Öyle olsaydı Çeviri Portekizce
1,083 parallel translation
Öyle olsaydı, Lordum.
Se ao menos ele o fosse, senhor.
- Her şey öyle olsaydı.
- Se tudo pudesse ser assim.
Öyle olsaydı şimdiye ölmüş olurdun.
Se fosse assim, agora estarias morto.
Hayatım boyunca burada yaşadım, öyle olsaydı bilirdim.
Que eu saiba, não. Sempre vivi aqui, srta. Loomis.
Eğer öyle olsaydım, söylenenden daha dahi olurdum.
Se estava, sou mais génio do que aquilo que dizem.
- Keşke öyle olsaydı.
- Quem me dera...
Öyle olsaydı, Albay Yin cesedini burnumuzun dibine dikerdi.
Se estivesse, o Coronel Yin já teria posto o cadáver dele à nossa frente.
Öyle olsaydı bu hakkından yararlanırdım.
Se tivesse tais direitos, os exerceria.
- Öyle olsaydı, kahramanım siz olurdunuz.
- Se estivesse, você seria a minha heroina.
Öyle olsaydı şayet, bu senin ilk düşüncesizliğin olmazdı.
Não seria a sua primeira alergia ( rash ).
Keşke öyle olsaydı.
Quem dera fosse o caso.
- Keşke öyle olsaydı.
- Quem me dera.
Öyle olsaydı, böyle şeyler olmazdı, değil mi?
Se fosse, coisas como esta não aconteciam, pois não?
Öyle olsaydı çoktan ölmüş olurduk.
Estaríamos todos mortos.
Dostum, öyle olsaydı yaşamak ne güzel olurdu.
Teria sido bom viver nessa altura.
Öyle olsaydı beni Nimes'deki kafede tanırdın.
Ter-me-ia reconhecido quando esteve no café em Nîmes.
- Keşke ben de öyle olsaydım.
Quem me dera!
Keşke öyle olsaydı.
Quem dera que sim.
Keşke öyle olsaydı, Claudia... ama detaylı incelemeden sonra... tartışılması gereken birkaç nokta bulduk.
Bem, eu gostaria de poder enganá-la, Cláudia... mas após um exame mais detalhado, eu acho que há alguns pontos que precisam de ser discutidos.
Eğer öyle olsaydı,
Peggy!
Öyle olsaydı okulu bitiremezdim.
Não tivesse podido estudar.
Öyle olsaydı sen araya girip tadını kaçırırdın.
Se estava, tu chegaste e estragaste tudo.
Hepimiz öyle olsaydık ne sıkıcı olurdu.
O mundo seria tão monótono, se fôssemos todas como a Jerry Hall.
Öyle olsaydı, Almond Joy Codex'i alınca sizi öldürürdü.
Se fosse assim, a Almond Joy matava-te logo que tivesse o Codex.
Keşke öyle olsaydı.
Antes estivesse...
Keşke öyle olsaydı.
Desejava que o quisessem!
Öyle olsaydın seni bilirdim.
Bem... Se for você, já sabia de si.
Hadi ama. Eğer öyle olsaydı kimsenin ilişkisi olmazdı.
Se fosse assim, ninguém teria uma relação.
Öyle olsaydı bile onu öldüreceğim anlamına gelmezdi!
Isso não quer dizer que eu o tenha matado!
Keşke öyle olsaydı, Rod.
Antes fosse isso, Rod.
Eğer öyle olsaydım, geçici hükümetle beraber çalışmazdım.
É melhor perguntares aos teus superiores da Federação.
Bundan daha iyisini yapmalısınız. Durum öyle olsaydı, şu anda burada olamazdınız.
Se o gosto fosse mau, não estariam aqui.
Öyle olsaydı ne değişecekti?
Que diferença teria feito?
Öyle olsaydı...
Se fossem índios...
- Keşke öyle olsaydı.
Quem me dera estar.
Sizin dilleriniz, sizin gözleriniz bende olsaydı öyle kullanırdım ki onları şu gök kubbe çatlar, darmadağın olurdu!
Tivera eu os vossos olhos e línguas e também os usaria esse cofre celestial deveria quebrar-se!
