English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ Ç ] / Çoçuklar

Çoçuklar Çeviri Portekizce

101,232 parallel translation
Bu yüzüğü çıkarmak çok sancılı olacak... çocukların için.
Não tire esse anel, pois poderá ser muito perigoso... Para os seus filhos.
Sadece ben ve çocuklar, onlar da uyuyor.
Estás sozinha? - As crianças estão a dormir.
Adalind ve çocukları buraya getirebilir misin?
Traz a Adalind e as crianças para cá.
- Selam. - Hoş geldiniz çocuklar.
- Bem-vindos, pessoal.
- Sanrılarım bana kötü şeyler yapacak çocukları gösterir.
As minhas visões mostram crianças que vão fazer atrocidades.
- Çocuklar oyun oynar zemin çöker, çocuk boşluğa düşer.
O rapaz brinca, o solo rompe-se e ele cai no buraco.
Çok sevindim çocuklar.
- Fico contente por vocês.
Bu akşam anlamayacağız, çocuklar.
Não sabemos hoje. Preciso de ir para casa.
Ölü çocuklar woge yapmıyorlar.
Os mortos não wogam.
Muhtemelen biraz kesmek zorundayız Çocuklar da doğduktan sonra.
Talvez seja assim também quando nascerem.
Evet, çocuklar uyuyor.
As crianças estão a dormi.
Sean, Adalind. Ve çocuklar Monroe ile evimize gitmeliler.
- O Sean e as crianças vão para nossa casa com o Monroe.
Ben çocukları alacağım.
- Vou buscar as crianças.
Hey, çocuklar, ihtiyacım olan şeyleri aldım.
Pessoal, encontrei o que precisávamos.
Öyle sarhoş gelmişti ki çocukların sıralarından düşüp duruyordu.
Apareceu tão bêbado que só caía em cima das mesas dos miúdos.
Çocuklar.
Malta?
Çocuklar!
Malta!
John Rayburn adam değil çünkü orospu çocuklarının kendilerinin beni öldürmeye çalışmasına alışkınım ben.
O John Rayburn não vale nada. Estou habituado a que me tentem matar com as próprias mãos.
Louis, ben bir Litt olacağım yani çocuklarımız da Litt olacak.
Louis, vou ser uma Litt. Ou seja, as nossas crianças serão Litt.
Film sevip sevmediğini bilmiyorum çocuklar ama izlediğim her film öğretmenin, ismini tahtaya yazmasıyla ve çocukların ona bir lakap bulmasıyla başlıyor.
Não sei se gostam de filmes, mas, em todos os que vi, o substituto escreve o nome no quadro e os miúdos atiram-lhe algo.
Beni sabıkalı çocukların içine atacağını söylememiştin.
Não me disse que eram delinquentes.
Michael, çocukların buna ihtiyacı var.
Estes miúdos também.
Evet edecek, eğer çocuklarımın önünde babamızı toprağa verdiğimiz bu günde olay çıkartırsan yemin ederim, seni öldüresiye döverim çünkü o benim annem ve konuşmasına izin vereceğim.
Vai, sim. E se fizeres uma cena em frente aos meus filhos no dia em que enterramos o nosso pai, juro que te dou uma coça. Porque ela é minha mãe e vai dizer o que tem a dizer.
Harvey, çocukların resim sergisi var.
- Harvey, é a exposição dos miúdos.
Bobby, her gün çocukları okula götürdü yani onlar senin gözünde canavar olabilirler ama çocuklarıma göre büyükanne ve büyükbabalar.
O Bobby levou os meus filhos à escola todos os dias. O que significa que, apesar de serem monstros para ti, para os meus filhos eles são a avó e o avô.
İstediğim şeyi yapıyorum ve insanlara yardım ediyorum bana bebek bakıcısı demek istiyorsan buyur de, çünkü şu an ev yanıyor çocuklar yatak odasında ben de onları kurtarmak üzereyim.
Estou a fazer o que queria e a ajudar pessoas. Queres chamar-me ama, tudo bem. A casa está a arder, os miúdos estão a dormir e eu vou salvá-los.
Kübalılar, Roy, Diana, ya da kendi kahrolası çocukları.
Aos cubanos, ao Roy, à Diana, aos próprios filhos.
Çocuklarımı.
Os meus filhos.
Sağlam çaldınız çocuklar.
Grande pinta, rapazes.
Çocuklar! Bir sürü arkadaş edindin demek?
- Fizeste muitos amigos.
cocuklar, lutfen. Pekâlâ.
Pronto, malta, por favor.
Bak, cocuklar kuklalara bayiliyor.
Os miúdos adoram os fantoches.
cok eglenecegiz cocuklar.
Vamos divertir-nos muito.
Merhaba! Selam cocuklar.
Olá, malta.
cocuklar, bu taraftan.
Meninas, por aqui.
İyi cocuklar.
Bons tipos.
cocuklar bayiliyor.
As crianças adoram-no.
cocuklar bu adama bayilacak.
Os miúdos vão adorar este tipo.
Kaburgalara yumulun cocuklar.
Comam as costeletas, meninos.
BAY DugME KUKLACILIK DuNYASI " Unutmayin cocuklar, huzunluyken gulerseniz...
Lembrem-se, crianças, se rirem quando estiverem tristes o sol brilhará sempre para vocês.
- Yeri bosaldi cocuklar.
- A rubrica dele está vaga.
- Dinlemek ister misiniz cocuklar?
- Querem ouvir?
cocuklar adamina bayildi!
Os miúdos estão a adorá-lo!
Ted'e bayildik. cocuklar Ted'e bayildi.
Adoramos o Ted. As crianças adoram o Ted.
Pekâlâ. uzerime gelmeyin cocuklar.
Pronto. Vamos acabar com a tensão, rapazes.
- Çocuklar öyledir.
- Os miúdos são parvos.
İlk başlarda, çocuklar senin deli olduğunu düşündü.
No início, os miúdos acharam que eras louca.
Çok geçmeden çocukların her biri o lanet uçurtmayı denemek için sana yalvarıyorlardı.
Passado pouco tempo, tinhas todos os miúdos a implorarem para experimentar o raio do papagaio.
Bunu çocuklar yer.
Isso é comida de criança.
Sınıfındaki diğer çocuklar bu harika beslenme çantasına hasta mı?
Escuta, os teus colegas de turma gostam dessa lancheira espetacular?
Çocuklarına bunu söylemek zorunda kalacaksın.
E terás de dizer isso aos teus filhos.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]