Aren't they lovely translate Turkish
53 parallel translation
- Oh, aren't they lovely?
- Ne kadar da tatlılar değil mi?
Oh, aren't they lovely? Who do you suppose?
Ne güzel, değil mi?
These are lovely leashes, aren't they?
Güzel tasmalar değil mi?
Aren't they lovely, Birdie?
Değil mi Birdie?
Aren't they lovely?
Güzel değil miler?
Aren't they lovely?
Ne kadar güzeller, değil mi?
Aren't they lovely?
Çok güzel değiller mi?
Lovely words, aren't they, Miguel?
Çok güzel cümleler, değil mi Miguel?
Aren't they lovely?
Çok hoş, değil mi?
So lovely. Lovely, aren't they?
Ne güzeller, değil mi?
Lovely, aren't they?
Güzeller, değil mi?
Oh, aren't they lovely.
Ne kadar da şirinler.
Aren't they lovely?
Ne güzeller, değil mi?
Lovely odds we're up against, aren't they?
Bahisler aleyhimize, değil mi?
Aren't they lovely?
- Güzel değiller mi?
Aren't they lovely?
Çok şirinler, değil mi?
Aren't they lovely when they're full, and isn't it sad when they sag?
Şişikken ne güzel oluyor, sönünce de çok üzücü, değil mi?
Aren't they lovely creatures?
Sevimli yaratıklar değiller mi?
Aren't they lovely?
Onları serbest bırak.
- Aren't they a lovely couple?
- Ne güzel bir çift, değil mi?
Aren't they lovely?
Harikalar, değil mi?
Aren't they lovely?
Çok tatlı değiller mi?
Lovely, aren't they?
Çok hoşlar, değil mi?
- Boobs aren't gross. They're lovely.
- Memeler iğrenç değil, çok hoş.
Lovely, aren't they?
Güzel değil mi? Hayal ettiriyor.
The flowers are lovely, aren't they, Seven?
Çiçekler çok hoş, öyle değil mi, Seven?
Aren't they lovely?
Ne kadar güzel, değil mi?
And my shoes? Lovely, aren " t they?
Ve ayakkabılarım da güzeller değil mi?
Lovely, aren't they?
- Çok güzeller, degil mi?
Lovely, aren't they?
Çok hoş değil mi?
Aren't they lovely, folks?
Çok şeker değiller mi, bayanlar baylar?
Aren't they lovely?
Enfes değil mi?
Aren't they lovely?
Bir şey daha var.
Look, aren't they lovely homes?
Olduça şirin değiller mi?
- Aren't they lovely?
- Çok tatlılar değil mi?
Aren't they lovely?
Çok sevimliler değil mi?
Aren't they lovely?
Ne sevimliler değil mi?
Oh, aren't they lovely?
Çok şekerler değil mi?
- They're lovely, aren't they?
- Çok tatlılar.
They're lovely, aren't they?
- Çok tatlılar.
Lovely couple, aren't they?
Şirin bir çift değil mi?
They're lovely, aren't they?
Ne tatlılar, değil mi?
wilson : Lovely data, aren't they?
Ne güzel veriler, değil mi?
Aren't they lovely?
Çiçekleri beğendin mi?
Aren't they lovely?
Bak, ne kadar güzel, değil mi?
Wow. They're just lovely, aren't they, Tom?
Çok sevimliler değil mi Tom?
Lovely, aren't they?
- Şahaneler, değil mi?
They're lovely, aren't they?
Harikadırlar, değil mi?
Neighbours are lovely, aren't they?
- Komşular iyi insanlar, değil mi?
They're having a lovely time, aren't they?
- Güzel vakit geçiriyorlar, değil mi?
aren't they cute 23
aren't they 1325
aren't they beautiful 39
aren't they all 24
aren't they great 18
lovely 1455
lovely to meet you 116
lovely day 58
lovely girl 49
lovely man 18
aren't they 1325
aren't they beautiful 39
aren't they all 24
aren't they great 18
lovely 1455
lovely to meet you 116
lovely day 58
lovely girl 49
lovely man 18
lovely to see you 98
lovely to see you again 24
lovely people 16
lovely woman 26
lovely spam 20
aren't you 6426
aren't you sweet 50
aren't you clever 17
aren't you cold 71
aren't you hot 24
lovely to see you again 24
lovely people 16
lovely woman 26
lovely spam 20
aren't you 6426
aren't you sweet 50
aren't you clever 17
aren't you cold 71
aren't you hot 24
aren't you tired 48
aren't you eating 23
aren't you excited 41
aren't 42
aren't you curious 39
aren't you afraid 57
aren't you hungry 75
aren't you listening 20
aren't you ashamed 89
aren't you coming in 18
aren't you eating 23
aren't you excited 41
aren't 42
aren't you curious 39
aren't you afraid 57
aren't you hungry 75
aren't you listening 20
aren't you ashamed 89
aren't you coming in 18