English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ Ö ] / Öyle yapacağım

Öyle yapacağım Çeviri Portekizce

646 parallel translation
Limana varmadan bu adamları öyle yapacağım ki üniforma görünce titreyecekler.
Em breve, saltaräo ao ver o casaco de um aspirante, nem que esteja pendurado a secar.
O milli kahraman olmak için hayatını koydu ortaya. Ben de öyle yapacağım.
Ele estava disposto a arriscar a vida e eu estou pronto a fazer o mesmo.
Öyle yapacağım. Fırsatçılardan bıktım.
Já estou farto dos exploradores nortistas.
- Öyle yapacağım zaten.
- Descobrirei.
Bilmiyorum. Sanırım öyle yapacağım.
Penso que sim.
- Evet Simmie, öyle yapacağım.
- Assim farei, Simmy.
Evet, öyle yapacağım.
Sim irei.
Öyle yapacağım.
Já pensei nisso.
Öyle yapacağım.
É o que farei.
Sanırım bir gün ben de öyle yapacağım.
Espero ser como ele.
Sanırım öyle yapacağım.
Acho que sim.
Evet, sanırım öyle yapacağım.
Sim, acho que vou fazer isso.
Ben de öyle yapacağım. Yavaş.
E é como vou matá-lo, devagar.
Tamam, öyle yapacağım.
Está bem.
Ben de öyle yapacağım.
E eu não vou saír.
Öyle yapacağım.
Está bem. Farei isso.
Git ben de öyle yapacağım.
Vai embora por si só e eu irei, também.
Evet, öyle yapacağım.
E assim o farei.
- Evet. Ben de öyle yapacağım.
- Pois, também eu.
Tamam, öyle yapacağım Bay Nazerman.
Está, é o que farei, Mr. Nazerman. É o que farei.
Öyle yapacağım.
Mas primeiro quero saber.
Bu çölde düzeni sağlamam gerekiyor ve öyle yapacağım.
Quero manter a ordem neste deserto, e o farei.
Kesinlikle öyle yapacağım.
Eu o farei, certamente!
Galiba öyle yapacağım.
Acho que vou fazer isso.
Evet, öyle yapacağım.
É isso que eu vou fazer.
Öyle yapacağım. Şimdi gidiyorum.
É o que vou fazer, já.
Öyle yapacağım ama erkek gibi de hissetmek zorundayım.
Assim farei, mas também tenho de o sentir como um homem.
Ben de öyle yapacağım.
E é isso que vou fazer.
Evet, teşekkür ederim, öyle yapacağım.
Sim. Sim, obrigado, eu darei.
Evet, öyle yapacağım.
Sim, vou fazer isso.
- Öyle yapacağım. Siz de.
- Terei, para você também.
Margaret'i görünce bende öyle yapacağım.
É isso que eu farei quando vir a Margaret.
Ve öyle de yapacağım!
Devia estar a celebrar.
Öyle heyecanlıyım ki. Ne yapacağını söyleyeyim.
Vai ter ao museu e encontramo-nos lá.
- Galiba öyle. Ne dersen yapacağım.
Eu vou fazer o que quiser.
Öyle kusursuz bir model buldum ki tekrar tekrar resmini yapacağım.
Agora que encontrei a modelo perfeita, pintá-la-ei repetidamente.
Demek şenlik yapacağız, öyle mı?
Temos que rejubilar de alegria, certo?
- Öyle mi? - Ne yapacağımı sana anlatıyorum, Patrick. Boğayı bedava alman için bir şans vereceğim.
Eu lhe darei uma chance... de conseguir o touro de graça.
Aynen öyle yapacağım.
Podes crer.
Diğerlerinden daha iyisini yapacağımı sanmıyorum. Fakat öyle sanıyorum ki bizler sık sık insanların zekasını hafife alıyoruz.
Não é que pense que possa fazer melhor que nenhum dos outros, mas penso que muitas vezes subestimamos a inteligência das pessoas.
Öyle bir tezahürat yapacağım ki sesimi ta St. Nick'ten duyacaksın.
Gritarei tão alto que me ouvirás em St.
Ama... hayatta yapacağım son iyi şey olsa bile, ki öyle olabilir, hatamı tamir edeceğim.
Nem que seja a última coisa decente que faço neste mundo, e pode ser que o seja, irei remediar isso.
Tamam, tamam öyle üzülme, yapacağım.
Vamos, não se enerve!
Daha yapamadım ama öyle bir şey yapacağım ki sana, bunu yaptığına pişman olacaksın.
Farei qualquer coisa terrível e nessa altura arrepender-te-ás.
Ben, öyle yapacağım.
Eu farei isso.
Ve bunu kendi iyiliğim için yapacağım, öyle mi?
E isso é para o meu bem, sim?
O sözü duymamış gibi yapacağım. Tam da öyle yaparsan akıllılık edersin.
- Vou ignorar esse comentário.
- Öyle mi? - Evet, gerçekten yapacağım.
- Sim, vou fazer isso.
Bir hafta içinde ona öyle bir numara yapacağım ki... aşağı mı tükürsün, yukarı mı şaşıracak.
Aposto que, numa semana, vou chateá-la de tal modo... que nem saberá para onde se há-de virar.
Sana kur yapacağımı düşündün, öyle değil mi?
Talvez.
Unutma, ben öyle biriyim ki bir şeyi yapacağım dedim mi yaparım!
Lembra-te... Sou aquele tipo de pessoa que quando diz que vai fazer algo, faz.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]