All gasping translate Turkish
83 parallel translation
- [All Gasping]
[All Gasping]
( ALL GASPING ) Well, do you know I always thought unicorns were fabulous monsters, too?
Şey... Biliyor musunuz, ben de her zaman tekboynuzların muhteşem canavarlar olduğunu düşünmüştüm.
- [All Gasping] - Whatever did you do, Moe?
Ne yaptın, Moe?
- [All Gasping] - Why would the ambassador do such a thing?
Büyükelçi neden böyle bir şey yapsın ki?
- I give you the Springfield Monorail! - [All Gasping]
Size Springfield Monorayı'nı vereceğim.
[Screams ] - [ All Gasping] - We're too late.
Çok geç kaldık.
I'll drive. - [All Gasping]
Ben sürerim.
- [All Gasping ] - [ Leader On Speaker] Homer Simpson... because of your lack of faith, you've ruined mankind's chance for salvation. - Whoops.
Homer Simpson inançsızlığınla insanoğlunun kurtuluş şansını yok ettin!
- We then take your cards to Hollywood, California! - [All Gasping]
Sonrasında kartlarınızı Hollywood, Kaliforniya'ya götüreceğiz.
- He's getting closer! - [All Gasping]
Gittikçe yaklaşıyor!
- It's going, going, going - - [All Gasping]
Süzülüyor, süzülüyor, süzülüyor.
- [All Gasping] - Probably from some other restaurant.
Muhtemelen başka restoranttandır.
How about pin the tail on the don- [All Gasping]
Eşeğe kuyruk takmaca!
[ALL GASPING] Hey, Angel's getting some.
Hey, Angel seks yapıyor.
[ALL GASPING] Hey, without oil, you wouldn't have your fancy four-wheel drives.
Hey, petrol olmazsa o süslü 4 tekerleklilere sahip olamazdınız.
( ALL GASPING IN ADMIRATION ) What's all this other stuff?
Bunlar nedir?
If I might say a word? ( ALL GASPING )
Şimdi beni dinleyiniz birkaç şey söyleyeceğim.
And today begins my reign of... [ALL GASPING]... terrific management.
Ve bugün artık benim kral...
[all gasping] I told his ass you drive a carriage With phat rims like that in this neighborhood,
Bu mahallede öyle havalı jantlı arabayla dolaşırsan, başına bela alacağını söylemiştim.
- [all gasping] - We give up!
Bizi bırakın!
[ ALL GASPING What are you doing?
Ne yapıyor bu?
[All Gasping]
[Hepsi nefes nefese]
Gaga. - [All Gasping]
Gaga.
One, two, one, two, three... ( ALL GASPING )
Bir, iki bir, iki, üç- - Angela'yla aranızdakileri biliyorum.
You breach the door, you throw it in, you wait till they're all gasping and then you take out the shooter'cause the kids are here and the guy is there.
Kapıyı yararsın, içeri atarsın... hepsinin nefesi kesilene kadar beklersin... ve tetikçiyi aşağı indirirsin. Çünkü çocuklar burda, ve herif şurda.
From the crematorium next door. [all gasping] Who knows?
İnsan kalıntılarıyla yapılır Kim bilir?
We were--we were briefly engaged. [all gasping]
Biz-Biz kısa bir dönem nişanlıydık.
[all gasping] ha ha, I'm kidding, people!
Ha ha, şaka yapıyorum millet!
[Gasping] And what if all those things not only went away, but everything else got even better?
- Ve tüm bunlardan kurtulmakla kalmayıp diğer her şeyin daha iyi olacağını söyleseydim?
[gasping] IT'S ALL RIGHT, SWEETIE.
Büyükannemin odasındayken hiçbir şeyden korkmak zorunda değilim.
( GASPING ) Oh, it's all right.
Bir şey yok.
[All Gasping]
[Tico topu kafaya yedi! ]
Now, of course, if you spent all your time wandering around the world, gasping at everything and saying " how wonderful, how amazing!
Tabi ki, zamanınızın tümünü dünyayı dolaşıp, herşeye heveslenerek şunları söylerseniz : " Ne harika! Ne kadar ilginç!
[Guests Gasping] dd Let's have a ball tonight dd dd Come on, y'all Don't be uptight dd dd Forget the pomp and circumstance dd dd Just let it all hang out and dance dd
Prince Nestor, merdiven seni bekliyor.
[All Gasping] Rrepare for the end!
Sona hazırlanın.
- [Gasping] All right, people, nothing to see here.
Pekala, millet, burada görecek bir şey yok.
Also with me tonight are the dynamic duo, William Milo and Robin Hannah, who green-lighted all of Shaquille O'Neal's movies, - including KaZaam. - [Gasping, Murmuring]
Benimle birlikte bu akşam karşınızda Dynamic Duo ile KaZaam dahil tüm Shaquille O'Neal filmlerine yeşil ışık yakan William Milo ve Robin Hannah var.
- [All Gasping]
Hey, Mac bu!
- All right, dorks, this is a holdup. - [Gasping, Murmuring]
Pekala, aptallar, bu bir soygundur.
[ALL GASPING] WOMAN : What's that all about?
Siz ne demek istiyor sunuz?
( GASPING ) All right. All right.
Geçti tamam tamam.
Everybody's in love and pretending to be somebody they're not, and they're all swooning and gasping... ( gasps )
Herkes âşık,.. .. başkasının kılığında,.. .. hepsi baygın ve soluk soluğa.
All : [Gasping] WHAT HAPPENED?
Ara beni, tamam mı?
By the time the press has a chance to analyse all the mistakes you made last night, you'll look like a desperate candidate gasping his last breath.
Zamanla basının, dün gece yapmış olduğun bütün hataları çözümleme şansı oldu. Son nefeslerini almaya çalışan umutsuz bir aday gibi görüneceksin.
[all gasping] Guard, grab him!
Nöbetçiler, yakalayın!
( ALL gasping ) How romantic.
Ne kadar romantik.
- She's the one who came up with all this stuff. - [Gasping]
Bu fikirleri bulan kişi hep o kadındı.
~ gasping ~ Now, I have all the necessary papers.
Tüm gerekli kağıtlar bende.
If he'd had somebody to look after him when he was struck with death, instead of lying there, all alone, gasping out his last breath well, we wouldn't have these things to sell now, would we?
Ölüm eşiğindeyken ona bakacak birileri olsaydı son nefesini yalnız başına vermek zorunda kalmazdı. Ne yapalım? Biz de bunları satarız, değil mi ama?
( gasping ) are you all right?
Sen iyi misin?
( All gasping ) Peter! ( Slightly ) oh ;
- Peter!
gasping 593
all good 481
all good here 19
all good things 20
all gone 130
all grown up 61
all gasp 71
all grunting 33
all groaning 37
all groan 34
all good 481
all good here 19
all good things 20
all gone 130
all grown up 61
all gasp 71
all grunting 33
all groaning 37
all groan 34