Anladığımı sanmıyorum Çeviri Rusça
148 parallel translation
Seni tam olarak anladığımı sanmıyorum.
Может быть, я неправильно тебя понял?
- Seni anladığımı sanmıyorum.
Не понимаю, о чём вы говорите.
- Anladığımı sanmıyorum.
- дем йатакабаимы.
Anladığımı sanmıyorum.
Нет. Нет, не думаю, что понимаю.
- Ne dediğini gerçekten anladığımı sanmıyorum.
- Я не совсем понимаю, что это значит.
- Anladığımı sanmıyorum.
- Не думаю, что мне это нравится.
Anladığımı sanmıyorum.
Пpocтитe, я нe пoнимaю вac.
Seni tam olarak anladığımı sanmıyorum.
Я не совсем понимаю.
Bağlantıyı anladığımı sanmıyorum.
Не уверена, что вижу связь.
Ne demek istediğini anladığımı sanmıyorum.
Не понимаю, что ты имеешь в виду.
- Anladığımı sanmıyorum.
Я не уверен, что не стану.
Anladığımı sanmıyorum.
Нет... не думаю, что ты можешь.
Anladığımı sanmıyorum.
Я не думаю, что понимаю.
Ne demek istediğini anladığımı sanmıyorum.
Что ты имеешь ввиду, Бэн.
- Ben bile anladığımı sanmıyorum.
- Не думаю, что я сам понимаю.
hayır anladığımı sanmıyorum. Bilirsin işte.
Ну знаете?
Anladığımı sanmıyorum.
Не понимаю о чем ты.
Anladığımı sanmıyorum.
Не уверен, что понимаю.
Neden bahsettiğini anladığımı sanmıyorum.
Не понимаю, о чем ты.
- Amirim, anladığımı sanmıyorum. - Neyi?
Шеф, кажется я не поняла.
Pardon, bu cümleyi anladığımı sanmıyorum.
Извините.. Мне кажется, я не совсем понял...
Kimden bahsettiğini anladığımı sanmıyorum.
Я не уверен, о ком именно вы говорите.
Sorunuzu anladığımı sanmıyorum.
Я не уверен, что понимаю вопрос.
Seni anladığımı sanmıyorum, Mikey.
Не уверен, что понимаю тебя, Майки.
Ne demek istediğini anladığımı sanmıyorum hayatım.
Милый, я не понимаю о чем речь.
Anladığımı sanmıyorum.
Э, Я не уверен, что понимаю...
Hiçbir şeyi anladığımı sanmıyorum.
Не думаю, что что-либо уяснила.
Üzgünüm, ne dediğinizi anladığımı sanmıyorum.
Извините, я не совсем понимаю что вы говорите.
- Anladığımı sanmıyorum.
Мы собираемся его вскрыть. Я не уверен, что понимаю.
Anladığını pek sanmıyorum. Yapmaya çalıştığımız bir varsayım. Sen bana soru sorarken ben onun yerine cevap vereceğim.
Mнe кажeтся ты тaк и нe понял, чтo это вceгo лишь вooбpaжaeмaя ситyaция... в xoдe кoтopoй я гoвopю зa нeгo, a ты задaeшь мнe вoпpoсы.
- Anladığımı sanmıyorum efendim.
- Пo-мoeмy я нe пoнимaю, cэp.
Sen, ben, Floris, Celeste. Anladığımı hiç sanmıyorum.
Я не очень понял.
Sorunu anladığımı pek sanmıyorum.
Не уверен, что понял твой вопрос.
Red, anladığını sanmıyorum. Tamam mı?
Ред, я не думаю, что вы поняли, окей?
Bunun, bana ve projenin tümüne ne yapacağını anladığınızı sanmıyorum. - Abarttığın kadar var mı?
Я думаю, ты не понимаешь до конца, какой урон это нанесет делу, и в особенности мне.
Benim gibi sizin de adamlarınızı düşünmeniz gerekiyor ve sizin mücadeleniz değil bu. Anladığını sanmıyorum Nandi. Kaçalım dedim.
Нет, вообще-то мне интересно что она делает на корабле?
Ne kadar ilerlediğimizi ve sizlerle tanışmak için halkımın ne kadar fedakârlık yaptığını anladığınızı sanmıyorum.
Не думаю, что вы понимаете, как далеко мы зашли, и сколько моих людей пожертвовали собой в надежде на встречу с вами.
- Anladığımı sanmıyorum.
Не уверена, что я понимаю.
Getto argonu anladığımı pek sanmıyorum, Dr. House.
Я не уверен, что понял твой гетто-сленг, доктор Хаус.
"Karpal tünel" dediğinde elimden geleni yaptım ama insanların onu vajina için bir mecaz olarak kullandığımı anladıklarını sanmıyorum.
Я считаю, что сделал все, что мог с "кистевым туннелем", но я не думаю, что они остались довольны. То, что я использовал это как метафора для влагалища.
Birbirimizi anladığımızı sanmıyorum.
Такое чувство, что мы друг друга не поняли.
Komutanım, her şeyi eski haline döndüremezsek ne kaybedileceğini anladığınızı sanmıyorum.
Сэр, вы не понимаете, что может случиться, если нам не разрешат восстановить все, как должно быть.
Durumumu anladığını sanmıyorum, tamam mı?
- Не думаю, что ты поймешь мою ситуацию.
Hayır, dur bakalım. Anladığını sanmıyorum.
Я думаю, ты не понимаешь.
Ona birkaç kere "Bay Dahi" demeye çalıştım ama anladığını sanmıyorum.
Несколько раз я называла его "Мистером Гениальностью", но, думаю, он не понял намека.
Affedersiniz, bayım, anladığınızı sanmıyorum.
Простите, сэр, вы не поняли. Вы не будете стоять перед нами.
Ama şöhretli bir Nazi avcısı olmak için yaptığım fedakarlıkların kıymetini gerçekten anladığını hiç sanmıyorum.
Но не думаю, что ты действительно ценила те жертвы, на которые я пошла, чтобы стать известным охотником на нацистов.
Aynı kararı bir daha vermek zorunda kalsam aksini yapacak kadar güçlü olduğumu sanmıyorum. Ama hata yaptığımı anladım. Sınırı asla geçmemem gerektiğini ve bunun ne kadar yanlış olduğunu anladım.
Если бы мне пришлось сделать выбор опять, я не уверен, что мне хватило бы сил сделать другой выбор, но сейчас я понимаю, что это было неправильно, мне никогда не следовало пересекать черту, это была ужасная ошибка.
Sanmıyorum. Ama o.. şey.. daha iyi çalışıyor anladığım kadarıyla
Не думаю, но, как я понимаю, ему уже лучще.
Garip ; ama bir yarım, şu an sana çok kızgın çünkü, "başını belaya sokmamak" tan anladığını hiç sanmıyorum.
Это странно. Часть меня хочет свалить подальше от тебя прямо сейчас, потому, что идея держаться подальше от неприятностей, пошла псу под хвост.
- Sanmıyorum. Benim anladığım katilinizi bulduğunuz.
Как я поняла, вы нашли своего парня.
sanmıyorum 1596
sanmıyorum efendim 16
anladım 3457
anladim 18
anladın mı 3957
anladin mi 16
anladın 107
anladın mı beni 67
anladın mı şimdi 18
anladınız mı 673
sanmıyorum efendim 16
anladım 3457
anladim 18
anladın mı 3957
anladin mi 16
anladın 107
anladın mı beni 67
anladın mı şimdi 18
anladınız mı 673