I don Çeviri Rusça
694 parallel translation
No, I don't see.
Нет, не понимаю.
" Yağmur yağmış ya da don olmuş umurumda değil, arabamın göğsünde plastik İsa oturdukça.
"I don't care if it rains or freezes... "... as long as I got my plastic Jesus... "... sitting on the dashboard of my car.
Ne de tez büyüdüler böyle
I don't remember growing older
Bugün anlamıyorum olanları
I don't understand what's happening today
Sure. But I don't have to take the job.
Ну, конечно, пожалуй, работал.
That's very nice, Lieutenant, but I don't think Palancio- -
Я польщён, лейтенант, но не думаю что Паланцио...
Ama onu değiştirecektim, yapmayacağım şeyleryaparsan, Hayır
But I was gonna change that, I'm not if you keep doing things I don't
Ama benim yapmayacağım şeyleri yaparsan fikrimi değiştiririm
But I was gonna change my mind if you keep doing things I don't
Bırakgireyim, bebeğim Neyin varbirgöreyim
Let me in, baby I don't know what you got
" Ne bir videom var Ne evim ne de arabam
" I don't own a VCR And a house or a car
Ona ne olduğunu bilmiyorum.
I have just found your daughter with a worker. I don't know what happened to her.
Nereye gittiğimi bilmiyorum ama ulaşınca öğreneceğim.
"I don't know where I'm going... "... but I hope I know it when I get there
I don't even have a picture of him.
У меня даже нет его фотографии.
Daima öyle narindin ki... ~ Nasıl yapabildin... ~ Nasıl yapabildin... Bunu bana... ~ İnanamıyorum beni bıraktığına... ~ İnanmıyorum, bu bir veda olamaz.
You were the one so tender, ўЬ How could you do that to me... ўЬ I can't believe you're going, ўЬ I don't believe good-bye.
Kötü şöhretim umurumda değil
I DON'T GIVE DAMN LIVIN'IN THE PAST,'BOUT IT'S A NEW GENERATION
Ve kötü şöhretimi umursamayacağım
AND I DON'T GIVE A DAMN'BOUT MY BAD REPUTATION
Kötü şöhretim umurumda değil
I DON'T GIVE A DA'BOUT MY REPUTATION
Tuhaf olduğumu düşünmeniz pek umurumda değil
AND I DON'T REALLY CARE IF YOU THINK I'M STRANGE
# Bilmiyorum. #
I don't know
Neresinde saklıyor bilmiyorum.
I don't know where he got it.
I don't want top piss the judge off.
Я не хочу раздражать судью.
~ I don't care, I'm still free ~
"Но мне плевать, еще свободен я"
- Onların fazla yakınlaşmalarını istemem.
- I don't want them bonding too much.
Burun ameliyatına ihtiyacı olduğunu söylemesini istemem.
I don't want her telling Emma she needs a nose job.
Neden bu kadar zor, anlamıyorum.
I don't know why this is so hard for me.
Tatlım bunu sana nasıl anlatırım bilemiyorum... ... ama eğer Ross'a ya da bana bir şey olursa... -... bebeği sen alamazsın.
Honey, I don't know how to tell you this but if something were to happen to Ross or myself you wouldn't get the baby.
İnanamıyorum.
I don't believe this.
Siz ölüyorsunuz... ... ve ben bebeği alamıyor muyum?
You guys die and I don't get your baby?
- Ben bilmiyorum.
- I don't know it.
Bir çocuğu terbiye etme konusunda hiçbir şey bilmiyorum.
I don't know anything about disciplining a child.
Umurumda değil.
I don't care.
Ve o anının, hastanede yatan, hasta adam olmasını istemiyorum.
And I don't want that memory to be и я не хочу, чтобы эта память была о больном человеке, лежащем в больнице.
Baştan almak istemiyorum, çünkü diyeceklerimi gayet iyi biliyorum.
You can fix it up. Я не хочу возвращаться к этому, потому что я точно знаю, что я хотел сказать. I don't want to go back, because I know exactly what I wanted to say.
Küba'yı vurduktan sonra nasıl bir dünyada yaşayacağımızı bilmiyorum doğrusu.
Я совсем не знаю в каком мире мы окажемся после нашего удара по Кубе. I don't know quite what kind ofa world we'll live in after we've struck Cuba.
Bunun cevabını bilmiyorum.
Я не знаю ответа на это. I don't know the answer to this.
Katılmıyorum, başkanım.
- Я не согласен Г-н През-т. Thompson : - I don't agree Mr.
Şimdi, kırmızıya dön Pamuk Prenses'i ayartmak için. Bir ısırık için şiddetli bir istek duysun diye.
А теперь стань красным, и пусть Белоснежка захочет тебя съесть.
Keşke şu anda Don Jarvis'i görebilseydim.
Если только я могла бы видеть Дона Джарвиса сейчас.
# Don't know how # # I ever made it through. #
* Я не знаю, Как выбрался на вoлю
Giz'i al, geri dön ve bir çeşit ışık düğmesi bulmaya çalış.
Возьми Гиза. И попробуй найти выключатель.
Ama "Papa Don't Preach" i söylediğinde ondan nefret ettim.
Но песня "Папа, не учи меня", меня убило, сразу же ее вырубил.
HG yanımdan geçerken ıslıkla It Don't Mean a Thing'i çaldı!
Мимо меня проехал гитлерюгендец, насвистывая "It Don't Mean a Thing"
# It don't matter What I want to do #
* * It don't matter What I want to do * * * И не важно, Что я хочу делать *
"Don't tell me not to fIy I've simply gotta"
Не смей мне запрещать летать, Мне просто надо.
- Evet. O derdi ki, "There's iron in your words that you know... as there's iron in my words that I know. And there's iron in the words that you ain't livin'if you don't know it."
- Он сказал бы, что в Ваших словах есть железо то, что Вы знаете, что есть железо в моих словах, то, что я знаю, как в словах есть железо то ваша жизнь - то, чего вы не знаете.
BEBEĞİM SENİ NE KADAR SEVDİĞİMİ BİLMİYORSUN MUSUN?
♫ BABY DON'T YOU KNOW I LOVE YOU SO ♫
I thought I told y'all niggers before Y'all niggers don't fuck with me
Когда кругом лишь нигеры, не дай себя отыметь.
Unut Apophis'i ve aramıza dön!
Откажись от Апофиса и возвращайся к нам!
- No, I don't want to.
- Я не хочу.
Tamam, küçük bir aile krizi yaşadığını biliyorum... ... ama bunu tabaktan çıkartmak zorunda değilsin.
Okay, listen, I know you're having a bit of a family crisis but you don't have to take it out on the plates.
Ama bu benim duygularımı incitti ve bilmeni istiyorum, eğer ben ölürsem... ... sen de Joey'i alamıyorsun.
But it did hurt my feelings, and I want you to know that if I die you don't get Joey.
dönüyor 123
dondurma 106
dönmüşsün 59
döneceğim 198
döndüğünde 18
dönecek 30
dönüyoruz 28
döndüğümde 48
donanma 44
döndük 21
dondurma 106
dönmüşsün 59
döneceğim 198
döndüğünde 18
dönecek 30
dönüyoruz 28
döndüğümde 48
donanma 44
döndük 21