English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ I ] / Ikinci

Ikinci Çeviri Portekizce

178 parallel translation
- ıkinci değil, Birinci Elizabeş.
Não a Isabel II, mas a Isabel I.
Roma'nin kinci koIIari Simonides'e uzandiIar.
O braço vingativo de Roma alcançou Simónides.
Madem o kinci yüreğin beni affedemiyor, al şu sivri kılıcı çekinmeden del göğsümü.
Se seu vingativo coração não puder perdoar, eu os entrego a esta espada de afiada ponta.
Bu aşağılık, kinci bir tavır.
É uma vingança mesquinha!
Tracy, kinci olmamalısın.
Não deves ser vingativa.
Hayır, kinci biri değilim.
Não, meu amigo, não sou vingativa.
Dönek ve kinci prenslerin... Ellerine verildik...
Hoje estamos nas mãos de déspotas impostores, de renegados que odiamos,
Ya da Tanrının kıskanç, kana susamış, kinci olabileceğine inandığım kadar.
Ou que Deus pode ser ciumento, vingativo ou sedento de sangue.
Çok kinci bir adamdır.
Ele é um homem muito vingativo.
- Çok kinci oldun.
- Tornaste maligna.
Bu apaçık ortada. O kinci bir Tanrı.
Príapo está com raiva de você e isso é óbvio.
Hepsi onun gibi olacak - nankör, kinci.
Serão todos como ela! Ingratos, vingativos.
Kasti, kinci, ve delice.
Deliberado, vingativo, louco!
Ben kinci bir insan değilim. Ama artık bıktım.
Nunca fiz nada por ódio
O kinci biri Henry.
É vingativo como ninguém.
Seni kinci orospu çocuğu seni!
Filho-da-mãe vingativo!
Kinci orospu çocuğu!
Filho-de-mãe vingativo!
Kinci annesinin kafasını kesen kişiyi arıyor olabilir.
À procura de quem decapitou a sua mãe vingativa?
Kazanırsan da kinci bir sürtük gibi.
Se ganhares, pareces uma cabra vingativa.
Her tür çılgınlığı yapabilir. Çok da kinci.
Ela é histérica e vingativa.
merhabalar, benim ismim Marge Simpson ve bu tabloyu ben boyadım belki neden böylesine çılgın bir şey yaptığımı merak etmişsinizdir size, bay Burns'ün korkunç kafasının içindekileri göstermek istedim acımasız dudaklarını, kinci dilini ve şeytanı beynini ancak, soluk vücudunun zayıflığı ne kadar hassas ve kırılgan olduğunu gösteriyor belkide, tıpkı tanrının şaheseri gibi.
Olá, o meu nome é Marge Simpson e eu pintei isto. Talvez vocês gostassem de saber o que me levou a fazê-lo. Acho que eu queria mostrar, por baixo daquela cabeça medonha, existe um delicado e murcho corpo.
Kinci Türkler kaleye bir mesaj göndermişlerdi.
Os Turcos vingativos enviaram uma mensagem ao castelo.
Seni kinci, kime kin tutmam gerektiğini söyle, kindar olayım.
Ó malévolo, mostrai-me quem deve ser punido e puni-lo-ei!
Yani, belki kinci bir çalışanınız vardır.
Podia ser um tipógrafo que se quis vingar... alguém que quis outrora algo dela.
- Çünkü polisler kinci o. çocuklarıdır. Değil mi, Alex?
Porque os polícias são vingativos, não é Alex?
Çünkü Simeon Lee son derece kinci bir adamdı, Başmüfettiş ve ailesine karşı da pek büyük bir sevgi beslemiyordu.
Simeon Lee era um homem rancoroso e não gostava da família.
Kinci orospu çocuğu!
Filho-da-mãe vingativo!
Aynı numarayı kinci kez yutacağımı mı sanıyorsun?
Achas que funcionaria outra vez?
Huysuz, kinci oldular. Köpekler gibi didişiyorlar.
Tornaram-se más, vingativas, desumanas.
Bazı insanlar gibi kinci bir mizacım yoktur.
Eu não sou rancoroso, como alguns.
Ayrıca Bay Darcy kinci olmasıyla övünmüştü.
E o próprio Sr. Darcy se gabou de ser rancoroso...
Ganesha'yı bir suçta kullanacak kadar kinci midir peki?
Ele seria vingativo ao ponto de deixar sair a Ganesha como sabotagem?
İ kinci devre. Aynen öyle.
O segundo prato.
Zalim, kinci ruhlar bu çocukları ele geçirmiş.
Espíritos malévolos e vingativos atacaram estas crianças!
Kinci değilim.
Não sou vingativa.
Şimdi de, kaderin kinci gözü benim üstümde kenetlendi.
E agora, o olhar vingador do Destino está fixado... Em mim.
Aynı yavan, kinci yaklaşıma teslim olabilirsiniz Teğmen Stewart gibi ve onun gibi "Hepsi yalandır zaten" diyebilirsiniz.
Podem render-se à mesma espécie de cinismo que o tenente Stewart e pensar, "Raios, eles mentem todos."
Çabuk öfkelenirdim ve kimi noktalarda kinci davranırdım...
Apressei-me em tomar a decisão até o ponto que...
Seni kinci kaptanım olarak kullanabilirim.
Poderia fazer parte de minha tripulação.
Onlar doğanın kinci olduğuna inanan animistlerdir.
Eles são animistas, acreditam que a Natureza é vingativa.
Dik başlı, bencil, kinci.
Teimoso, egoísta, rígido.
İntikam delisi, kinci, seni ve diğer erkekleri incinmiş görmekten başka bişey istemeyen biri o.
Ela é uma mulher vingativa e maldosa e só queria ver-te sofrer assim como os restantes homens.
Her kinci hareket, karşılık görmeyi hak eder, doğru mu?
Afinal de contas, um acto de rancor merece outro, certo?
- O ve sen haşin ve kinci bir Tanrı'ya kaçtınız.
Ela escapou a um Deus cruel e vingador. E a si.
Bu görev hakkında düşündüğün şeyler beni ilgilendirmiyor, bunu kinci Vulkan yaklaşımın ve bastırılmış duygularınla birlikte bi tarafa göm.
Não estou interessado no que pensa sobre esta missão. Por isso, pegue no seu cinismo vulcano e enterre-o com as emoções reprimidas.
Forman, kinci bir göt olarak... kinci bir göt olmak için hikayeyi yazdı.
Forman, como um vingativo idiota... escreveu a história para ser um vingativo idiota.
İ kinci sınıftayken Bayan Beechner bize ondan bahsettiğinden beri görmek istediğimi sana söylemiştim.
Desde que a Sra. Beechner nos falou dele no 2º ano.
Sana Türklerin kinci ve cahil insanlar olduğunu öğretmiş.
Ensinou que os turcos sao ignorantes.
Bu arada diğerleri de çok kinci ve öç almak için beklediler.
Tinham esperado, os sacanas.
Ama kinci olmak istemiyorum.
Mas eu não quero ser tão vingativo.
Çok kinci bir laf sarf etmiş, tekrar etmeye değmez.
Fez um comentário ofensivo, que não merece ser repetido.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]