle suçlamakta ciddi misin?
Arrastas-me até aqui e acusas-me de adulterar a testemunha, quando tu estás envolvida com o filho da ré?
Davalının oğlu ile cinsel ilişki yaşıyor musunuz?
Está a ter relações sexuais com o filho da ré?
Evet, davalının oğlu Jeremy Darling ile yatıyorum.
Sim. Estou a dormir com Jeremy Darling, o filho da ré.
Bir lezbofobik değilim ama eğer bütün gün oturup Re-Runs of Xena : Warrior Princess seyredip bacaklarınızı traş etmiyorsaınız, bu sizin işiniz.
Não sou lesbiofóbico, mas se querem ficar sentadas o dia inteiro a ver episódios da Xena : a Princesa Guerreira e não rapar as vossas pernas, é da vossa conta.
Sen buyur.
You're welcome.
Bir şey değil.
You're welcome.
- Tabii, çıkabilirsin.
You're welcome.
Beni kızdırmaya mı çalışıyorsun?
Olly, mas I're rápido "?
İki kelime :
duas palavras. - Re-Match.
Ben de sana eşlik ederim diye düşündüm.
E pensei que poderia fazer-te companhia e re-abastecer.
Rankol iki ebeviyen de Deviat'lık için yeniden teste girsinler.
Rankol... que ambos os pais re-façam os testes para depravados.
BSR.SRM
Celsojp Re-sincronizado Por : Akapj
Çeviri :
- -- Correcções e re-sincronização HD Fernando Neiva - --
# tatlı, tatlı # sevgilimsin
Minha doce, doce namorada. Meu doce, doce, doce, doce a-a-mo-re.
# Tatlı, tatlı, tatlı sevgilim
Meu doce, doce, doce, doce a-a-mo-re
# Tatlı, tatlı, tatlı, tatlı
Meu doce, doce, doce, doce a-a-mo-re
# Sevgilim
a-a-mo-re
# Tatlı, tatlı, tatlı, tatlı # Sevgilim
Meu doce, doce, doce, doce a-a-mo-re
Bu adamı çok geniş bir bakış açısıyla farklı açılardan ele almalısın.
You're gonna get tais uma ampla gama de diferentes perspectivas deste tipo.
Şimdi Andrew'nun kalan son Fuller's ESB birasını açacağız ve Kurt'le birlikte yudumlayacağız.
We're gonna crack Andrew's última Fuller's ESB agora, e Kurt e eu vão sip-lo juntos.
Babanın 30'uncu doğum günü. Bu duruşmada büyük ihtimalle yeniden hapse girecek ve en azından yargılama için Birleşik Devletler'e iade edilecekti.
30o aniversário do seu pai, onde ela seria provavelmente re-incarcerated e, finalmente, retornou ao os E.U. para julgamento.
Evimi bir kere daha ipotek ettirdim.
Re-hipotequei a minha casa...
Geçit birazdan tekrar çevirecektir.
O portal deverá re-discar momentaneamente.
Oğlun düğünde gelin arabasında oturacak.
Alas! You're done for!
Eyvah!
You're done for!
Kalbin düştüğü ikilem nelerdir?
You're done for! Ignoring the young damsels..
Kalbim, senin etrafımda olduğun zaman iyi olacağımı biliyor.
I don't know why. I don't know why.. My heart knows that if you're around, I'll be all right.
İyi olacağım. İyi olacağım.
My heart knows that if you're around, I'll be all right.
Teyzeciğim, sevmek hata değildir.
Alas! You're done for!
We're taking a side bar, henry.
Vamos falar em privado, Henry.
Onu iyi sakla. Çünkü yeni bir yere taşınıyorsun. Because you're moving into a new place.
Guarde isso porque vai mudar-se para uma casa nova.
Next time you call me Captain, it's because you're on my boat!
Da próxima vez que me chamares Capitão, é porque estou no meu barco! Sim!
Re maa maa re maa maa re...
Re maa maa re maa maa re
Oh, bida ke sab ras le liyo re, pinjarewali muniya!
bida ke sab ras le liyo re. pinjarewali muniya!
Take me out to place tonight where the wallnet caps are tight and the guys in hooded sweatshirts have forgotten that they're white
Esta noite leva-me ao sitio Onde os feridos Nós mantêm acordados E os tipos com as camisolas com capaz
And we'll drink ourselves insane until we're vilain
E beberemos como malucos Até nos sentirmos
- Sen bir aptalsın. - Kapa çeneni!
- # You're a fool.
# İyiydin... #
# You're good at... #
* tüm dünyaya bedelsin * * sen bir ışıksın * * bunu yapalım * * bu zamanı kutsayalım *
§ But you mean § Mas você significa § The whole world to me § O mundo inteiro para mim § you're an island of light § você é uma ilha de luz
Uygar dünyaya geri dönüp şansımı denemek istiyorum.
Estou disposto a re-entrar no mundo civilizado e pegar minhas chances.
Günümüzde, kung-fu, temelini oluşturan felsefeden çok fiziksel noktaları üzerinde durulsa da hala daha önemli bir yeniden bilinçlenme çabasıdır.
A ênfase hoje em dia é provavelmente mais a nível físico, do que nos elementos filosóficos em que se baseia o Kung Fu. Mas há um significante re-acordar.
Tüm şifre ve kodlar değiştirildi ve yeniden şifrelendi.
Cada palavra-chave e código foram alterados e re-encriptados.
If you're going my way I wanna drive you all night long.
If you're going my way I wanna drive you all night long
If you're going my way...
If you're going my way