English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Rusça / [ E ] / En iyisinden

En iyisinden Çeviri Rusça

211 parallel translation
Çıkarken tütüncüye uğrayıp bana en iyisinden iki puro alır mısınız?
Загляните в табачный киоск и купите мне пару сигар.
Şampanya dedim. En iyisinden olsun.
Шампанское, игристое!
En iyisinden.
- Самого лучшего. - Хорошо.
Hayır, en iyisinden, ama küçük kadehlerde.
Нет, самого лучшего. Но маленькие кубки.
Ve Palermo'da, 37500 litre en iyisinden İtalyan zeytinyağı.
- Орехи? А в Палермо есть десять тысяч галлонов оливкового масла.
En iyisinden.
И отличный.
En iyisinden, Ho-Jon.
Хорошо, Хо-Джон.
En iyisinden.
Самое лучшее.
En iyisinden.
Да.
Bu yüzden bir şişe en iyisinden Kentucky ateşsuyum kırıldı.
" з.за этого € разбил бутылку отличного виски.
En iyisinden. Süper köpük yapıyor.
Ћидер по продажам.
Noel düzenliyoruz. Noel düzenliyoruz. En iyisinden.
Делаем Рождество это такое удовольствие
İşi en iyisinden öğrenmek istedim.
Я хотел учиться у самого лучшего.
- En iyisinden öğrendim.
Ты в этом лучший, Ллойд.
- En iyisinden. Hadi...
- Хорошую надо.
En iyisinden bir poşet mal.
Чистейший порошок. Целая упаковка.
En iyisinden iki tane.
Два твоих самых любимых.
Bu işin en iyisinden öğrendim.
Я учился у лучших.
En iyisinden, efendim.
Да, лучшая, сэр.
en iyisinden aldik, yani senin baska bir tane almana gerek yok evet. hepsini size geri ödeyecegim. tabiki hepsini geri ödemelisin. faiziyle beraber.
дЮ... бНР ЛШ Х ДНЛЮ!
Hem de en iyisinden!
Они фальшивка. Бестселлер!
Elinden gelenin en iyisi mi? Kaybedenler sürekli ellerinden gelenin en iyisinden bahseder durur.
Неудачники всегда скулят о победах.
En iyisinden.
Великолепная уловка.
- En iyisinden öğrendim bunu.
Прекрасно!
Sonra bir film için daha buluştuk. Ve Williams-Sonoma'da en iyisinden bir peynir rendesi seçmesine yardım ettim.
Потом еще раз в кино... потом я помогла ему выбрать эксклюзивную терку для сыра.
En iyisinden.
Oдна из лучшиx. Вот так.
Bana en iyisinden bir kutu Küba purosu hediye etti.
- Он подарил мне прекрасные кубинские сигары.
Her şeyin en iyisinden hoşlanan bir kadın gibi görünüyorsun.
Ты похожа на женщину, которая ценит хорошие вещи.
Sanırım bende en iyisinden öğrendim.
Видимо, я учился у лучших.
Şey, bunu en iyisinden öğrendim.
Ну, я учился у лучшего.
En iyisinden öğrendim.
Учусь у вас.
En iyisinden öğrendim.
Учусь у лучших.
En iyisinden 10 kilo yem alacağım ve bir cami bulup bütün kuşları besleyeceğim.
Я кyплю дecять килoгpaмм лyчшиx ceмян и нaйдy aмepикaнcкyю мeчeть. Я бyдy кopмить вcex птиц вoкpyг нeё.
Bu işi en iyisinden öğrenmedim mi?
Как ты думаешь, что оно прошло? Я научился у мастера, правильно?
En iyisinden.
Что лучше?
Evde yetiştirdiklerinin en iyisinden bir sigara.
Косяк своего отборного самосада.
Pirinç, baklagil, süttozu, bira ve en iyisinden viski istiyorum.
Мне нужен рис, бобы, сухое молоко, пиво и самое лучшее виски.
En iyisinden, üç vitesli, alüminyum çerçeve, gidon kurdelesi ve bir zil. Ve senin güzel gözlerin gibi mavi.
Лучший из лучших, 3-скоростной, алюминиевая рама, ленточки на рукоятке, и звонок, и как ты заметишь, это королевский синий, под цвет твоих чудесных глазок.
Hem de en iyisinden.
И чертовски хороший.
Bana en iyisinden ver.
ѕроследите, чтобы он достал то, убойное дерьмо, ладно?
En iyisinden bir tane biliyorum.
Я знаю лучшую в мире.
- En iyisinden.
- Лучшими подругами.
Evinde 220 kilo en iyisinden esrar bulundu.
, у которой было конфисковано 220 килограммов отборной марихуаны.
En iyisinden öğrenmişti.
"Она усвоила уроки прошлого."
En iyisinden şampanya bulunacak.
Много шампанского, только лучшего.
Şampanya, en iyisinden.
Лучшего шампанского!
Dinle, olay şu Gus. Bir arkadaşım var. Kendisi bir ajan, en iyisinden hem de.
Слушай, у меня есть один друг... знаешь, он тоже спецагент и самый лучший.
İyi öpüşüyor muydu? - En iyisinden.
- Лучше всех.
Buraya en iyisinden iki terzi gönderiyor.
Она отправит двух лучших портных.
Ayrıca benim tipim demek en iyisinden hoşlandığım anlamına gelmesin.
Впрочем, у меня плохой вкус.
En iyisinden.
Caмoe лyчшee.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]