Hava Çeviri Rusça
15,599 parallel translation
Oraya gideceksek erkenden çıksak iyi olur. Hava kararacak.
Тогда, если мы собираемся туда, стоит поторопиться.
Temiz hava, çatırdayan ateş.
Свежий воздух, треск костра.
Bu temiz, keskin hava ; çamların kokusu.
На природе, свежий воздух и запах сосен.
Hava serin.
Здесь холодно.
Hava buz gibi ve sanırım şifayı kapıyorum.
Я... здесь холодно, и думаю, что приболел.
Biraz hava almalıyım.
Просто недомогание.
Kimsenin beklemediği fırtına. Hava durumunda bile bahsetmedikleri.
Больше никто ураган не предсказывает, даже прогноз погоды.
Ben ne zaman hava durumunu dinledim ki Tracy?
С каких пор я должен слушать прогноз погоды, Трейси?
Sığırların hareketlerinden hava durumunu tahmin edebileceğini düşünüyor.
Знаете, он думает, что может предсказывать погоду по тому, как двигаются коровы.
Biraz temiz hava almam gerek.
Я пойду на воздух.
Sığırların mölemesine bakarak hava durumunu tahmin etmen gibi mi?
Типа как погоду по мычанию коров предсказывать?
Ajan Knox, hava desteği yolda. Anlaşıldı mı?
- Агент Нокс, ждите поддержку с воздуха.
Aslında şimdi, ama * Philly'deki hava şartlarından ötürü 09.40'a kadar rötar var!
Быстрее! Я не могу удержать ее! Хорошо, сейчас, я только отстегну ребенка.
Evlendiğimde beni Kraliyet Hava Kuvvetleri'nin mareşali yaptılar.
Когда я женился, мои родственники сделали меня маршалом ВВС.
Ama böyle bir hava durumu uyarısı her gün gelmiyor.
Но могу с уверенностью сказать, что мы не каждый день получаем такие штормовые предупреждения.
Koruyucu tedbir olarak Londra'nın her yerinde temiz hava alanları kurulmasını önermişlerdi.
Рекомендовано было создать экологически чистые зоны по всему Лондону в качестве меры предосторожности.
Hava şartları izin verirse.
Если позволит погода.
Hava konusunda mı?
Насчет погоды?
- Bu sadece hava.
- Это погода.
Ama duyumlarımıza göre bunun hava kalitesine gözle görülür bir etkisi olmayacak.
Но нас заверили, что это вряд ли поможет добиться серьезных изменений в состоянии воздушной среды.
Bazen hava güneşli olur.
Иногда светит солнце.
Ve bu adada iyisiyle kötüsüyle hava durumu bizi etkiliyor.
Чего на нашем острове всегда хватало с избытком.
1952'deki krizin tekrarlamaması için 1956'da Temiz Hava Yasası çıkarıldı.
В 1956 году был принят закон "О контроле над загрязнением воздуха", чтобы избежать повторения кризиса 1952 года.
Saat 7'de beni hava alanına götürmesi için arabaya ihtiyacım var.
Нужна машина, чтобы отвезти нас туда в 7 : 00, а потом сразу в аэропорт.
Luftreiber Hava Yolları ve Alman Hükümeti ile alâkalı olanı.
"Авиалинии" Люфтрайбер "и немецкое правительство".
Luftreiber Hava Yolları mı?
"Люфтрайбер"?
Luftreiber Hava Yolları'nın bir A318 uçağı Trablusgarp yakınlarında kaza yapmış.
Аэробус А318 "Люфтрайбер" разбился после взлёта из Триполи.
Hava yolu yetkilileri sistem arızası olarak açıklama yapmışlar.
Тогда представители компании заявили, что крушение произошло из-за сбоя автоматики.
Hava yolu neden bunun sorumluluğunu almak istesin ki?
Тогда зачем компании признавать вину?
Ve hava yollarını uyarmak için başarısız oldular.
А они не сообщили авиакомпнии об опасности?
Hava yolu belgeleri Caretaker'a emanet etti, ortaya çıkma durumuna karşı.
Вот авиакомпания и поместила контракт на хранение Смотрителю, как рычаг против огласки.
