English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ A ] / And please

And please translate Turkish

17,413 parallel translation
And please abandon any wrong ideas you have on your mind?
Lütfen kafandaki tüm yanlış düşünceleri bir kenara bırak.
And please rest.
Ve lütfen dinlen.
And please, don't start.
Ve lütfen bir de bunu tartışmayalım.
- [Tires screeching] Get units rolling this way, and please advise if any 9-1-1 calls come in. The address is...
Ekipleri buraya yollayın ve lütfen herhangi bir 911 çağrısı gelirse bildirin.
Granny, I'm gonna have to kindly ask you set that knife down and stand over here by the table, please.
Büyükanne senden kibarca o bıçağı bırakıp şu masanın orada durmanı rica edeceğim. Lütfen bayan.
Please, just go in there and tell my mother the truth.
Lütfen, sadece içeri git ve anneme gerçeği söyle.
Please tell me that the nails are the clue and not what's on the laptop's hard drive because there are 3 nails running straight through this thing.
Lütfen çivilerin ipucu olduğunu ve sabit sürücüsünde olmadığını söyleyin çünkü bu şeyin içinden geçen tam üç tane çivi var.
Yes, um, I'd like to make a return, please... and maybe take you to dinner?
Evet, iade etmek istiyordum da. Bir de belki seni akşam yemeğine çıkarmak?
Please, come and meet one another.
Yaklaşıp birbirinizin ellerini tutun lütfen.
Please put the bag over your head and tighten.
Lütfen torbayı başınıza geçirip sıkıca bağlayın.
Beer and whiskey, please?
Bira ve viski alabilir miyim?
Um... And Matt and Jessie, can you please help me move this, uh, bucket?
Ve mat ve jessie, bana bu, ah, kova taşımak yardımcı olur musunuz?
Ladies and gentlemen, please return to...
Bayanlar ve baylar...
Now will you please stay and help me explain to your roommate
Şimdi lütfen ev arkadaşına bu işlerin nasıl...
Just get the drug and get out, please.
İlacı alıp çık lütfen. Michael Thorne Faith Flower Lokantası'nda
And the void says, "Stop shouting at me, please!"
Boşluk da bize "Bana bağırmayı bırak lütfen!" der.
Please, just accept it and accept the post as Prefect for the Congregation for the Clergy.
Lütfen kabullen artık. Ruhban Sınıfı Kongregasyonu Başkanlığı görevini de kabul et.
Oh, and if you do, uh, find my socks, please let me know.
Bir de çoraplarımı bulursan lütfen haber ver.
Crank the heating up to 110 degrees Fahrenheit, and we're free to move around as we please.
Isıyı 110 °'ye çıkardığı zaman etrafta istediğimiz gibi dolaşabiliriz.
Meanwhile, if there's a family elder I can talk to about business and such... Please give me the number?
Bu arada, Aileden birileri varmı İş hakkında konuşabileceğim...
Mr. and Mrs. Alderson, please,
Bay ve Bayan Alderson, lütfen.
About why you are here, and if you are not at ease, please say so.
Neden burada olduğunuzla ilgili rahat değilseniz, belirtin lütfen.
Brothers and sisters, would you please stand. Please.
Kardeşlerim, ayağa kalkar mısınız lütfen?
Ladies and gentlemen, may I have your attention please, we've got a new classmate.
Evet arkadaşlar, bana kulak vermenizi istiyorum. Sınıfımıza yeni bir arkadaş geldi.
Now, since I have been so kind as to answer all your questions and you are by no means capable of stopping me, could you be so kind as to please go on your way?
Şimdi, tüm sorularına kibarca cevap.. .. verdiğime göre ve senin de beni.. .. durdurma gücün olmadığına göre..
Please turn now to the family members nearest to you and offer them words or gestures of fellowship and love.
Lütfen şimdi en yakınınızdaki aile üyesine dönün. Onlara dostluğun ve sevginin kelimelerini ya da mimiklerini sunun.
