Ave translate Turkish
639 parallel translation
Salon, Andreastr., 67 password "bluefox" Tavern, Schifferdamm, 110 "anchor" Café, Wienerstr., 212 "marble" Andalusia Palace, Jochen Ave., 11 "pineapple" Pariser Platz, 10 "Venus"
Salon, Andrea Caddesi, 67 numara, parola "mavi tilki" Taverna, Schifferdamm, 11 numara, parola "çapa" Kafe, Wiener Caddesi, 212 numara, parola "mermer"
Salon, Andreastr., 67 password bluefox Tavern, Schifferdamm, 110 "anchor Café, Wienerstr., 212" marble Andalusia Palace, Jochen Ave., 11 "pineapple Pariser Platz, 10" Venus
Salon, Andrea Caddesi, 67 numara, parola "mavi tilki" Taverna, Schifferdamm, 11 numara, parola "çapa" Kafe, Wiener Caddesi, 212 numara, parola "mermer"
What I mean is, they'ave to wink at some things.
Demek istediğim yani onlar bazı şeyleri görmezden geliyorlar.
"Ave Maria, conceived without sin."
"Kutsal Meryem, günahsız doğdu."
"Or reciting an Ave Maria for someone's soul."
Ruhuna Ave Maria duası okuyun... "
The second is Franz Schubert's world-famous Ave Maria.
İkincisi Franz Schubert'in Dünyaca ünlü "Ave Maria" sı.
And then we hear the Ave Maria, with its message of the triumph of hope and life over the powers of despair and death.
Ve sonra, umut ve yaşamın, umutsuzluk ve ölüme karşı zaferinin habercisi Ave Maria'yı işitiriz.
Ave... what did you say to this one?
Hoşça kalın... Buna ne söyledin peki?
She says she recognizes me as someone she helped escaped... from Karls Ave.
Kız diyor ki beni Karls Ave'de kaçmasına yardım ettiği kişi olarak tanımış...
I was on the Karls Ave.
Karls caddesindeydim.
You picked him up on the corner of Karls Ave and Dresden?
Sen onu Karls caddesiyle Dresden köşesinden mi aldın?
- Ave Maria...
- "Ave Maria".
Pionsenay and his son Machogee.
Pionsenay ave oğlu Machogee.
Riccardo sang Ave Maria and made us all cry.
Riccardo, sesi ile herkesi ağlatır.
I've got something to sell'im, I'ave.
Ona satmak istediğim bir şey olduğunu söyle.
'Ave a drink, boys.
İçki içelim mi çocuklar?
.. and if there are humans at all..
.. ave eğer orada insanlar varsa..
I've gotta be on Ave George V.
Benim Ave George V Caddesine gitmem lazım.
- The cigar?
Ave Maria!
And everyone wanted do something in your memory.
AVe herkes senin hatıran için bir şeyler yapmak istedi.
Piaf St., Bardot Blvd., Aznavour Ave.
Piaf Caddesi, Bardot Bulvarı, Aznavour Çıkışı gibi.
"Ave Maris Stella".
"Ave Maris Stella".
No, can't say as I'ave.
Gördüm diyemem.
Might I'ave a word with you?
Sizinlen azcık konuşabilir miyiz?
I'm come to'ave lessons.
Ben ders almak istiyom.
I've always been a good girl, I'ave.
Ben hep namuslu bi kız oldum.
He was wandering down Commonwealth Ave.
Commonwealth bulvarında dolaşıyordu.
Throw it and recites "Ave Maria"
Derhal Meryem Ana ilahisini oku.
I don'th ave a future
Artık bir geleceğim yok
Five Hail Father's and don't do it again.
Beş tane Pater Ave Gloria oku ve bunu bir daha yapma.
Schubert's "Ave Maria."
- Schubert'den "Ave Maria."
SOS 9999 Could you come to 44 Ave Edouard Vaillant?
SOS 9999 44 Ave Edouard Vaillant'a gelebilir misiniz?
Number seven, October 5th Liza Gordon, 215 Huntington Ave., Boston.
Yedi numara, 5 Ekim Liza Gordon, 215 Huntington Bulvarı, Boston.
I'd rather'ave Lady Chatterley.
Lady Chatterley tercih ederim.
Make sure you'ave lunch.
Öğle yemeğini ye bari.
No more than my nipper could'ave told me the day he was... old enough to raise his... truncheon!
Onun sopasını yükseltmek için, yeterince yaşlıyım!
Let's'ave it.
alayım.
- I wouldn't wipe me nose on it. -'Ave you'eard the one about these 3 nuns..
Üç rahibe fıkrasını duydun mu?
T en milli on livin g thin g s h ave as many di ff erent worl d s.
On milyon canlı, aynı sayıda farklı dünya demek.
Not th e man I h ave in min d.
Aklımdaki adam hariç.
Th e man I h ave in min d i s dressed in g ol d.
Aklımdaki adam, altınlara bürünmüş biri.
I al r ead y h ave a f ortu n e.
Zaten zenginim.
Wh y, mad am, we h ave j u st saved you from bein g murd ered in your own bed.
Hanımefendi, biz sizi kendi yatağınızda öldürülmekten kurtardık.
... the Pope's choir sings Ave Maria?
- Papanın korosu Ave Maria'yı söylerken?
And'ave a go at the last one!
Şu sonuncuya bak! Sarışın!
Ave, village chief!
- Ave, köyün şefi!
- Ave!
- Ave!
Ave Caesar, morituri te salutant.
Ave Sezar, morituri te salutant.
No names, but he lives on Pennsylvania Ave.
İsimsiz, ama Beyaz Saray'da oturuyor.
Ave!
Hoşça kalın!
I'ave.
Tabii ki.