Daha fazlası Çeviri Rusça
8,442 parallel translation
- Romanya'da şöhretinden daha fazlası var.
Румыния не так плоха, как о ней думают.
Peki, her insanın silah kullanması ve silahlanması değil fakat daha fazlasının bunlara sahip olması dünyayı daha güvenli hale getirir.
Ну, не каждый человек должен быть вооружен и использовать оружие, но чем больше людей, которые их делает мир более безопасным местом.
Yolumda, insanlarla sikişerek ilerlemedim. Diesel için söyleceğim bundan daha fazlası.
Я не пошел убираться мой путь к трахаться с людьми, что больше, чем я могу сказать, для дизельного топлива.
Ben hâlâ şimdiye kadar göğüs gerdiklerinden daha fazlasını yaptırmak istemenizi anlamıyorum.
И всё же я не понимаю, почему вы хотите обречь ее на новые страдания.
O bu şehrin müzikal hayatı için, herkesten daha fazlasını yaptı.
Она сделала для музыки в этом городе больше чем кто-либо
Senin daha fazlasını yapma gücün var.
У тебя есть возможность сделать больше.
- Bilmiyorum. - Hikayesinin gideri var, daha fazlasını öğren, bana getir.
Надо узнать о ней побольше...
Ağrısı için ilaç verdim ama baban için elimden daha fazlası gelmez. Tıbbi olarak yani.
Я дал ему обезболивающее, но больше ничего не могу сделать для твоего отца, в медицинском плане.
Ellcrys, bir ağaçtan çok daha fazlasıdır.
Эллкрис это больше, чем просто дерево.
- Bildiğinden daha fazlasına.
Но большую часть ты не помнишь.
Benden çok daha fazlasını yitirdi.
Она потеряла куда больше, чем я.
Lütfen bundan daha fazlası olduğunu söyle,
Пожалуйста, скажи, что у тебя есть нечто большее, чем это.
Ama belki ben daha fazlasını yapabilirim.
Но, возможно, я смогу сделать больше.
- Bundan daha fazlasını isteyemem.
- Это лучше, чем ничего.
Bizi orada istemeyen ülkelerin hükümetleri, daha fazlasını yapacağımızı düşünen insanlar.
Правительство стран, которые не хотят, чтобы мы этим занимались, люди, которые думают, что мы могли бы сделать больше.
Bu davaları ve daha fazlasını sundum ki bunlarda ırkçı sözlerin dava ile alakası yoktu.
Я представляю эти инциденты... многочисленные инциденты... в которых расистские эпитеты были признаны несущественными.
Verdiğin zarardan çok daha fazlasını düzeltebilirsin Clegane.
Ты все еще можешь помочь гораздо больше, чем навредил, Клиган.
Daha fazlası da gelecektir.
Их будет больше.
Bence bundan daha fazlasısın sen.
Мне кажется, что ты выше этого.
Yalnızca olasılıklar göreceksin, daha fazlası değil.
Ты увидишь только то, что может случиться, не больше.
Artık bir sınırdan daha fazlası olduklarını biliyorlar.
Я знаю, что сейчас они нечто большее, чем граница.
Ama İnsan türü bundan daha fazlasıydı.
Но Человечество было гораздо большим.
Bizi hayatta tutmak, umuttan daha fazlasını gerektiriyor.
Чтобы оставаться в живых нужно больше, чем просто... надежда.
Daha fazlasını beklemiyordum.
На большее я не надеялась.
Ne daha fazlası, ne daha azı ve kesinlikle seni ilgilendirmeyen şeyler.
Ни больше, ни меньше, и уж конечно не от тебя, так что...
Daha fazlası yok, kontrol ettim.
Taм бoльшe нeт. Я пocмoтpeлa.
Sanırım daha fazlası var.
Кaжeтcя, тaм ecть eщe.
İçeride çok daha fazlası olmalı.
Taм мoжeт быть нaмнoгo бoльшe.
- Belki de daha fazlasını.
– И ещё немного на удачу?
