Sayın avukat Çeviri Portekizce
160 parallel translation
Sayın avukat sorgulamaya geçmeden önce, Bay Claude Dancer'ı tanıtabilir miyim?
Antes disso, permite-me que apresente o Dr. Claude Dancer ao tribunal?
Sayın Avukat, mitinge devam edin.
Sr. Causídico, prossiga a sua reunião.
Sayın avukat J. Noble Daggett, kumarcı mısınız?
Advogado J. Noble Daggett, gosta de apostar?
Ne istersen, sayın avukatım.
Tanto faz.
Biliyor musun, sayın avukat, onlar bu beyefendi ile... harika bir iş yaptılar.
Advogada, eles fizeram um óptimo trabalho com este cavalheiro.
Sayın avukat. Sizin beyanınız, efendim.
Sr. Dr. A sua alegação.
Sayın Avukat.
Sr. Dr?
Tamamen hileler kurarak mı konuşacaksınız, sayın avukat... yoksa başka soru tarzları da kullanacak mısınız?
Bem... era só por parte da defesa? Ou tem uma outra linha de perguntas, para prosseguir?
Hatırlarsınız, sayın avukat.
- Claro que se lembra, doutor.
Hatırlarsınız, sayın avukat.
Claro que se lembra, doutor.
Devam edin sayın avukat.
Pode prosseguir.
Affedersiniz, sayın avukat. Ben de bir denizciydim,... ve ülkeme II. Dünya Savaşı'nda gururla hizmet ettim.
Lamento muito, senhor doutor, mas eu também fui Marine e servi o meu país na segunda guerra.
Bence bu çok çocuksu bir ifade sayın avukat.
Acho essa afirmação ingénua, Doutor.
- Sayın Avukat?
Defesa?
Sadece yanlış yaptığı için birini suçlayamazsınız, sayın avukat.
Não pode processar alguém por estar errado. Tem de haver danos.
- Sayın avukat! Geri dönmene çok sevindim.
- Advogado, que bom tê-lo de volta.
Kesinlikle haklısınız sayın avukat.
Tem toda a razäo, Sr. Advogado.
Sayın avukat?
Doutor?
Sayın Avukat.
Advogados.
Sayın avukat, tüm bahislerin kapandığı ahlaktan yoksun bir boşluğu...
Advogado, está a agir numa área em que a moral
Davalıların avukatı olarak, Sayın Yargıç ve saygıdeğer jüri üyeleri şunu belirtmeliyim ki, müvekkillerim sayın bölge savcısının zannettiği gibi vatana ihanetten yargılanmıyorlar.
Como advogado de acusação, Vossa Excelência... ... senhoras e senhores do júri... ... devo lembrá-los que os meus clientes não foram acusados de traição...
Alexander Peabody, Bayan Carleton Random'un avukatı. Dur hatırlamaya çalışayım. Bütün bunların tamamlanması için müzeye 1 milyon dolar bağışlayabilir.
Alexander Peabody que representa Mrs. Carleton Random, que pode vir a doar um milhão de dólares ao museu, para completarmos o trabalho.
Bu avukatın... yargılanan çok sayıda çocuk gördüğünü düşün.
Considere agora o caso desse advogado ter visto muitas vezes crianças atormentadas na barra do tribunal.
Gidebilirsin. Sayın yargıç bu görüşmeler sırasında savunma avukatının yaptığı hafifliğe itiraz ediyorum.
Excelência oponho-me à forma pouco ortodoxa...
- Sayın Profesör Berardelli... - Lütfen, kalkmayın! - Avukat...
O ilustre professor Berardelli, Uma autoridade reconhecida no campo...
- Sayın avukat, nasılsınız?
Obrigado. - Bom dia.
Sayın yargıç, savunma avukatı ve jüri üyesi beyler bayanlar... şu an önümüzde duran dava...
Meritíssimo, advogado de defesa... Damas e cavalheiros do júri...
Sayın danışman, siz bu adamın yasal avukatısınız.
Conselheiro, você é o advogado deste senhor.
Sayın Hakim. Davacının avukatı, bahsi geçen raporu mahkemeye sunacak mı?
Excelência, o colega pretende apresentar esse tal relatório?
Sayın Yargıç, avukat, jüri üyeleri.
Sr. Dr. Juiz, senhores advogados e jurados.
Avukat bu tanıkla ilgili görüşme hakkını zaten kullanmıştı... şimdi Mahkemenin aklını bulandırmaya çalışıyor. O başlattı, Sayın Yargıç.
O promotor já usou esta testemunha para estabelecer... o estado do espírito do falecido.
itiraz ediyorum--Sayın Yargıç... avukat uydururuk senaryolarla- -
Protesto! A defesa está tentando fabricar as implicações...
