O zaman bile Çeviri Rusça
561 parallel translation
Belki o zaman bile güven içinde olmayacağız.
А это может быть опасно.
Neyse, o zaman bile Andrea'yı çok fazla istiyorlardı.
Они уже тогда охотились за Андреа, они пристрелили своих раненых, нашли его дом и взорвали его.
O zaman bile sadık küçük fino köpeğin gibi peşinde dolaştım.
Всё время я плетусь за тобой, как кроткая домашняя собачонка.
Belki bir empresyonist bir şeyler yapabilir, o zaman bile...
Ты можешь представить легкий интерес для импрессиониста.
O zaman bile bunları dinlemeyeceğiz.
Но и тогда мы не послушаем!
O zaman bile pek başarılı olamadık.
Даже тогда от нас там было не много толку.
O zaman bile işe yaramaz olduklarını bilirdim.
И даже тогда я знал, что они были просто тупицами.
Şişeye ilaç katılması, yemekten önce saat yedi buçuk sularında olmalı. Ama o zaman bile, bunun planlı bir şey olduğu aklımdan bile geçmemişti.
Наркотик подмешали, вероятно, в семь тридцать, до ужина но даже тогда мысль о преднамеренности не приходила мне в голову.
Sadece sevdiklerini affedebilirsin ve o zaman bile...
Прощать можно тем, кого любишь.
Ama bedelini ödüyor olmadıkça, kimse kendisine sanatçı dememelidir. Belki de, o zaman bile dememeli.
Хотя артистом можно называть лишь того, кому платят за его искусство, а не наоборот.
O zaman bile alkışlardan program kesilirdi.
Уже тогда она работала одна.
Her ne kadar haftanın bir günü tamamen dine adanmış olsa da o zaman bile, İsa'nın havarilerinin balıkçı olduklarını anlatırdı.
И хотя один день в неделю он полностью посвящал религии,.. ... даже тогда он рассказывал, что ученики Христа были рыбаками,..
Ama o zaman bile, uyandığında... gelip yanıma kıvrılırdı.
Но все равно, всегда когда она просыпалась она заползала в мой.
Tecavüze uğradığımda düşündüm de... O zaman bile...
Я думала, когда меня насиловали... даже тогда...
O zaman bile, insan vücudunu sıcak buldum.
Даже тогда я обнаружила, что человеческое тело теплое.
Hayır. O zaman bile etmezdi.
Нет, не так.
O zaman Venediğin, İstanbul'un yanına bile yaklaşamayacağını söyleyeyim.
Венеция не идет ни в какое сравнение с Константинополем.
Platinle kaplanmış olsan bile seninle yaşayamam artık. Boşa beni o zaman. Ne güzel olur.
После этого я отказываюсь с тобой жить, так что разводись, буду рада!
İşte o zaman dağları bile yerinden oynatabileceğimi düşünüyorum.
Вы должны поверить мне, это и есть любовь.
O zaman bile bencildim.
Я даже тогда была эгоистичной.
O zaman Miss Ordway size yalan söyledi, Miss Amberly, çünkü bir kelimesi bile doğru değil.
Возможно, мисс Ордвей лгала Вам, мисс Амберли, или где там Вы взяли эту историю... потому, что в ней нет ни единого слова правды.
- Oh, o zaman birbirinizi tanıyordunuz. ister inanın ister inanmayın, o adamı daha önce hiç görmedim. Görseydim bile, onunla evlenmezdim.
- Хотите верьте, хотите нет, но я никогда прежде его не видела, а если бы и видела, то никогда бы не вышла за него.
O zaman gelince öldürecek tek bir Fransız bile kalmayacak.
- Будет уже поздно! Когда я вырасту, в живых не останется ни одного француза!
Evliliğin ne kadar iyi olsa bile o özgürlüğü az da olsa her zaman özlüyorsun.
Будь ты хоть самый большой счастливчик в браке, всё равно - немного скучаешь по той самой свободе. Понимаешь, о чём я?
O her zaman sınırsız olan... hayal gücünün bile tasarlayamayacağı... bu haksız alınyazısına,... geçici bir süre için de olsa, sağ kalan Hiroşimalılar'ın... nasıl seslerini çıkarmadan,... suçsuzlukla, belli bir yumuşaklıkla, uyduklarını gördüm.
Я видела терпение, простодушие, явную покорность, с которой временно выжившие в Хиросиме принимали свою судьбу, настолько несправедливую, что воображение, обычно столь богатое, останавливалось перед этим.
Araba bile aldım, evim de var. Aklımdayken, ne zaman evini arasam telefona bir kadın bakıyor, kim o?
Кстати, каждый раз, когда я звонил тебе домой... мне отвечала какая-то женщина.
Gerçek şu ki Cleve ve ben, aşkımıza sarılıp beş dakika bile birlikte yaşayamazdık. 2.000 mil önce sorduğum sorunun cevabını vermiş oluyorsun o zaman.
Правда в том, что мы с Кливом не могли жить только на одной любви.
Hatayı bulsam bile hava kararmadan onaramam, o zaman da soğuktan ölürüz!
Ты знаешь, что это. Даже если я найду поломку, вряд ли, отремонтирую до темноты, и тогда мы все замёрзнем насмерть!
Şimdi istemiyorsan bile ne zaman istersen beni o zaman ara.
Ты можешь обладать мной, сейчас и в любое другое время. Звони мне, когда захочешь, и мы встретимся.
O uçağı dişlerimle çekmek zorunda kalsam bile zamanında döneceğim.
Я приеду вовремя, даже если мне придется вытаскивать его зубами.
