English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ A ] / Apo

Apo translate Turkish

116 parallel translation
- Just give me his APO.
- Posta kutusu numarasını ver.
Could I have a cold drink, Apo?
- Soğuk bir şey versene
APO 657, unit 25 to APO 478.
25. birimden 478'e.
Apo Agha is dead!
Apdo Ağa öldü.
Apo Agha is dead!
Apdo Ağa öldü!
We apo / ogize for any inconvenience.
İstenmeyen bu durumdan ötürü özür dileriz.
Tell Apo and Suleyman to search all the depots.
Hasan! Apo ile Süleyman'ı bul. Bütün depoları dolaşsınlar.
- Listen Apo, if he's the leak, cut his ticket this time, OK? - Any other place on the list? - No.
- Başka yer kaldı mı lan?
Apo and Suleyman checked it out last night.
Haberin olsun diyecektim. Apo ile Süleyman dün akşam yaptılar tespiti.
- Hold on, Alpo.
Dur bakalım Apo.
Pass to Gürkan!
Gürkan'a versene çocuğum! Apo!
Apo, I ask that you take Lama Tashi with you tomorrow for the harvest ceremony.
Apo, Lama Tashi'yi yarınki hasat şenliğine getir.
The venerable Khenpo Apo sent me...
Saygıdeğer Khenpo Apo yolladı beni.
Apo, where is that freedom promised to me after a strict monastic discipline?
Apo! Katı Manastır disiplinine uymanın sonucunda söz verilen özgürlük nerede?
When Apo knew it was time he went to prepare himself in the sacred cave.
Apo, zamanın geldiğini hissettiğinde, kutsal mağarada kendini hazırlamaya gitti
Yours Apo.
Sevgiler, Apo.
Okay. Lads, I count a dozen for APCs as well.
Çocuklar bir düzine saydım, dört tane APO.
APO is monitoring traffic.
SYP her trafiği izliyor.
The only reason I agreed to come back, to join APO, it was because he promised me that part of his life was over.
Buraya dönüp SYD'ye katılmayı kabul etmenin tek nedeni babamın, hayatının o dönemini bitirdiğine söz vermesiydi.
I would also like to announce that Nadia has accepted my offer to join APO.
Ayrıca Nadia SYP'e katılmayı kabul etti.
Contact APO.
SYP'yle bağlantı kurun.
Sydney, Vaughn, open a line to APO.
Sydney, Vaughn SYP'yi arayın.
You work with him at APO.
SYP'de onunla çalışıyorsun.
We also know that Gordon Dean is still in custody, presumably at APO.
Gordon Dean'in gözaltında olduğunu da biliyoruz. Muhtemelen SYP'de.
- Uplinking to APO.
- SYP'ye bağlıyorum.
- Nadia has a laptop with APO access.
Nadia'da SYP'ye girebilen bir dizüstü bilgisayar var.
- Bring it to APO. They might help us.
Konuyu SYP'ye götürebiliriz.
- We're not bringing this to APO.
Bize yardım edebilir... SYP'ye götürmeyeceğiz.
I can go to Sydney, engender her trust. Convince her to bring the case to APO.
Sydney'ye gidip güvenini kazanır ve konuyu bu birime getirmeye ikna ederim.
If you really want to find answers, use the resources APO can provide.
Cevap istiyorsan SYP'nin kaynaklarını kullan.
My father wants us to bring this in to APO.
Babam bu konuyu SYP'ye getirmemizi istiyor.
- We come clean with APO, drop a mission that gets Nightingale, then run a countermission.
- Babanın istediği gibi SYP'ye gerçeği söyleyeceğiz. Bülbül'e ulaşmamızı sağlayacak bir operasyona planlayacağız sonra buna karşı bir operasyon yapacağız.
In the meantime, we will withhold his status from the rest of APO.
Bu arada Vaughn'un durumunu SYP'dekilerden saklayacağız.
They occurred while you were head of APO.
Sen SYP'nin başındayken.
When you brought me into APO and placed me under Sloane's supervision, you asked me to trust you, and I did.
Beni SYP'ye getirip Arvin Sloane'un emrine soktuğunuzda size güvenmemi söylediniz ve güvendim.
My chances of returning to APO are slim.
- SYP'ye dönme şansım zayıf.
Apo.
- Apo.
Given that all of you have alpha black clearance, most of you may already be aware that APO has been investigating an organization known as prophet five.
Hepinize verilmiş olan Alfa Siyah yetki seviyelerinizle ilgili çoğunuz A.P.O.'nun şu anda Kahin Beş adıyla bilinen bir organizasyonu araştırdığını biliyorsunuz.
Your father wants to see us before you contact APO.
Baban büroyla kontak kurmadan önce, bizi görmek istiyor.
Which means as long as Devlin's in APO, we have to stop documenting our work.
Bu da Devlin bürodaki varlığını sürdürdükçe işimizdeki döküman trafiğini durdurmak zorundayız demektir.
I don't want it going through APO servers.
Bunun A.P.O.'nun sunucularından gitmesini istemiyorum.
They believe there's a mole within APO leaking information to Prophet Five.
Kahin Beş'e sızan bilgiler nedeniyle birimizden bir açık olduğuna inanıyorlar.
You should think about joining APO.
Gerçekten bize katılmayı düşünmelisin.
- Sloane's been breaking protocol, incorrectly logging calls made from APO for months.
Sloane kurallara uymuyordu aylardır bürodan yanlış numaralı telefon aramaları düzinelerce arama Syd.
- APO. Jack wants to see me.
Jack beni görmek istiyor.
Oh Apo...
Apo?
Where's Apo?
Apo nerede?
It's about Apo?
Apo ile mi ilgili?
- Bring this to APO.
- Bunu SYP'ye getirmelisin.
Bring this to APO.
Bunu Sadece Yetkili Personel'e getir.
We can't use APO.
Büroyu kullanamayız.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]