Bundan çok daha fazlasısın.
Вы - гораздо больше, чем это.
Bir ortağın yapabileceğinden çok daha fazlasını yaptın.
Ты сделал больше, чем любой напарник мог бы попросить.
Ondan çok daha fazlasını yapıyoruz aslında, ama kimin için yapıyoruz?
О, мы делаем гораздо больше. Но для кого?
Çok daha fazlası olabiliriz.
Мы могли бы стать больше...
O, söylediklerinden çok daha fazlasını yapabilir.
Он еще и не на такое способен.
Neal, öğrendiğin her şeyi hatırla ve daha fazlasını düşünme.
- Нил, помните, чему учились, и постарайтесь отключить голову.
Biraz daha fazlasına ihtiyacım var.
Мне нужно что-то серьезнее.
Senin göreceğim pislikten daha fazlasında bulundum.
Я был в таком дерьме. Которого вам в жизни не увидеть.
Vaktinde haddimden daha fazlasını gördüm.
Я видел больше, чем многие другие моих лет.
Pişmanlık nedir bilirim daha fazlasını yapabilmiş olmayı düşünürsün ya da ölenin sen olman gerektiğini.
Я знаю, что такое вина. Чувство, будто ты мог сделать что-то ещё, что это должен был быть ты.
Eğer duyduklarım doğruysa bizim... Sen bir yazmansın, daha fazlası değil.
Ты - секретарь, не более того.
Toprak üstünde bizim hayatlarımızdan çok daha fazlası olduğuna inanmamız lâzım.
И мы должны верить, что есть что-то большее, чем наши жизни на этой земле.
Dilerim Tanrı'dan o daha fazlasını kaybedecek.
Даст господь, он потеряет больше.
Tek bir sürücünün saklayabileceği bilgiden daha fazlasının içerir.
Больше информации, чем вместит жесткий диск.
Dostane bir iddiadan biraz daha fazlası için?
Не просто в компании друзей?
Ama daha fazlasını da yapıyordu.
Не только это.
Daha fazlasını istiyor musun gerçekten?
Может, хватит?
Çok daha fazlası.
Намного больше.
Evet ve Euron daha da fazlasını inşa ediyor.
Это так, и Эурон строит еще больше.
Ve şanslıysanız daha da fazlası.
И большее, если повезет.
Bundan daha fazlasına ihtiyacım olacak.
Этого мало.
Bence bu hikaye, biraz daha süsleyerek anlatılmaya fazlasıyla uygun.
По-моему, такую историю невозможно не приукрасить.
daha fazlası değil 36
fazlasıyla 93
fazlası var 17
daha önce hiç böyle hissetmemiştim 22
daha fazla 180
daha sonra 654
daha neler 80
daha iyi olur 49
daha iyi 561
daha iyiyim 141
fazlasıyla 93
fazlası var 17
daha önce hiç böyle hissetmemiştim 22
daha fazla 180
daha sonra 654
daha neler 80
daha iyi olur 49
daha iyi 561
daha iyiyim 141
daha iyisini yapabilirsin 39
daha iyi olacak 29
daha iyi misin 168
daha sonra gel 18
daha yeni geldim 61
daha iyisin 19
daha sonra da 30
daha iyi misiniz 18
daha sonra konuşuruz 47
daha iyi olurdu 21
daha iyi olacak 29
daha iyi misin 168
daha sonra gel 18
daha yeni geldim 61
daha iyisin 19
daha sonra da 30
daha iyi misiniz 18
daha sonra konuşuruz 47
daha iyi olurdu 21
daha az 29
daha ne olsun 43
daha sonra görüşürüz 59
daha iyi mi 68
daha iyi ya 37
daha sert 154
daha yeni 32
daha iyisi 53
daha ne 26
daha erken 68
daha ne olsun 43
daha sonra görüşürüz 59
daha iyi mi 68
daha iyi ya 37
daha sert 154
daha yeni 32
daha iyisi 53
daha ne 26
daha erken 68