English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ A ] / All groaning

All groaning translate Turkish

80 parallel translation
[All Groaning ] [ Woman] I can't believe it.!
Buna inanamıyorum!
( ALL GROANING ) Hey!
Nereye gittiğine dikkat et!
[All Groaning] Ow!
Ow! Ow!
- Ew! - [All Groaning]
- Ew!
- [All Groaning] - 7 : 00 a.m., no earlier.
Saat yedi. Daha erken olmaz.
- [All Groaning] - Got ya!
Yakaladım!
- [All Groaning] - That one hurt him.
Bu canını acıtır.
- [All Groaning] - This is terrible.
Korkunç.
[ALL GROANING]
Bir, iki, üç.
( Deacon ) It's 2 feet from your head, guy! [All groaning]
- Hayır, hayır, hayır, hayır!
- Okay, that sounds fair. - ( All Groaning )
- Tamam, yeterince adil.
- [All Groaning] - Of course, the cheers weren't quite as complicated :
Tabi ki, o günlerde amigo olmak bu kadar kolay değildi.
So packyour baggins. - [All Groaning]
Hobitlerini toplasan iyi edersin.
- [All Groaning]
Oh, Tanrım!
( all groaning ) So we got off to a rocky start.
Tamam, sağlam bir başlangıç yapamadık.
( all groaning ) I know, I know, but I thought if I read it, maybe we'd have something new to talk about.
Biliyorum, biliyorum, ama düşündüm ki eğer onu okursam konuşacak yeni şeylerimiz olur.
I did. ( all groaning )
Yükledim.
[all groaning] okay.
Tamam.
Raisins and spice. [All groaning]
Üzüm ve baharatlı.
A-bomb : Oh, hey, who did that? ( all groaning )
Bunu kim yaptı?
[all groaning] damn it, jake.
Lanet olsun, Jake.
[all groaning] We do, however, have something even better... Max's homemade cupcakes.
Ama, ondan çok daha güzel bir şeyimiz var Max'in Ev Yapımı Kekleri.
Shuichi has been groaning all night.
Shuichi bütün gece inledi durdu.
That is, if it's all right with you. - [Man Groaning ] - [ People Chattering]
Ne zaman mama versek kusuyor, öksürüyor ve rengi maviye dönüyor.
I figured as much... with all the groaning upstairs.
Yukarıdaki o inlemelerin ne anlama geldiğini biliyorum.
All right? ( SOLDIER GROANING ) All right.
Tamam mı? Tamam.
I'd just run by, and he'd be groaning and making all sorts of noises....
Çünkü homurdanıp sesler çıkarıyordu.
- [Groaning ] - [ Silverio] You see all this useless garbage?
Bu yararsız serseri yığınını görüyor musun?
[All Groaning]
Mahvolduk!
Hang on, chère, If this be our last ride, we take it together... ( ALL GROANING )
Dayan tatlım, bu son uçuşumuz olacaksa, birlikte gideceğiz.
[All Three Groaning] If she started dinner three minutes earlier, we wouldn't be in this mess.
Üç dakika önce yemek yapsaydı, böyle bir karışıklık olmazdı.
This guy is groaning all the time.
Bu adam orada homurdanıp duruyor.
- [Groaning] - And, of course, I resist all the major urges.
Ve bir de arzularıma hakim oluyorum.
He's been groaning all night.
Bütün bir gece inledi.
( Groaning ) these are all fast food jobs.
YANAR DÖNER, HAMBURGER | KIZARTMACI SALTER | GEÇ VAKTE KADAR TEMİZLİK
( all groaning ) It's actually a great book.
O gerçekten mükemmel bir kitap.
( GROANING ) We checked with all of Fletcher's neighbors.
Fletcher'ın bütün komşuları ile temas kurduk.
[all groaning] Put your hands behind your back.
Ellerini arkaya koy.
You were working all night again and groaning so much that I couldn't sleep.
Dün yine bütün gece çalıştın ve sızlanmalarından uyuyamadım.
( GROANING ) Don't tell me, the guy with all the boils needs a liver transplant.
Sakın söyleme. Her tarafı çıbanla dolu olan adamın karaciğer nakline ihtiyacı var.
( ANGELA groaning ) lt's all right.
Önemli değil. Önemli değil.
- [groaning] All right, fine.
Peki. Söz veriyorum.
[all groaning] That's - - okay.
Böyle iyi.
All that mumbling and groaning,
Tüm bu mırıldanmalar ve iniltiler...
My, uh... bones have been aching and groaning at me all morning.
Sanki kemiklerim acıyor ve bu acı her sabah beni inletiyor.
[Groaning] All right, all right, all right, all right, all right.
Tamam, tamam, tamam, tamam.
[All gasping and groaning] Why the hell would you do that?
Ne yapıyorsun ya sen?
[groans ] [ all scream ] [ groaning] - We're trapped.
Kapana kıstırıldık.
All we wanted was 20 million and he's moaning and groaning!
Tek istediğimiz 20 milyoncuk, kükreyip ortalığı inletiyor!
I see where this is going, all you men with your moaning all you men with your moaning and groaning and chest-thumping.
Sızlanmalarınız, inlemeleriniz böbürlenmeleriniz.
( Groaning ) all those postage stamp countries sound the same.
Bütün bu posta pulu ülkelerinin adı kulağa aynı geliyor.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]