Bir şeyler yapmalısın Çeviri Rusça
222 parallel translation
Çok meşgul biri olduğunuzu biliyorum, ama bir şeyler yapmalısınız.
Я знаю, что вы очень занятой человек но вы должны что-то сделать.
Bir şeyler yapmalısın.
Ты должен что-то предпринять.
- Noel'e kadar bir şeyler yapmalısın!
Кармине, после Рождества потрудишься. - Да, а то...
Henry, bir şeyler yapmalısın. Bir haftadır idare ediyoruz.
Генри, сделай что-нибудь, уже неделю мучаемся.
- Bir şeyler yapmalısınız.
- Вам надo будет принять меры.
Bir şeyler yapmalısın!
Прими меры!
Howard Beale konusunda bir şeyler yapmalısın.
Сделай что-нибудь с Говардом Билом!
- Ama bir şeyler yapmalısın.
- Действуй.
Ben biliyorum. Bir şeyler yapmalısın.
Вы должны что-то сделать.
- Bir şeyler yapmalısın.
- Прояви себя.
Bir iblis. - Bir şeyler yapmalısınız!
Вы должны что-нибудь сделать!
Onu değerli kılacak bir şeyler yapmalısın.
Ќадо делать что-то реальное!
Bir şeyler yapmalısın.
Тебе надо что-то делать.
Otto, bir şeyler yapmalısın.
Отто, сделай что-нибудь!
Bir şeyler yapmalısın.
Ты должен что-нибудь сделать.
- Bir şeyler yapmalısınız!
- Вы должны что-то сделать!
Bir şeyler yapmalısın!
Сделайте что-нибудь!
Sorun rüyalarınsa, bir şeyler yapmalısın.
Если это неприятные сны, нужно на них как-то повлиять.
- Bir şeyler yapmalısın.
- Да сделайте же что-нибудь.
- Bir şeyler yapmalısınız.
- Вы должны что-нибудь предпринять.
Bir şeyler yapmalısın.
- Придумайте повод.
Bir şeyler yapmalısın.
Сделайте же что-нибудь.
Bir şeyler yapmalısın Joe.
" ебе надо будет что-то придумать, ƒжо.
Bir şeyler yapmalısın.
- Тебе нужно найти другую работу.
Çocuklar için bir şeyler yapmalısın değil mi?
Там была одна женщина из Айриш-тауна, которая родила тройню, стоя в очереди.
Bir şeyler yapmalısın.
Ты должна что-то сделать.
Belki başka biri ölmeden bu silahla bir şeyler yapmalısın.
Возможно вам стоит сделать что-то со своим пистолетом, прежде чем кто-то еще умрет.
Belki de farklı bir şeyler yapmalısın.
Подари что-нибудь другое.
Bir şeyler yapmalıyız. Bir şeyler yapmalısın Adam!
Давай встретимся в офисе, нужно что-то делать.
Tatlım, bir şeyler yapmalısın.
- Плохо. Милый, тебе нужно поднажать.
Bir şeyler yapmalısın.
Вы должны что-нибудь сделать.
Şu anda bir şeyler yapmalısın.
Ты должна что-то предприянть.
Bir şeyler yapmalısınız.
Сделайте что-нибудь!
Bir şeyler yapmalısın beni duyuyor musun?
- Но не делаешь. Сделай что-нибудь! Слышишь?
Bayan Sarah'ın gramofonuyla ilgili bir şeyler yapmalısınız.
Сделайте что-нибудь с этим граммофоном.
Bu Gant olayını Bird'ün üstüne yıkıp o küçük kız hakkında da bir şeyler yapmalısın.
Тебе нужно пришить дело Гэнта этому Берду... и тебе нужно разобраться с другим делом... девушка.
Hadi Blue, bir şeyler yapmalısın dostum.
Давай, Блу, делай что-нибудь.
Doğru anlamakla alakası yok. Yanlış bir şey olduğunda onu görmeli ve bir şeyler yapmalısın.
Дело не в том, чтобы делать всё правильно, дело в том, чтобы знать, когда поступа - ешь неправильно и исправить это.
Bunu aşmak için bir şeyler yapmalısın. Hayatına devam et.
Тебе нужно как-то забыть его, идти дальше.
Kocan konusunda bir şeyler yapmalısın Kitty.
Ты должна повлиять на своего мужа, Китти.
Doktor, bir şeyler yapmalısınız yoksa onu kaybedeceğiz!
Доктор, сделайте что-нибудь. Или мы потеряем его.
Er ya da geç bir şeyler yapmalısın.
Рано или поздно нужно что-то сделать.
Sanki "Rocky bu olanlar için bir şeyler yapmalısın." demek gibi Bir şeyler yapmalı Sam.
Будто он говорил, "Рокки, ты должен сделать что-то с тем, что происходит".
Angel, gerçekten çekici bulduğun çoğu zaman düşündüğün dünyayı savaşmaya değer hale getiren şeylerin en azından bir parçasını temsil eden ve seni sadece yaslanacak bir omuz olarak görmeyen bir kadın varsa bu konuda bir şeyler yapmalısın.
Ангел, если есть женщина которую ты находишь привлекательной... и о которой думаешь, дай сказать, большую часть времени которая является частью того, что, как ты полагаешь, делает мир достойным, чтобы за него бороться и которая тебя не замечает воспринимает как полностью бесполое плечо, к которому можно прислониться ты должен что-то с этим сделать.
Bir şeyler yapmalısın.
Сделай же что-нибудь.
Bir şeyler yapmalısın yoksa ölecek!
Ты можешь что-нибудь сделать?
Eğer Tim'den daha iyi bir şey bekliyorsanız, daha iyi bir şeyler yapmalısınız.
Вам нужно придумать что-то получше, если хотите одурачить Тима.
Bir şeyler yapmalısın.
Сделай что-нибудь.
Keşifler yapmalısın, yağmalayıp satacak bir şeyler bulmak için ölü dünyalara saldırmamalısın!
Ты должен совершать открытия, а не налеты на вымершие миры чтобы найти что-то, что ты можешь украсть, а потом продать!
Bir şeyler yapmalısın, lütfen!
Хоть что-нибудь.
Ona bir şeyler daha yapmalısınız, Sayın Hakim.
Он нуждается в новой оплеухе, Ваша Честь.
bir şeyler yapmalısınız 16
bir şeyler içelim mi 27
bir şeyler içelim 56
bir şeyler var 19
bir şeyler yanlış 26
bir şeyler yapın 69
bir şeyler yiyelim 46
bir şeyler söyle 85
bir şeyler yedin mi 17
bir şeyler yemek ister misin 35
bir şeyler içelim mi 27
bir şeyler içelim 56
bir şeyler var 19
bir şeyler yanlış 26
bir şeyler yapın 69
bir şeyler yiyelim 46
bir şeyler söyle 85
bir şeyler yedin mi 17
bir şeyler yemek ister misin 35