Solomon taktik nükleer silahların, depolanması ve taşınması hakkında sorular sormuş. Tek başına bile yeterince korkutucu, ama Hava Kuvvetlerinin tam da böyle bir silahı, New Jersey Turnpike'a taşımayı planladığı gerçeğiyle birleştiğinde, korkarım ki düğün planların beklemek zorunda kalacak, Lizzy.
Соломону понадобилась транспортировка и хранение тактического ядерного оружия, что вызывает беспокойство само по себе, но учитывая факт того, что ваши ВВС собираются перевозить именно такое оружие по магистрали Нью-Джерси, боюсь, твоим матримониальным планам придется подождать.
Birinci Hava Piyade Tugayı.
Бригада воздушной разведки.
Biraz hava alacağım.
А я пойду проветрюсь.
Bu şeylerin hava geçirmez biyolojik tecrit laboratuvarlarında saklanmalarının bir sebebi var tabii.
Неспроста эту вещь держат в герметически закрытой биоизоляционной лаборатории.
Dışarıda hava çok sıcak dedi dantelli kıyafeti ile terlemiş alnına dokunurken. "
- Ну и жара стоит снаружи - сказала она, вытирая вспотевший лоб кружевной тканью ".
Demek istediğim, taşra hayatını seviyorum. Temiz hava, kuşların cıvıltısı ile uyanmak.
Я хочу сказать, что люблю жить в деревне, люблю свежий воздух, люблю просыпаться с пением птиц.
Evet, muhtemelen uçaktaki kuru hava yüzündendir.
Да, наверное, из-за сухого воздуха в самолете.
Tamam sorun değil, hava kuvvetlerine bilgi verildi.
Хорошо, без проблем, ВВС в курсе.
Solunabilir hava bitmeden yaklaşık bir dakikaları var.
– Что? У них осталось воздуха не больше, чем на минуту.
Şuradaki kızlara hava yapıyorum.
Просто пытаемся выглядеть круто для вон тех вот девчонок.
Tamam! Artık hava yumuşadı.
Хорошо.Теперь мы всё прояснили.
Kana susamışlığının farkına İngiliz Özel Hava Kuvvetleri'nde vardın.
Вы обнаружили свою жажду крови в британской ПАВ.
Hava kararıyor.
Уже темнеет.
Hava arabada uyuyamayacak kadar soğuk mu?
Что, слишком холодно, чтобы спать в машине?
Bir kere hava çok soğuktu ve bana montunu verdi.
Однажды, когда мне было холодно, он дал мне свою куртку.
İnsansız hava aracı gibi takip edeceğim seni.
Я буду наблюдать за тобой как дрон.
Hava kuvvetleri, topçuları,
Разметать нас артиллерией.
Birazdan hava kararacak.
Скоро стемнеет.
Hava çok güzel - - Hem de garajın birinin çinde kapanıp kalmak için, ne dersin?
Слишком ясный денёк... чтобы сидеть взаперти в чьём-то гараже, не думаешь?
- Elinde bebekle yürümek için hava çok soğuk.
На улице слишком холодно для ребёнка.
havana 83
hava çok güzel 31
hava durumu 19
havalı 39
hava çok sıcak 61
hava çok soğuk 32
hava güzel 25
hava soğuk 86
hava buz gibi 22
hava sıcak 32
hava çok güzel 31
hava durumu 19
havalı 39
hava çok sıcak 61
hava çok soğuk 32
hava güzel 25
hava soğuk 86
hava buz gibi 22
hava sıcak 32
hava nasıl 16
havaya 16
havaalanı 23
havai 18
hava kararıyor 57
hava kuvvetleri 73
havaalanında 17
havalan 21
havaalanına 36
havadan 22
havaya 16
havaalanı 23
havai 18
hava kararıyor 57
hava kuvvetleri 73
havaalanında 17
havalan 21
havaalanına 36
havadan 22
havada 23
hava soğuyor 23
hava saldırısı 41
havaalanı mı 16
havai fişekler 18
havamda değilim 69
havacı 17
hava soğuyor 23
hava saldırısı 41
havaalanı mı 16
havai fişekler 18
havamda değilim 69
havacı 17