Inanıyorum Çeviri Rusça
7,745 parallel translation
- Evet. - Ve kesinlikle inanıyorum ki bunun kadınlarımız ve ülkemiz kültürü açısından çok olumlu etkileri oldu.
- И, естественно, это крайне положительно повлияло на женщин и культуру страны в целом.
Tüm kalbimle inanıyorum.
Это мое убеждение.
Kadınlara olan inancım tam. Onların becerilerine ve zekâlarına inanıyorum.
Я верю в женщин, в их возможности и разум.
Sana inanıyorum.
Я верю тебе.
- Ve? Kurul toplantısında olacağını söyledi. Ve Jessica ona inanıyorum.
И, Джессика, я ему верю.
Tabi ki de inanıyorum.
Конечно, не верю.
Sana inanıyorum.
Я тебе верю.
Sana inanıyorum.
Я в тебя верю.
Gücünün imanından geldiğine inanıyorum Lordum.
Силу ему... Я полагаю, придает вера.
- Kendime inanıyorum.
Я верю в себя.
- Gideceğine inanıyorum Lordum.
- Думаю, да, господин.
Doktorların ve hastaların beraber çalışması gerektiğine inanıyorum.
Я считаю, что врач и пациент должны быть партнерами.
Başaracağına inanıyorum.
Он сможет. Я верю.
Yine de inanıyorum ki devam edersek, aradığımız cevabı bulacağız.
И всё же, я верю, что если мы постараемся, то найдём ответы, что нам нужны.
Buna inanıyorum, biliyorsun.
Я верю.
Bundan daha iyi olduğumuza inanıyorum.
Я верю, что мы выше этого
Ayrıca yalan makinesine girmeyi teklif etti. O yüzden ona inanıyorum.
Он так же согласился пройти тест на полиграфе, так что я склонна ему верить.
Dedektif Cortes'in bu fikre uygun olduğuna inanıyorum.
Мне кажется, детектив Кортес понравится эта идея.
Chris, ben sana inanıyorum.
Крис, я верю тебе.
Şimdi Bay Wagner'in cinayetle suçlanmaktan kurtulmak istediğine inanıyorum.
Я же верю, что этим Тим Вагнер хотел избежать наказания за убийство.
Hatta hala inanıyorum ki... Ben bir vatanseverim.
Я верил, что я патриот.
- Evet, inanıyorum.
Они мёртвые.
- Bense Hemsworth kardeşlerin koşu banında süngerden başka bir şey giymeden verdiklerine inanıyorum.
– Я предпочитаю верить, что на их кросс-тренажерах были братья Хемсворты, обличенные в губки.
- Sanırım inanıyorum.
Думаю, да.
Hastanın yapması gereken önemli işler var ve işlerini yapmasının bir yolunu bulacağınıza inanıyorum.
Эта пациентка занимается важным делом, и я уверена, что вы сможете помочь ей осуществить его.
Ona inanıyorum.
Я ему верю.
Bunun operasyondan sorumlu yardımcı DEA direktörü Bernard Graff olduğuna inanıyorum.
У меня все основания полагать, что это сделал отвечавший за операцию замдиректора наркоотдела, Бернард Графф.
Aslında şimdi onu dirilmenin bir yolu olabileceğine inanıyorum.
Вообще-то, я подумываю его вернуть.
Niyeyse inanıyorum evet.
Не знаю, почему, но я верю.
- Acayip inanıyorum.
Я верю тебе на слово.
Hayır, hayır, sana inanıyorum. - Öyle mi?
Нет, нет, я тебе верю.
Sheldon biriyle buluşman için doğru zaman geldiğinde aniden olacağına inanıyorum.
Послушай, Шелдон, я считаю, что когда тебе придет пора с кем-нибудь встретиться, это просто произойдет.
Teşekkür zamanının geldiğine inanıyorum.
Полагаю, "спасибо" было бы уместно.
Evet, Tanrı'ya inanmak havalı değil biliyorum ama ben inanıyorum.
Да, я знаю, что не круто верить в бога и всё такое, но я верю.
Ben de Tanrı'ya inanıyorum.
Я тоже верю в бога!
Matematiğim beni yanıltmıyorsa Bay Jacob Marley'nin, Noel arifesinde saat 9 ilâ 10.30 arasında öldürüldüğüne inanıyorum.
Таким образом, если мои расчеты верны, то мистер Джейкоб Марли был убит в промежуток между 9 и 10 : 30 в канун Рождества.
Layık birine vereceğine inanıyorum.
Доверяю тебе вручить его кому-то достойному.
Ben hâlâ Gloria Windsor ile çalışabileceğimize inanıyorum.
И я ещё надеюсь договориться с Глорией Уиндзор.
Senin de doğru şeyi yapmayı istediğine inanıyorum.
Думаю, ты хочешь поступить правильно.
Ama ciddi anlamda ruh eşim olmadığına inanıyorum.
абсолютно разных книг, но да, да, да. Я просто знаю, что творится в моем сердце, Майк не единственный.
Torunumu hamile bırakanın sen olmadığına inanıyorum.
Надеюсь, вы не тот, кто обрюхатил мою внучку.
İnanıyorum ki bu kötü şöhretli "Librum Sub Umbras".
Полагаю, это пресловутый "Librum Sub Umbras".
Sayın Yargıç, İnanıyorum ki Bayan Sinclair Bayan Keating ve benim, Harward Hukukta sınıf arkadaşı olduğumuzu söylemeye çalışıyor.
Ваша честь, я думаю, мисс Синклер имеет в виду тот факт, что мы с мисс Китинг вместе учились в Гарварде...
- Sana inanıyorum...
Я тебе верю.
- İnanıyorum.
Я верю.
Evet, İnanıyorum.
Да, я считаю.
Gerçekten, buna inanıyorum.
Нет, правда.
İnanıyorum ki Ajan Aubrey sıra yerel mutfaklara gelince yeterli bilgisi vardır diye düşünüyorum.
Однако, я верю, что агент Обри компетентен, когда речь идет о местной кухне.
İnanıyorum.
Я верю.
İnanıyorum ki bu iz ve önceki iz aynı anda olmuş.
Полагаю, она появилась одновременно с остальными.
İnanıyorum.
Я уверена.
inanıyorum ki 68
inanılmaz 1325
inanırım 48
inanın 122
inanılmazsın 87
inanılmazdı 150
inanılmazdın 22
inanılmaz bir şey 125
inanın bana 383
inanılmaz biri 32
inanılmaz 1325
inanırım 48
inanın 122
inanılmazsın 87
inanılmazdı 150
inanılmazdın 22
inanılmaz bir şey 125
inanın bana 383
inanılmaz biri 32