And I'm going to leave my office. And I'm going to ask that you please not look in the top left-hand drawer of my desk where there's an envelope containing $ 1,000 in petty cash.
Ofisimden ayrılacağım ve içinde 1,000 dolar nakit bulunan zarfın olduğu masamın sol en üstteki çekmecesine bakmamanızı rica edeceğim.
- Cheese, mustard and ketchup, please.
- Peynir, hardal ve ketçap lütfen.
Can we please just get back in the car and talk about this,
Lütfen arabaya binip, orada konuşamaz mıyız?
Just, please, say you're sorry and let's go.
Lütfen üzgün olduğunu söyle de gidelim.
Unzip and take off now, please.
Lütfen fermuarı çek ve çıkar.
And I need you and your friends to back off, please.
Sen ve arkadaşlarının geri çekilmesi gerek, lütfen.
It may please you to know you chose a partner as wily and as cutthroat as you are.
Öğrenmek hoşuna gidebilir : Senin kadar düzenbaz ve acımasız bir ortak seçtin.
Now, please, reverse the paper and read from left to right.
Şimdi kağıdı ters çevirip soldan sağa oku lütfen.
Ladies and gentlemen, please take your seats.
Hanımlar ve beyler, lütfen yerlerinize oturun.
Ladies and gentlemen, please welcome, from Beaumont College in Modesto, California,
Hanımlar ve beyler, sıradaki yarışmacımız Modesto, California'daki Beaumont Üniversitesi'nden
Heshe and the Worm to the stage, please.
Heshe ve Solucan, sahneye lütfen.
Please go and talk to her.
- Lütfen annemle konuş.
For your safety and the safety of others, please do not sit, stand...
Sizin ve diğerlerinin güvenliği için lütfen otururken, ayakta dururken- -
Please, just call me next time and let me know.
Lütfen gelecek sefer beni arayıp haber ver.
Please don't tell me the plan is to walk into Savage's citadel and steal it off her wrist.
Lütfen bana Savage'ın kalesine gidip onu doğrudan...
Just let me go to my club and move along, please.
Önümden çekil, bırak da kulübüme gideyim lütfen.
Dr. Martin, will you please tell him to shut up and just listen to reason?
Dr. Martin, şuna çenesini kapayıp mantıklı düşünmesini söyler misin?
We've actually been waiting months and months to use it, so, on second thought, please, speed away.
Kullanmayı aylardır bekliyoruz, o yüzden... Tekrar düşündüm de, aracınızdan hızla uzaklaşın.
Kara. Please just go on the date first and have fun Before you talk about it going bad.
Kara, kötü geçtiğini söylemeden önce randevuya git ve eğlen.
Ladies and gentlemen, please welcome Alibi Records artist the Nasty Bits.
Bayanlar baylar karşınızda Alibi Kayıt Sanatçıları The Nasty Bits.
Anything... especially heroin, please notify the nearest detective, and we'll handle it from there. And make sure I get a chance to film it before anything is moved. Buzz :
Herhangi bir şey... özellikle eroin lütfen en yakındaki dedektife bildirin, gerisini biz hallederiz.
Amy, since you're the only person that Mark Hickman doesn't know, please find him and keep him under surveillance.
Amy, Mark Hickman'ın tanımadığı tek kişi sen olduğuna göre lütfen onu bul ve gözetim altında tut.
Steph, if you would ask Chief Howard to expedite and do the searches on those phones, please.
Steph, Şef Howard'tan o telefonları çabucak incelemesini rica eder misin lütfen?
Please have Andy and Amy do the honors.
Söyleyiver de Andy ve Amy bu şerefe nail olsunlar.
I'm asking, would... would you please just be my friend for a few minutes and write down everyone you think I should invite to the wedding?
Senden rica ediyorum, birkaç dakikalığına arkadaşım olup, düğüne davet etmem gerektiğini düşündüğün herkesi yazar mısın, lütfen?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]