Yerde kal Çeviri Portekizce
3,799 parallel translation
Benim rahmetliler olduğu yerde kalırsa daha iyi olur tatlım, çok sağ ol.
Acho que os meus mortos estão melhor assim, meu caro... muito obrigado.
Olduğun yerde kal.
Fique onde está.
Olduğun yerde kal.
Pára mesmo aí!
Olduğun yerde kal.
- Fica onde estás.
- Olduğunuz yerde kalın efendim.
- Senhor, fique onde está.
- Olduğun yerde kal!
Não te mexas! Parado!
Olduğunuz yerde kalın!
Para! Policia!
Yerde kal yoksa öleceksin.
Fica no chão ou irás morrer.
Olduğun yerde kal!
Parado aí!
Olduğun yerde kal.
Pára aí!
Olduğunuz yerde kalın!
Fiquem onde estão!
Olduğun yerde kal!
- Alto aí!
Olduğun yerde kal, oraya geliyorum.
Fica onde estás. Vou ter contigo.
Olduğun yerde kal, eller yukarı!
Saia com as mãos para cima! Saia, agora!
- Olduğun yerde kal. - Çık ortaya!
- Saia com as mãos para cima.
- Hanımefendi, olduğunuz yerde kalın.
Fique onde está. Ela vai fugir.
Olduğun yerde kal.
Pare onde está!
- Olduğun yerde kal! - Hayır! O beni öldürmeye çalıştı.
- Não, não, ele tentou matar-me.
Olduğun yerde kal!
Fique onde está!
Albay olduğun yerde kal.
Coronel, fique onde está.
Olduğun yerde kal denyo!
Parado, imbecil!
Olduğun yerde kal! Sakın kımıldama!
Fica aí, não te mexas.
- Olduğunuz yerde kalın.
- Fiquem onde estão.
NYPD. Olduğun yerde kal.
Polícia de Nova Iorque!
Olduğunuz yerde kalın.
Permaneçam nos seus lugares.
Olduğun yerde kal.
- Fique onde está.
Olduğun yerde kal!
É melhor parares agora!
Yerde kal!
Soltem-se!
- Olduğun yerde kal!
- Fica onde estás!
Sen ve ellerin olduğunuz yerde kalın.
Bem, tu e as tuas mãos fiquem aqui.
Yerde kal seni pislik!
Mantém-te abaixado, idiota!
Bekle, yerde kal evlat.
Espera, baixa-te filho.
- Yerde kal!
Já para o chão!
- Olduğun yerde kal!
Deitado no chão!
- Kimse kımıldamasın, yerde kalın!
- Não olhes para mim! - Ninguém se mexe!
Yerde kal!
Fique no chão!
Adli Tıb'bın yüzden fazla parmak izi havada kalıyor açık evdeki kalabalığın çoğunluğu belirlenemedi....... ama çok daha samimi yerler olan üç yerde bulundu.
Os peritos forenses encontraram mais de cem impressões digitais, a maioria não identificadas da multidão, mas, encontraram três pares em lugares mais particulares. - Como assim?
Herhâlde bir yerde uzun süre kalırsa...
Deve achar que, se ficar muito tempo no mesmo sítio...
Anlatmana rağmen odamda kalıp yatağımın yanında, yerde yatmıştın.
Mesmo assim, ficaste no meu quarto e dormiste no chão, ao lado da minha cama.
Ray, hala Boerum Hill'deki yerde mi kalıyorsun hala?
Ray, ainda moras em Boerum Hill? Parece muito simpático.
Bu, sanırım böyle bir yerde son derece cidden radikal bir fikir olarak kalır.
Esta é provavelmente uma opinião bastante radical por aqui.
Olduğun yerde kal.
Fique onde está!
Smallville'de Kentler'in yanında kal, sonra seni bulabileceği bir yerde.
Fica com os Kent, em Smallville, nalgum lugar onde ele te possa encontrar depois. "Depois"?
Kal, orada bir yerde onu durdurmaya çalışıyor.
- O Kal está lá, a tentar impedi-lo.
Olduğunuz yerde kalın!
- Alto!
Olduğunuz yerde kalın.
Fiquem em posição.
Yerde kal.
Fica abaixado.
Olduğun yerde kal!
- Foda-se!
- Olduğun yerde kal.
- Não se mexa.
Hepiniz, yerde kalın!
Quietos aí!
Chester's Mill'i daha iyi şartlar altında tanımadığınız için üzüldüm. Ama inanın, bir yerde mahsur kalacaksanız, kalınacak yer burasıdır.
Bem, é pena que não tenham visitado Chester's Mill nos seus melhores dias, mas, acreditem em mim, se é para ficar preso em algum lugar, este é o sítio indicado.
kaldırın 181
kalıp 21
kalabalık 41
kalmamış 19
kalbimi kırdın 25
kaldır beni 31
kalkıyorum 26
kalktım 52
kalmam 16
kalıyorsun 17
kalıp 21
kalabalık 41
kalmamış 19
kalbimi kırdın 25
kaldır beni 31
kalkıyorum 26
kalktım 52
kalmam 16
kalıyorsun 17