Bakın ne diyeceğim Çeviri Rusça
637 parallel translation
Bakın ne diyeceğim.
Давайте сделаем вот что, парни.
Bakın ne diyeceğim.
Вот что...
- Bakın ne diyeceğim Bay Martins, çarşamba gecesi enstitümüzde çağdaş roman konusunda küçük bir konuşma düzenliyoruz.
Приветствовать? Мистер Мартинс, в среду вечером в нашем институте будет небольшая лекция о современном романе.
Bakın ne diyeceğim, Kaptan.
Вот, что я вам скажу, капитан.
Bakın ne diyeceğim.
Я вам вот что скажу.
Bakın ne diyeceğim.
Знаете, что я сделаю?
Ve alımlısınız. Bakın ne diyeceğim?
Такая великолепная!
Bakın ne diyeceğim, Bay Horne, önce Başkan Lincoln ile konuşacağım.
Согласен, однако, скажу я вам, мистер Хорн, сперва я должен поговорить с президентом Линкольном, хорошо?
Çok teşekkürler. Bakın ne diyeceğim. Teraziyi dengelemek için, bizi birleştiren bazı şeylerden bahsetmek istiyorum.
Вещи, которые подчёркивают наши сходства вместо различий, о чём вы постоянно слышите в этой стране - наши различия.
Bakın ne diyeceğim.
Знаете что?
Bakın ne diyeceğim.
Знаете?
Bakın ne diyeceğim ; bir erkekseniz ve bir buluşmada paket yaptırırsanız, pakedin içine erkeklik organlarınızı da koymalarını rica etseniz olur.
Если вы парень, и на свидании просите пакетик для собачки с тем же успехом вы можете позволить им упаковать и ваши гениталии.
Bakın ne diyeceğim, müdüre hanım.
Неужели?
- Bakın ne diyeceğim Peder...
- Говорю вам, отец...
Bakın ne diyeceğim. İkiniz bana bir iş teklifiyle gelin ben de sizin bu ilk planınızı latinyumla finanse edeyim.
Давайте вы двое напишете программу, а я вас профинансирую - ну, что скажете?
Bakın ne diyeceğim.
Вот что я вам скажу.
Bakın ne diyeceğim?
Знаете что?
Bakın ne diyeceğim?
Вот что я вам скажу.
Oh, bakın ne diyeceğim.. ... Geçenlerde bir balık yedim şu Barney Greengrass'in yerinde ve ertesi gün...
O, послушайте я недавно купила кусок белой рыбы в "Barney Greengrass", и я -
Bakın ne diyeceğim, yarından itibaren, masalar olmayacak.
Вот что я скажу. С завтрашнего дня таких столов не будет.
Bakın ne diyeceğim.
Что рассказать?
Bakın ne diyeceğim. Cumartesi günü bataklığa gideceğim.
В субботу я еду в Глэйдс.
Bakın ne diyeceğim? Bence bu kesinlikle muhteşem.
Это потрясающе!
Bakın ne diyeceğim. Ufak bir telefon görüşmesi yapmama izin verin. Tamam mı?
- Только сначала мне нужно позвонить.
Bakın ne diyeceğim.
Вот, что я вам скажу.
Bakın ne diyeceğim!
Я просто пересказываю что слышал!
Bakın ne diyeceğim?
И знаете что? Я рад.
Bakın ne diyeceğim.
Знаете, что? Знаете, что?
Bak ne diyeceğim. Araba kalsın, babamı sen bırak.
Папарацци, оставляю тебе машину, отвезешь отца в гостиницу.
Bak ne diyeceğim. Kendine bir uçak al biri onu ödünç alsın, gelip onu tutuklayayım.
Знаешь что, тьI купи самолет, а потом одолжи его кому-нибудь, а его арестую.
Bakın ne diyeceğim.
Я закрою глаза на вашу закладную, и дам вам 500 долларов. Знаете что?
- Bak ne diyeceğim, 5.000 dolarımı alana kadar istediğinden fazlasını alacaksın.
– Послушай меня... Пока я не получу свои 5 тысяч, ты будешь иметь нечто большее.