Canım ne zaman isterse o zaman geleceğim,... bir saniye bile erken olmaz!
Когда захочу, тогда и пойду и ни на секунду раньше.
O zaman onu tanımıyordum bile.
Я ее тогда еще не знала.
- Kendimizi aldattık bile. Peki, o zaman diğer insanları kandırarak elimize ne geçmiş olacak?
И чего мы добьемся, испортив ее остальным?
Bunca zaman sonra bile hala Hamamatsu'da o iki kadını niçin öldürdüğünü anlamıyorum.
И всё равно я до сих пор не понимаю, зачем ты убил тех двоих женщин в Хамамацу.
Hem umurumda bile değil. O zaman benim de umurumda olmaz. Eve döndüğünüzde burada olmayacağım.
Когда вернешься, меня здесь уже не будет.
Peki o zaman. Durdurmamız gereken bir program bile yok, öyle değil mi?
В таком случае, нам даже нечего прекращать, не так ли?
O zaman James Mason'ı taklit etmek aklımın ucundan bile geçmemişti.
Пародировать Джеймса Мейсона, это было последним, о чем я думал.
Evleniyoruz. O zaman seni sadece bir kez bile olsa çıplak görebilir miyim?
могу я увидеть тебя обнаженной один раз?
O zaman arabaları bile yoktu.
У вас тогда и машины-то не было.
Daha o zaman burada bile değildin.
И в стране не был.
Eğer doğanın kanunları onu bile kurtarmadıysa, onun yalan söyleyerek yaşamasına... ve ölmesine yol açtıysa, o zaman bütün bu gezegen bir yalandan ibaret!
И не нашёл ни рая, ни воскресения. А если так, если законы природы не пощадили и такого человека, а заставили Его жить среди лжи и умереть за ложь, стало быть, вся планета есть ложь.
Hatta o zaman aşık bile olabiliriz.
А потом, как знать, может, мы полюбим друг друга.
O zaman, mümkün olursa, siz bile Dax'in ortak yaşar kısmının cezalandırılmasına karşı çıkmazsınız.
Тогда, если бы было возможно, вы бы не спорили с наказанием симбионта Дакс.
Ve o direksiyondaki yaban kedisine hız kesmemesini söyle, yoksa adamın kanamadan ölmeye bile zamanı olmayacak.
Но передай этой дикой кошке за рулём чтобы она не сбрасывала скорость иначе никто из вас не выживет. Джек и никаких фокусов.
O kadar uzun zamanır dışardasınki, dilimizi bile unutmuşsun.
Ты слишком долго жил с иностранцами. Наверно, забыл наш язык.
Ve ay sonuna kadar kalırsan, O zaman seni Londra'ya bile kendim götürebilirim!
И если вы останетесь еще на месяц, то я сама подвезу вас в своем экипаже до Лондона!
"Sen o zaman hayatta bile değildin!" Hayır, bunu diyemem.
"Когда вы были еще младенцем!" Нет, я не могу сказать этого.
O zaman dünyanın en iyi askerlerine savaşta komuta ettikten sonra ölülerine bile gereken saygının gösterilmemesi ne demektir bilemezsin.
Вы не представляете себе, что такое вести лучших солдат в бой... а потом наблюдать, как память о них смешивается с грязью нашим правительством!
Zaman zaman, benim bile o sihirli sözleri dile getirdiğim oluyordu.
Время от времени, даже я произносил магические слова.
Bir odada saatlerce beraber kalsanız bile tüm o zaman boyunca onun orada olduğunu fark etmeyebilirdiniz...
Можно было провести целый день в комнате с ним и не чувствовать его присутствия.
O zaman bile, sakın kapımı çalma.
Просто приложите к носу платок, если зловоние станет невыносимым. Даже тогда не стучите в мою дверь.
o zaman 2152
o zaman sen 17
o zaman görüşürüz 43
o zaman ben 17
o zaman git 34
o zamanlar 81
o zaman konuşuruz 17
o zaman sorun yok 23
o zamandan beri 75
o zamana dek 17
o zaman sen 17
o zaman görüşürüz 43
o zaman ben 17
o zaman git 34
o zamanlar 81
o zaman konuşuruz 17
o zaman sorun yok 23
o zamandan beri 75
o zamana dek 17
o zaman anlaştık 30
o zaman gidelim 30
o zaman neden 38
o zamana kadar 114
o zaman tamam 23
o zaman ne olacak 49
o zaman ne 51
o zaman başlayalım 18
o zaman sorun ne 36
o zaman ne yapacaksın 18
o zaman gidelim 30
o zaman neden 38
o zamana kadar 114
o zaman tamam 23
o zaman ne olacak 49
o zaman ne 51
o zaman başlayalım 18
o zaman sorun ne 36
o zaman ne yapacaksın 18
o zaman acele et 18
o zaman ne yapacağız 24
o zamana değin 24
bile 28
bilesin 23
bilet 55
bilemem 161
bilemezsin 104
biletler 91
bilemedin 19
o zaman ne yapacağız 24
o zamana değin 24
bile 28
bilesin 23
bilet 55
bilemem 161
bilemezsin 104
biletler 91
bilemedin 19
bilerek yapmadım 25
bilemedim 29
bilemiyorum ki 20
bilemiyorum 2041
bilen var mı 30
bilemeyiz 20
bilemeyeceğim 25
bilemezsiniz 26
biletiniz 28
bileğim 27
bilemedim 29
bilemiyorum ki 20
bilemiyorum 2041
bilen var mı 30
bilemeyiz 20
bilemeyeceğim 25
bilemezsiniz 26
biletiniz 28
bileğim 27