English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ Y ] / Yürümek istiyorum

Yürümek istiyorum Çeviri Portekizce

124 parallel translation
Hayır, yürümek istiyorum.
Não, só me apetece andar.
Artık yalnız yürümek istiyorum bay Gant.
Eu prefiro seguir sozinha, Mr. Gant.
- Yürümek istiyorum.
- Eu quero andar.
Hayır, yürümek istiyorum.
Obrigada, prefiro ir a pé.
Yürümek istiyorum.
Quero caminhar.
Biraz yürümek istiyorum.
Eu gostava de ir dar uma volta.
Yo, yürümek istiyorum.
Não, eu quero andar.
Ben Tess'le biraz yürümek istiyorum.
Quero andar um pouco com a Tess.
Yürümek istiyorum. - Peki, hoşça kal.
Apetece-me andar.
Berkeley Meydanında, Wimpole Sokağında yürümek istiyorum. St. Paul'de John Donne'un dua ettiği yerde duracağım.
Quero subir a Berkeley Square, descer a Wimpole Street... e ir à Catedral de S. Paulo, onde John Donne pregou.
- Çünkü seninle istasyona kadar yürümek istiyorum.
Quero caminhar contigo até a estação.
Biraz yürümek istiyorum.
Quero andr um pouco.
Biraz yürümek istiyorum.
Gostava de andar um pouco.
Bir fincan kahve alıp biraz yürümek istiyorum.
Gostava de tomar um café e andar um pouco.
- Yürümek istiyorum.
- Quero andar.
Ben yürümek istiyorum.
Apetece-me andar.
- Yürümek istiyorum.
- Prefiro ir a pé.
- Ama şimdi, izinden yürümek istiyorum.
- Mas agora, eu quero ser como tu.
Sorun olmazsa sizinle bir süre yürümek istiyorum...
Não se preocupe comigo.
Hayır. Biraz yürümek istiyorum, kendimi toparlamak.
Não, vou dar um passeio, para me recompor.
- Yürümek istiyorum, çünkü yürümek istiyorum, o istedigi için degil. - Hadi yürüyelim.
Eu quero andar porque quero andar, não porque ele quer andar.
- Tek başıma yürümek istiyorum.
- Apetece-me andar a pé, sozinho.
Yürümek istiyorum.
Quero ir a pé.
Zaten biraz yürümek istiyorum. Hollywood'dayım ama daha hiçbir yeri görmedim.
E aliás apetece-me passear, estou em Hollywood e ainda não vi coisa nenhuma,
Senin için sakıncası yoksa sadece seninle yürümek istiyorum.
Quero andar contigo se não te importas.
Yürümek istiyorum.
Preferia ir a pé.
Yeniden bir gezegende yürümek istiyorum!
Quero andar num planeta de novo.
- Yürümek istiyorum.
Quero caminhar. OK.
- Sağol Carl. Yürümek istiyorum.
Voltarão a ligar-te.
Bir gün devlet ziyareti gibi gözükmeyen bir odada yürümek istiyorum
Um dia, gostava de entrar numa sala sem observar mil e um protocolos.
- yürümek istiyorum.
- Eu quero andar.
Yürümek istiyorum.
Gosto de andar.
Eve yürümek istiyorum.
- Não vou a pé para casa.
- Ağır ağır yürümek istiyorum.
- Eu quero ir descontraído.
Yürümek istiyorum.
Apetece-me andar.
Ben yürümek istiyorum.
Ah... eu gosto de andar.
Yürümek istiyorum.
- Quero ir a pé.
- Hayır, yürümek istiyorum.
Não, eu gosto de andar.
Senin gibi yürümek, senin gibi konuşmak istiyorum
Quero andar como tu-u-u Todo tu-u-u
Senin gibi yürümek Senin gibi konuşmak istiyorum
Quero andar como tu Todo tu tu-u-u
Bu odada yürümek ve " Monty bu odada ölmek istiyorum'2 demek istiyorum.
Quero entrar nesta sala e dizer "Monty, quero morrer nesta sala."
Yürümek istiyorum.
Nada como caminhar.
Ben biraz yürümek istiyorum.
Preciso respirar...
Yürümek istiyorum.
Eu quero andar.
Yürümek istiyorum.
Vou a pé.
Sallana sallana yürümek istiyorum.
- Eu quero ir devagar.
Kapıyı ve istiyorum yere aşağı atmak yürümek olacak.
Ele vai entrar por aquela porta e vai querer atirar-te ao chão.
Çoğu günler kendi kalbimin dışına çıkmak istiyorum. Yıldızlarla dolu bir gökyüzünün altında yürümek ve sadece rüzgârı duymak istiyorum.
Na maioria dos dias eu quero sair do meu coração... andar sob um céu cheio de estrelas... e escutar apenas o vento.
Hayır ben... yürümek istiyorum.
- Não.
Yürümek zorunda olduğun ince çizgiyi anlıyorum, sadece kendini göstermek için bile aldığın risklerin farkındayım, ama üzgünüm, daha fazlasını istiyorum ve bunu dostlarına da iletebilirsin, evet, dinlediğinizi biliyorum, çünkü gizli ipuçları ve şifreli mesajlardan bıktım.
Quero dizer, compreendo a linha fina em que te podes mover, e sei os riscos que estás a correr só em apareceres. Mas desculpa, quero mais. E podes dizer isso aos teus amigos também.
Bon Jovi'ye doğru Living On a Prayer eşliğinde koridorda yürümek ve elmas kaplı bir pasta istiyorum.
Quero caminhar até ao altar ao som de "Living on a Prayer", de Bon Jovi, e quero um bolo com um diamante incrustado.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]