Bak ne diyeceğim, yıldızların altında uyuyacağız.
Заночуем под открытым небом!
Bak ne diyeceğim, sen de bir maceracısın.
Знаешь, что я тебе скажу? . Ты тоже авантюрист.
Bakın size ne diyeceğim...
Я тебе скажу кое-что.
Bak ne diyeceğim, ikimiz burada oturacağız ve sen de bize kahvaltı hazırlayacaksın, seni salak.
Вот что я скажу, мы с ней... посидим здесь, а ты пока - приготовь нам завтрак, придурок.
Bakın ne diyeceğim, kartımı alın.
Вот моя карточка.
Yağlı Joe'nun sınırsız BBQ kuyusu bana haftada sadece altı porsiyon domuz eti yiyeceğine söz vermiştin ben bir insanım. bak ne diyeceğim çocukları kız kardeşine bırakacağız cumartesi akşamı ve sonra bizi kovana kadar yiyeceğiz!
Мардж, хочу сказать тебе пять слов. Бездонная яма барбекю Жирного Джо. Ты обещал, что будешь съедать только 6 порций свинины в неделю.
Bakın ne diyeceğim Prens, bir alay çok bilmiş gelse keyfimi kaçıramaz.
Я тебя не оставлю в беде, Чарли.
Bak ne diyeceğim? Bu ilaç senin hayatını kurtarıyor.
Знaeшь, чтo?
Bak ne diyeceğim. Mısırını ve kolanı ben alırım.
Давай так - я куплю попкорн и содовую.
Bakın ne diyeceğim.
Я знаю, когда начинается вымогательство.
Bak ne diyeceğim. Her ne kadar yoğun programıma fazladan yük bindirecek olsa da seni kanatlarımın altına alacağım ve eğitimindeki boşlukları yamayacağım.
Знаете что, хотя в моем расписании трудно отыскать свободное место я возьму вас под свое крыло и заполню пробелы в вашем образовании.
Tamam bak ne diyeceğim. Eğer faraşın nerede olduğunu söylersen bunu sana veririm.
Хорошо, отдам - если ты скажешь, где мы держим совок
Bak ne diyeceğim, yarın ne yapıyorsun?
Эй, а что ты делаешь завтра?
Bakın size ne diyeceğim.
Давайте так.
Bak ne diyeceğim aldıklarını yerleştirirken yardıma ihtiyacın olursa beni ara, olur mu?
Слушайте потом, если вам все-таки понадобится помощь все распаковать позвоните мне, хорошо?
Onu oradan sağ salim kurtarırsın. Bak ne diyeceğim. Rodny'ni kesinlikle bulacağım.
Я переверну дом верх дном и найду Родни.
Bak ne diyeceğim? Senin ve hiç bitmeyen şansının canı cehenneme.
амте пгдгноу йи есу йаи то ваяти соу!
Bak sana ne diyeceğim şimdi sana bir kaç iş ayarlayayım ve sonra programını tanıtırım.
И... вот что. Позволь мне организовать твои концерты в колледжах.
Bakın size ne diyeceğim.
[Радио] Вот что я вам скажу.
bakın ne buldum 41
ne diyeceğimi bilmiyorum 160
ne diyeceğimi bilemiyorum 173
ne diyeceğimi bilemedim 24
ne diyeceğim 155
diyeceğim 131
diyeceğim şu ki 17
diyeceğim ki 17
bakın 5588
bakin 38
ne diyeceğimi bilmiyorum 160
ne diyeceğimi bilemiyorum 173
ne diyeceğimi bilemedim 24
ne diyeceğim 155
diyeceğim 131
diyeceğim şu ki 17
diyeceğim ki 17
bakın 5588
bakin 38
bakın kim gelmiş 88
bakın şimdi 40
bakın bayan 50
bakın ona 18
bakın kim geldi 23
bakın hele 21
bakın bayım 46
bakın burada ne var 16
bakın kim burada 16
bakın çocuklar 69
bakın şimdi 40
bakın bayan 50
bakın ona 18
bakın kim geldi 23
bakın hele 21
bakın bayım 46
bakın burada ne var 16
bakın kim burada 16
bakın çocuklar 69