Arkadaşlarım Çeviri Rusça
9,854 parallel translation
Arkadaşlarım bir parti verdi ve, şöyle diyelim işlerin kontrolden çıkmasına izin verdim.
Друзья устроили вечеринку, и, скажем так... ситуация вышла из-под контроля.
Bu insanlar arkadaşlarımdı... en azından, ben öyle sanmıştım.
Эти люди были моими друзьями... по крайней мере, я так думала.
Arkadaşlarım instagramdan fotolarını elde etmişler.
Поспорила с друзьями, что выложу в Инстаграм фотку с ним.
sadece sınıflarımız karışmadı, yeni oda arkadaşlarımız da oldu.
Мы не только смешались классами, но еще и получили новых соседей по комнате.
Evet, arkadaşlarım bana gelecek.
Да, жду друзей в гости.
Galiba arkadaşlarımı özlüyorum.
Наверное, я просто скучаю по друзьям.
Arkadaşlarım, gelecekte birer kahraman olmayabilir. Ama başarılı olursak efsane olarak hatırlanacaklar.
В будущем мои друзья не герои, но если у нас все получится, они войдут в историю как легенды.
Buradaki arkadaşlarım ve ben Scimitar'ı gerçekleştiren kişileriz.
Мои коллеги и я являемся руководителями "Скимитара".
Sizinle görüşmeyi dört gözle bekliyor. Özellikle de kuş tüylü arkadaşlarımızla.
Он действительно заинтересован в встрече с вами, особенно, с нашими пернатыми друзьями.
Lorraine'ye yaz enişteme bu mektupların arkadaşlarımıza iletilmesini söyle.
Езжай к Лоррейн. Скажи моему шурину, что эти письма нужно доставить нашим друзьям.
Onun kardeşi arkadaşlarımızı öldürdü.
Его брат убивает наших друзей.
Ama arkadaşlarım eskiden Jesus derdi.
Но друзья звали меня Иисус.
Arkadaşların tüm arkadaşlarımızı öldürdü.
Твои люди перебили всех моих людей.
Arkadaşlarınız, bizim arkadaşlarımızı yolda pusuya düşürüp ellerindeki her şeyi almaya çalışmış.
Твои люди подкараулили на дороге моих людей, пытались отнять, все, что у нас было.
Onların gerçek arkadaşlarımız olmadığını söylecek misin, anne?
Хочешь сказать, что они нам не друзья, мама?
Meslektaşlarımın, arkadaşlarımın hepsinin öldüğünü ama ailelerinin arkada kaldığını ve kalanların benim sorumluluğumda olduğunu bildiğim için bunu yaptım.
Я сделал это, потому что знал, несмотря на то, что все мои коллеги, мои друзья погибнут, их семьи останутся живы, и мне придется нести за них ответственность.
Arkadaşlarımı sokaklarda tutuklanmaktan, öldürülmekten korumak için.
Чтобы моих друзей не арестовали... не убили на улице.
- O zaman arkadaşlarımı bırak.
Отпусти моих друзей.
Sıra sende. Bırak arkadaşlarımı.
Отпусти моих друзей.
Çocuklarımın, kardeşimin, arkadaşlarımın canını aldın.
Лишила жизней моих детей, моего брата, моих друзей.
O benim arkadaşlarımı öldürdü. Izzy'i ve Idaho'yu...
Он убил моих друзей, Иззи и Айдахо.
Sadece arkadaşlarım ölmesin diye buradayım.
Я здесь для того, чтобы убедиться, что мои друзья не умрут.
Arkadaşlarım, gelecekte birer kahraman olmayabilir. Ama başarılı olursak efsane olarak hatırlanacaklar.
В будущем мои друзья не герои, но если у нас все получится, они войдут в историю, как легенды.
Arkadaşlarım, gelecekte birer kahraman olmayabilir ama başarılı olursak efsane olarak hatırlanacaklar.
В будущем, мои друзья могут и не быть героями, но если мы преуспеем, их будут помнить как легенд.
Bazen arkadaşlarımızla, bazen de... tanımadıklarımızla.
Иногда с друзьями, иногда с... уж точно не друзьями.
Fazla bilgimiz yok. Ama onlar her birimiz için hayatlarını ortaya koyan arkadaşlarımız, değil mi?
Мы мало что знаем, но это друзья, которые отдали бы собственные жизни за каждого из нас, верно?
Arkadaşlarımızdan bazılarının bizi öldürmesini hayal etmeden bir saat geçirmek istiyorum.
- Я просто хочу один час не представляя, что половина нашей команды собирается убить нас.
Arkadaşlarımız öldü. Bunu biliyorsunuz.
Друзья погибли.
Arkadaşlarımızın birbirinden kopmasını görmekten bıktım.
Я устала смотреть, как наши друзья расстаются друг с другом.
Mesai arkadaşlarım, Charlotte DiLaurentis'in öldürüldüğü gecenin, güvenlik kayıtları üzerinde çalışıyorlar.
