Be fair translate Turkish
2,365 parallel translation
To be fair, he wasn't the one fooled by a mannequin.
Dürüst olmak gerekirse, mankene kanan aptal o değil!
He raised you to know better and to be fair.
İlk aklıma gelen, seni yetiştirdi.
The neumeiers just want you to be fair about this.
Neumeierlar bu konuda da adil olmanı istiyorlar.
Well, to be fair, he is a professional actor, and he had you convinced that he was his own evil twin.
Açıkçası, adam profesyonel bir aktör ve seni kandıran kişi kötü kalpli ikiziydi.
To be fair, it's a good question.
Dürüst olmak gerekirse, iyi bir soru.
Be fair.
Adil ol.
Oh, well, to be fair, it seemed like everyone else did most of the work, and you just, I don't know...
Oh, aslında gerçeği söylemek gerekirse sanki herkes işin çoğunu yapıyor ve sende ne bileyim...
Might not be fair, but I didn't make the rules.
Adil olmayabilir, ama kuralları ben koymadım.
To be fair, a high school diploma's not going to stop a bullet.
Adil olmak gerekirse, lise diploması kurşunu durdurmaz.
I'll play, but playing you wouldn't be fair.
Oynayacağım. Ama sizinle oynamam adil olmaz.
Well, to be fair, I am standing in your flat.
Açıkçası dairende duruyorum.
I'm sure whatever you decide will be fair.
Eminim ki neye karar verirseniz verin, oldukça adil olacaktır.
Well, to be fair, the transplant itself was a success.
Dürüst olmak gerekirse, nakil başarılı sonuçlandı.
And to be fair, I love me some Krispy Kreme.
Ayrıca biraz kilolu olmayı daha çok seviyorum.
Well, to be fair... It's tempting.
Adil olmak gerekirse insanın aklı kayıyor.
I want to be fair.
Her zaman adil olmaya çalışıyorum.
I'm just hoping, since we are airing the pageant live this Friday, if we could minimize the press, you know, to be fair to the other girls.
Yarışmayı bu Cuma canlı yayınlayacağımız için kızlara adil, davranmak adına basını uzak tutabilirsek sevinirim.
We're gonna have to be fair to our victim first.
Öncelikle kurbanımıza karşı adil olmamız gerekecek.
Sure, I could be fair.
Elbette adil davranabilirim.
They say it will be fair if the taxes are lowered for subjects and raised for foreigners.
Kulların vergisi düşer, gâvurunki yükselirse adalet sağlanır derler.
Granted, but to be fair, this wasn't really- - this was a three minute interview process.
Aslına bakarsan, bu sadece 3 dakikalı bir görüşmeydi.
Uh, now, now, to be fair, uh, Peter Pan didn't want to grow up.
Şimdi, doğruyu söylemek gerekirse Peter Pan büyümek istemiyordu.
Well, to be fair, you got mixed up with a very bad crew.
Eh, adil olmak gerekirse, çok kötü bir ekibe karışmıştın.
To be fair I only ever see you in uniform.
Görev dışında ateşli giyinmeyi sever misiniz?
I'll be fair. Unlike you.
Senin aksine.
Well, to be fair, I am not a total novice.
Adil olmak gerekirse oynamayı yeni öğrenmedim.
Who ever said life was supposed to be fair?
Hayatın adil olduğunu kim söyledi ki zaten?
To be fair, vega did want a merger.
Açık olmak gerekirse, Vega birleşme istiyordu.
Yeah, but to be fair, you also tried to kill her.
Evet ama dürüst olmak gerekirse onu öldürmeye çalıştınız.
Well, to be fair, h... he was a lot more imposing in a dark alley... with a sword.
Dürüst olmak gerekirse elinde kılıcıyla, o ara sokakta daha heybetliydi.
I feel a bit drained, to be fair.
Açıkçası kendimi biraz bitkin hissediyorum.
It wouldn't be a fair fight, at least not fair for all those who have laid down money.
Pek adil bir dövüş olmayacak, en azından parasını yatıranlara karşı adil olmayacak.
I mean fair do's, it might be chaos, but at least it works.
Adil olalım. Ortalık kaos içinde olabilir ama en azından işe yarıyor.
But before we can decide anything, there needs to be a full and fair exchange of information.
Ama bir karara varmadan önce tam bir bilgi paylaşımı yapmalıyız.
Fair enough, but Sean, you're not the justice system, but now you will be the recipient of it.
Yeterince makul, ama Sean, sen adalet sistemi değilsin, ama şimdi onun cezalandırdığı biri olacaksın.
And I don't really think it's fair for me to be on a jury because I'm a hologram.
Jüri üyesi olmamın adil olmayacağını düşünüyorum çünkü ben bir hologramım.
That wouldn't be very fair.
- Çok adil bir kavga olmazdı.
You could win every award in sight and be the biggest thing on the small screen, and you'll still get laughed out of the Vanity Fair Oscar party. by Greg Kinnear.
Bilinen tüm ödülleri kazanıp küçük ekranın en büyüğü olsan bile sana Vanity Fair Oscar partisinde yine de gülerler Greg Kinnear bile.
It's not fair for you to be torn between two parents.
Bir çocuğu ebeveynleri arasında sıkıştırmak hiç hoş değil.
We pay you a fair salary here and if you're only here for the money, maybe you shouldn't be here at all.
Adîl bir maas veriyoruz sana. Sirf para için buradaysan hiç gelme artik istersen.
Uh, I've given it some thought, sir, and it seems to be only fair that Mrs Crawley and Lady Grantham should share that responsibility.
Bunu iyice düşündüm, efendim ve Bayan Crawley ile Leydi Grantham'ın sorumluluğu paylaşması adil gibi görünüyor.
Now just untie one hand, and it'll be a fair fight.
Bari tek elimi çözde, bu adil bir kavga olsun.
Yeah that might be a fair go.
Tamam, arkadaş için boş bir odam var.
Let it be a fair fight!
[Hasan Can] Gazanız mübarek ola!
How could she be so blonde and blue-eyed and so fair?
Nasıl olurda bu kadar sarışın mavi gözlü ve açık tenli olabilirmiş?
I'll be fair.
Adil olurum.
Look, Detective - - I think it's fair to say that any two gray-haired, middle-aged men in blue velour track suits would be difficult to distinguish at 1,000 yards.
Bak, Detektif - - Kabul edersiniz ki mavi kadife bir takım elbise giyen, gri saçlı orta yaşlı erkekler. 1000 metreden ayırt etmek zor olabilir.
Your choice of punishment needs to be seen as fair, proportional and reciprocal.
Verdiğin ceza dışarıdan adil orantılı ve karşılıklı görünmeli.
This fair girl would be a grandma by now.
Şu an benim yerimde o olabilirdi.
The sign ups for the college fair will be held all day in the cafeteria.
Üniversiteler fuarı bugün yemekhanede yapılacaktır.
Then it'd be a fair fight.
Adil olur bence.
fair 232
fairy 82
fairly 18
fairfax 20
fairies 31
fairbanks 24
fair enough 1495
fairy dust 16
fair point 106
fairness 20
fairy 82
fairly 18
fairfax 20
fairies 31
fairbanks 24
fair enough 1495
fairy dust 16
fair point 106
fairness 20
fair lady 16
fair and square 46
fairy tales 18
fair play 60
fairy godmother 19
fair warning 60
fair maiden 16
fair is fair 49
fair dos 19
fair's fair 26
fair and square 46
fairy tales 18
fair play 60
fairy godmother 19
fair warning 60
fair maiden 16
fair is fair 49
fair dos 19
fair's fair 26