Great Benefit'in avukatıyım, ve diyorum ki eğer bu genç adam baro sınavını geçtiyse, Sayın Yargıç, davaya müdahil olmasına izin verelim.
O que eu digo é que se este jovem passou o exame permita que ele argumente o caso.
- Avukat olarak, Sayın Yargıç. Bir avukat olarak.
- A minha pele está a estalar?
- Sayın avukat...
Passa-se alguma coisa, não passa?
Sayın Yargıç, bu davada kayıtlı bir avukatım ve kısa bir beyanda bulunmak istiyorum.
Sou advogado auxiliar neste caso e gostaria de fazer uma declaração.
Bir hukuk firmasının softball oyunu tıpkı diğerleri gibidir. Yalnızca, burada bir avukat sayı yaptığı zaman terfi ettirilir.
O basebol de uma firma de advogados é igual a qualquer outro, excepto que quando um advogado rouba uma base é promovido.
- Affedersiniz, Sayın Yargıç. Davalı avukatına tanığı taciz etmemesini söyler misiniz?
- Desculpe, Excelência, pode pedir ao advogado da oposição para parar de importunar a testemunha?
Tacize sebep olan taciz, sayısız savunma avukatının kullandığı bir mazerettir.
A ideia de que abuso gera abuso, que gera abuso é uma racionalização usada por inúmeros advogados de defesa.
Bölge avukatı 2 adet şüpheli cinayet davasını araştırıyor ve deneklere karşı sayısız kötü davranım üzerinde duruyor.
O prefeito está investigando a suspeita de dois casos de suspeito homicídio e muitos casos de tortura e falha em trazer ajuda.
Sayın Hakim, lütfen avukatın davaya bir anne hassasiyetiyle yaklaşmasını sağlayabilir misiniz?
Excelência, Poderia instruir o meu colega... para avançar com um pouco de sensibilidade?
Sayın Başkan, başlangıç... konuşmasından önceki konuşmalar... davaya, davalı ve avukatına açık bir önyargı... taşıyordu, efendim.
O tribunal demonstrou em conversas ex parte... antes do início desta audiência... um preconceito distinto contra o réu... contra o caso e contra o advogado, senhor.
Sayın Yargıç... davacı avukatı da zaten alaka kurmayı başaramıyor.
Vossa excelência... o advogado do petidor falhou ao definir a relevância.
Hem valinin bürosunda çalışan bir avukat hem de dünyanın sayılı milyonerlerinden biri olmak nasıl bir şey?
Como é ser advogado do Presidente da Câmara? E o maior milionário do mundo?
Karşı tarafın avukatı henüz gelmedi sayın yargıç.
Mas o advogado da outra parte ainda não chegou, sr. Dr. Juiz.
Sayın Bell, siz benim müvekkilimsiniz avukat, müvekkil gizliliğiyle korunuyoruz.
Agora que é meu cliente, Sr. Bell, estamos protegidos pelo sigilo advogado / cliente.
İtiraz ediyorum, sayın yargıç. Avukat, her zaman olduğu gibi, varsayımlar kullanıyor.
Objecção, Excelência, o advogado está como usual, a fazer suposições.
İtiraz ediyorum, sayın yargıç. Avukat rahatsız ediyor.
Objecção, Excelência, o advogado está a divagar.
Sayın yargıçlar, Bay Borns'ın duruşma avukatı kendisinin etkisiz kaldığını itiraf etmiştir.
Entrou na sala errada. Jerry, eles não vão fazer isso. Larga o cigarro e comporta-te.
Sayın Yargıç, herkesin bildiği gibi Bay Raj Malhotra'nın avukatı bir trafik kazasında yaralandı.
Meritíssimo, como todos sabem... o advogado do Sr. Raj Malhotra foi ferido num acidente.
Sayın Yargıç, ceza avukatı Bay Zaheer Khan çok kolayca...
Meritíssimo, o Sr. Zaheer Khan do Conselho de Acusação foram muito rápidos...
avukat 255
avukatlar 52
avukat bey 59
avukat istiyorum 18
avukatım 69
avukat mı 20
sayın 41
sayın hakim 274
sayın hâkim 72
sayın yargıç 1202
avukatlar 52
avukat bey 59
avukat istiyorum 18
avukatım 69
avukat mı 20
sayın 41
sayın hakim 274
sayın hâkim 72
sayın yargıç 1202
sayın savcı 26
sayın müdürüm 19
sayın başkan 665
sayın bayan 20
sayın müdür 27
sayın vali 65
sayın bayım 28
sayın bakan 89
sayın büyükelçi 44
sayın başkanım 16
sayın müdürüm 19
sayın başkan 665
sayın bayan 20
sayın müdür 27
sayın vali 65
sayın bayım 28
sayın bakan 89
sayın büyükelçi 44
sayın başkanım 16