Мои коллеги просматривают камеры в ту ночь когда Шарлотта Ди-Лаурентис была убита.
Her neyse, ben ve iş arkadaşlarım, aramızda bir tane sağlıklı bir zihin ve beden bulamadık.
Ну так вот, мы с коллегами поспорили и своими умами не смогли прийти к одному ответу.
Yaramı dağladım ve kurtulan arkadaşlarımı geride bırakarak suikastçinin peşine düştüm tekrar.
Я обработал рану, оставил своих выживших товарищей позади и продолжил следить за наемником.
Kadınları ve çocukları katledip arkadaşlarımı öldürdüm. Babamı cehenneme gönderirken de kahkahalar atacağım.
Я убил женщин и детей, убил своего друга, и я отправлю своего отца в ад, и буду смеяться, пока буду делать это.
Ama arkadaşlarımın şu an burada olmasını da çok isterdim.
Но я бы хотела, чтобы мои друзья сейчас были здесь.
Biz konuşmaya başladığımız anda arkadaşların kurtuldu.
Твой друг свалил, как только мы начали разговаривать.
rahat dur tatlım, ve arkadaşlarını indirişimizi izle.
Сиди смирно, солнышко, и смотри, как мы убиваем остальных твоих друзей.
Hayatımızı mahveder bizden tutkularımızı ve zamanımızı çalar. Arkadaşlar ve aşıklar arasındaki ilişkiye zarar verir.
Она сокращает нашу жизнь, лишает нас увлечений и радости, портит отношения между друзьями и возлюбленными.
Homer topu aldı, takım arkadaşlarına bakıyor.
Гомер ловит передачу, смотрит на принимающего.
Arkadaşlarım için özür diliyorum.
Фредди ранен. Послушайте, прошу прощения за тех парней.
Bill Stearn arkadaşlarını satsaydı piyasaya adımını atamazdı.
Билл Стерн не смог бы пройти по улице, если бы продал друзей.
Sayın arkadaşlar, bu benim arkadaşım ve danışmanım Michael Boghosian.
Это мой друг и наставник Микаэль Багосян.
Belki dizlerimin üzerinde emekleyerek Westport'a gider, Bobby Axelrod'la arkadaşlarını savunmak için iş ararım. Ne dersin?
Или может, встать на четвереньки и ползти к Вестпорту, начать какой-нибудь бизнес, защищающий Бобби Аксельрода и его друзей.
- Arkadaşlarımı kurtarıyorum.
Спасаю мои друзей.
Arkadaşlarına son bir sözün var mı?
Есть, что сказать друзьям напоследок?
Onun ve sizin arkadaşlarınızın bir listesine ihtiyacımız olacak.
Нам нужен список её и ваших друзей.
Bugün burada protestocuların olacağını biliyordum. Gelmemeyi tercih edebilirdim ya da buradan çıkarken onları görmezden gelebilirim. Ama bunu yapmayacağım çünkü dışarıdaki öğrenciler, sınıf arkadaşlarınız ben onların da başkanıyım.
Разумеется, я знал, что соберутся протестующие, и я мог отказаться от визита или обойти их, когда я уйду, но я этого не сделаю, потому что там ваши однокурсники и я их президент.
Arkadaşlarınla beraber St. Roch'daki konağıma saldırdığınızda seninle bir daha görüşme fırsatını bulamayacağımı sanmıştım.
Когда ты и твои друзья атаковали мое поместье в Сент-Рохе, я боялся, что у меня не будет другого шанса увидеть тебя.
Arkadaşların seni terk etmiş sanırım ama önemli değil.
Кажется, твои друзья покинули тебя, но неважно.
Arkadaşlarımıza yardım etmek istiyorum sadece.
Я просто хочу помочь нашим друзьям.
Saat gece üçteki atıştırmanız sırasında diğer arkadaşların da uyanık mıydı?
Кто-либо еще бодрствовал во время перекуса в 3 ночи?
Ne düşündün ki, arkadaşlarının termal çekirdeği çalmaları batıyı mı kurtaracaktı?
Вы что думали, что если ваши друзья украдут термоядро, это спасёт Запад?
arkadaşlarım var 23
arkadaşım 498
arkady 17
arkadaşlar 784
arkadaş 286
arkadaş olalım 17
arkadaşın 91
arkadaşlık 38
arkadaşımız 19
arkadaşımdı 18
arkadaşım 498
arkady 17
arkadaşlar 784
arkadaş 286
arkadaş olalım 17
arkadaşın 91
arkadaşlık 38
arkadaşımız 19
arkadaşımdı 18
arkadaşları 29
arkadaş ister misin 22
arkadaşız 60
arkadaşlarını 16
arkada 129
arkadaşların 36
arkadaş mıyız 22
arkadan 28
arkadaşın kim 42
arkadaşınız mı 19
arkadaş ister misin 22
arkadaşız 60
arkadaşlarını 16
arkada 129
arkadaşların 36
arkadaş mıyız 22
arkadan 28
arkadaşın kim 42
arkadaşınız mı 19