Please stop talking translate Turkish
298 parallel translation
Please stop talking.
Lütfen kendinizi zorlamayın artık.
Please stop talking about them!
Lütfen onlardan bahsetmeyi kes!
Please stop talking like the governor of a great state.
Lütfen bu yüce eyaletin valisi gibi konuşmayı kes.
Mother, won't you please stop talking about Harvey as if there were such a thing?
Anne, öyle bir şey varmış gibi Harvey'den bahsetmeyi keser misin?
Will you please stop talking for just one minute?
Lütfen bir dakika konuşmayı keser misin?
Mr. Murphy, would you please stop talking to him.
Bay Murphy, onunla konuşmayı keser misin?
But please stop talking about the money.
Ama lütfen para hakkında konuşma.
Please stop talking about his cock!
Lütfen onun aletini anma.
Please stop talking!
Lütfen kes konuşmayı!
Would you two please stop talking about me like I'm not here.
ikiniz de susun lütfen Burada değilmişim gibi benim hakkımda konuşmayı bırakın
Will you please stop talking about me like I'm not here?
Burada değilmişim gibi konuşmaya bir son verir misiniz lütfen?
Would you please stop talking to me like I'm the one who's crazy?
Deli olan benmişim gibi konuşmayı keser misin benimle?
Homer, would you please stop talking about the children's graves?
Homer, Allah aşkına çocukların mezarları hakkında konuşmayı bırakır mısın?
Susan : Oh, for God's sake- - Giselle, will you please stop talking to me like that,
- Tanrı aşkına GiseIIe benimIe böyIe konuşmayı kes, çocuk değiIim.
Susan : H, for God's sake! Giselle, will you please stop talking to me like that?
- Tanrı aşkına GiseIIe benimIe böyIe konuşmayı kes, çocuk değiIim.
Can... we please stop talking?
- O yıllar önceydi. Konuşmasak?
Will you please stop talking bollocks and start getting some food delivered now.
Saçmalığı kesin şimdi ve bize yemek gönderin. Bahane istemiyoruz.
Robby, would you please stop talking about your virginity?
Robby, bak, lütfen bekâret hakkında konuşmayı kes.
- Please stop talking to me.
Benimle konuşma lütfen. O-oo.
Please stop talking.
Lütfen sus artık.
- Will you please stop talking?
- Lütfen konuşmayı keser misin?
'Oh, God, please stop talking about Peter Gabriel.'
Tanrım, lütfen Peter Gabriel'den bahsetme artık.
Would you please stop talking?
Şu konuşmayı keser misin lütfen?
- Please stop talking.
- Lütfen sus artık.
Just please stop talking.
Şimdi lütfen sus.
Can you please stop talking!
Konuşmayı bırakır mısın lütfen?
- Please stop talking. I'm sorry you're so bent out of shape.
- Böyle küplere bindiğin için üzgünüm.
- Please stop talking about my love life.
Lütfen aşk hayatımdan söz etmeyi bırak. Tamam.
We've got... ED : Please stop talking.
- Lütfen konuşmayı kes.
- Will you please stop talking?
- Konuşmayı keser misin?
Please stop talking in riddles.
Bilmecelerden bahsetmeyi bırak.
Please stop talking money shit, I am sick of it.
Yeter! Kes şu para muhabbetini, beni hasta ediyorsun.
- Please stop talking about him!
. Ay devamlı şundan bahsetmez misin lütfen?
Please stop talking to your ex.
Lütfen eski sevgilinle konuşmayı bırak.
Please stop talking.
- Lütfen konuşmayı kes. - Tamam.
- Please stop talking.
- Lütfen konuşmayı kesin.
Stop talking, please!
Lütfen, konuşmayı bırakın!
Stop talking, Amelia, please.
Kes konuşmayı Amelia, lütfen.
Please, stop talking.
Lütfen konuşarak kendinizi yormayın.
What stupidity are you talking about? Please stop this already.
İkinci olayı büyük oranda çözdüm, ama birincisi konusunda hâlâ sıkıntıdayım.
Please, make it stop talking in my mind.
Lütfen. Kafamın içindeki sesi susturun.
- Would you please stop acting like you know what you're talking about?
Ne konuştuğunu biliyormuş gibi konuşma bana.
Okay, Pacey, could we please stop beating this metaphor to death and just talk about what we're actually talking about?
Pekala, Pacey, şu mecazı lütfen kesebilir ve aslında ne hakkında konuştuğumuzu söyleyebilir miyiz?
Please, stop talking about politics all day.
Lütfen, tüm gün politika yapıp durma.
I need to get back to work, so can you please stop talking to me?
Şimdi lütfen benimle konuşmayı keser misin?
Harvey, stop talking, please, and open wide.
Harvey, konuşmayı kes lütfen. Ve ağzını aç.
Can we stop talking about you and my wife, please? !
- Karımı konuşmayı keser misin?
- Stop talking, please.
- Konuşmayın. Lütfen.
Please make your mother stop talking to me.
- Lütfen annen benimle konuşmasın.
Stop talking, please.
Konuşmayın, lütfen.
Yes, well, then stop talking, please.
Evet, o zaman konuşmayı kes lütfen.
please stop 847
please stop crying 23
please stop it 100
please stop doing that 17
please stop this 23
please stop that 25
please stop saying that 23
stop talking to me 36
stop talking 690
stop talking nonsense 52
please stop crying 23
please stop it 100
please stop doing that 17
please stop this 23
please stop that 25
please stop saying that 23
stop talking to me 36
stop talking 690
stop talking nonsense 52
stop talking about it 20
stop talking like that 37
talking 358
talking to yourself 25
talking about me 21
talking about 61
talking about it 21
talking to you 40
talking to me 44
talking to him 21
stop talking like that 37
talking 358
talking to yourself 25
talking about me 21
talking about 61
talking about it 21
talking to you 40
talking to me 44
talking to him 21
talking of which 33
please 113895
please wait 223
please be quiet 78
please go 220
pleased 39
pleasure 680
pleasant 54
please wait a moment 35
please don't kill me 179
please 113895
please wait 223
please be quiet 78
please go 220
pleased 39
pleasure 680
pleasant 54
please wait a moment 35
please don't kill me 179