Eğer lanet bölümü biliyor olsaydı, çalardı, öyle değil mi?
Se o soubesse tê-la-ia tocado, não é? - Que estás a fazer?
Terry, öyle biri olsaydın bana tetiği çoktan çekmiş olurdun.
Não, Terry, se fosse desse tipo, teria premido o gatilho.
Bayan Daisy, sizin o zamanki durumunuzda ben olsaydım öyle bir göbek atardım ki dünyadaki herkes görürdü.
Miss Daisy, se eu conseguisse alguma vez pôr as mãos naquilo que tem bolas, abanava bem para que todo o mundo o visse.
Ama öyle bir olay olsaydı... Bazı belirtiler gösteriyor olurdun, Değil mi?
Mas se foi esse o caso... tu estaria a mostrar alguns sintomas, não é?
Eğer cinayet anakarada işlenmiş olsaydı, otopsi isterdiniz, öyle değil mi doktor?
Se o homicidio fosse no continente seria de esperar uma autopsia, não era?
Adımı basarım ki öyle..... tabii olsaydı.
Apostava a minha reputação, caso eu tivesse alguma.
Ya o ortaya çıkarsa? Öyle bir niyeti olsaydı, şimdiye kadar çoktan çıkmıştı.
Se quisesse testemunhar, já o teria feito.
Öyle bir pantolonum olsaydı ben de öyle rahat ve espirili olabilirdim.
Eu também estaria, se tivesse umas calças assim.
Eğer öyle belgeler olsaydı kabul ettiğimi sanma ama yırtılıp atılırdı.
Se esses documentos existissem, e não admito que existam, teriam sido rasgados.
Keşke haklı olsaydın Nigel. Hayal gücüm bunun yarısı kadar bile yok. Sonuçta öyle olsa, yazıya dökerdim.
Quem me dera que tivesses razão, mas não tenho uma imaginação tão fértil, ou há muito já teriam publicado coisas minhas.
Bana öyle geliyor ki, eğer evimde intihar edecek olsaydı... bir not bırakıp önce biraz temizleme nezaketinde bulunurdu.
Se ele ia suicidar-se em minha casa, ele teria a decência de deixar um bilhete ou de arrumar a casa.
Çocukken annemi kaybetmemiş olsaydım, bu yollara düşmezdim demeyeceğim, kodeste herkes öyle der ya.
Não estou a dizer que o meu destino teria sido diferente... se a minha mãe fosse viva quando era puto, na prisão, não ouvimos outra coisa.
Elbette, eğer o zaman bir kapı olsaydı bu bazı şeyleri değiştirirdi, öyle değil mi?
Claro, se tivessem um portão, isso teria... mudado as coisas, não?
Belki Greenpeace ya da öyle bir şeyde olsaydın, farklı olabilirdi. Ama televizyon dünyası...
Talvez se você fosse do Greenpeace ou assim, a coisa fosse diferente, mas uma cadeia de televisão?
Güven bana, Eğer önemli biri olsaydı bayanlara öyle vurmazdı değilmi.
Confia em mim, se fosse importante, não estaria a bater em mulheres?
olsaydı 40
öyle mi 14811
oyle mi 19
öyle değil mi 4374
öyle degil mi 23
öyle olsun 692
öyle mi dersin 362
öyle bir şey değil 75
öyle işte 113
öyle bir şey yok 92
öyle mi 14811
oyle mi 19
öyle değil mi 4374
öyle degil mi 23
öyle olsun 692
öyle mi dersin 362
öyle bir şey değil 75
öyle işte 113
öyle bir şey yok 92
öyle oldu 102
öyle mi diyorsun 87
öyle demek istemedim 274
öyle ya da böyle 119
öyle ki 92
öyle misin 81
öyle görünüyor 500
öyle deme 154
öyle olsun bakalım 50
öyle bir şey demedim 65
öyle mi diyorsun 87
öyle demek istemedim 274
öyle ya da böyle 119
öyle ki 92
öyle misin 81
öyle görünüyor 500
öyle deme 154
öyle olsun bakalım 50
öyle bir şey demedim 65