Besides translate Turkish
20,948 parallel translation
Besides, anyone who needs to know, knows.
Ayrıca bilmesi gerekenler de biliyordur.
And besides, Patty likes to say,
Ayrıca, Patty şöyle der :
Besides, it's my club.
Ayrıca burası benim mekânım.
Besides, I've heard it can be dangerous.
Ayrıca, tehlikeli olabileceğini duydum.
Besides, I think it's mean, what you're doing to her.
Ayrıca onunla arandaki ne ki zaten.
Besides, Myca's like a dime piece, so you're gonna wanna look your best.
Myca mücevher gibi, yani sen de iyi görünmek istersin.
Besides, I'm married.
Ayrıca, ben evliyim.
Besides, you're making enough money to afford it.
Ayrıca, karşılayacak kadar para kazanıyorsun.
Besides, you're the one who said you wouldn't fight for Vega.
Ayrıca, Vega için dövüşmeyeceğini söyleyen sendin.
And besides, I want you to be free.
Hem ayrıca ben senin özgür olmanı istiyorum.
Besides, I wasn't about to give him the location of our base.
Ayrıca, ona üssümüzün yerini söyleyecek değildim.
Besides, I...
Hem ben -
Besides, we're Puerto Rican.
Ayrıca biz, Porto Rikoluyuz.
Any other reasons, besides lack of experience?
Tecrübe eksikliği dışında bir sebep söyleyebilir misiniz?
Besides, I made a promise to my brother.
Ayrıca kardeşime bir söz vermiştim.
Besides, she's in Texas.
Ayrıca o şu an Teksas'ta. Gayet iyi durumdayız.
They are, and besides, it was our first date.
Ayrıca bunu ilk buluşmamızda söylemiştim.
And besides, scaring me to get me in here is not a good way to start a conversation, okay?
Ayrıca beni korkutarak buraya getirmek konuşmaya başlamak için iyi bir yol değil.
Besides, don't you study the rainforest for work?
Ayrıca, yağmur ormanı iş için çalışmıyorsun değil mi?
Besides, no one's going to know we were gone.
Hem ortalarda olmadığımızı kimse bilmeyecek.
Time Master Druce is one of my most trusted friends besides, if he wanted to do me any harm, why didn't he do it just now when he had the chance?
Zaman Efendisi Druce benim en güvenilir arkadaşlarımdandır hem beni öldürmek istese şansı varken neden yapmadı bunu?
Besides we put a shiny new source for ourselves.
Ayrıca kendimize yeni bir kaynak bulduk.
Besides, I doubt that it's Mr. Rory's first time in prison or second or, I imagine, tenth.
Ayrıca, Bay Rory'nin ilk kez hapse düştüğünden şüpheliyim ikinci belki de onuncu seferidir.
Besides, Mr. Snart and Sara have got it covered.
Zaten Bay Snart ve Sara hallediyor.
Besides, you had that beatdown coming.
Ayrıca, dayağın geldiğini anlamıştın.
Besides, you're one of the few people at this school who doesn't stare.
Ayrıca, bu okulda boş bakmayan birkaç insandan birisin.
Like, what the fuck about me, besides the color of my skin, would indicate that I'm some indigent hood rat?
Ten rengimden başka söylediğim hangi şey sefil bir kaşar olduğumu gösteriyordu ki?
Besides... you never know when we might need his unique services.
Ayrıca eşsiz hizmetlerine ne zaman ihtiyaç duyacağımız hiç belli olmaz.
I mean besides Stiles.
Yani Stiles dışındaki konuları da.
Besides the fact that I've never seen this place beyond a few aerial photos and we're basically going in blind?
Burayı birkaç hayali fotoğraf haricinde görmemiş olmam ve bilip bilmeden oraya girecek olmamız dışında mı?
Besides, if you're gonna learn, you may as well learn from the best.
Ayrıca öğrenmek istiyorsan en iyisinden öğrenmelisin.
Besides, this way, you owe me one, and don't think for a second
Böylece bana bir şey borçlu olursun bir saniye bile düşünme...
Besides, between that absurd contest And your master class performance...
Ayrıca o saçma yarışmanın dışında senin akıl almaz performansın...
Do you have anything the least bit interesting to say to me besides the little jabs you keep making?
Neden buradayız peki? Yaptığın iğnelemelerden başka söylemek istediğin bir şey var mı bana?
Besides, I'm on daddy duty now that Lila's the head of Argus.
Ayrıca Lila Argus'un başı olunca çocuğuma bakmak bana kaldı.
Besides, I'm sure your people are concerned with where you been.
Ayrıca, eminim ki arkadaşların seni merak edecektir.
Yeah, and besides, it's been a while since we ate at a place where if you ask for ketchup, they look at you like you're dirt.
Evet, hem ketçap istediğinde adamın suratına bir pislikmişçesine baktıkları bir yerde yemek yemeyeli bayağı olmuştu.
And besides, the fat man knows what he's doing.
Ayrıca şişko adam ne yaptığının farkında.
Everyone saw what I did, and besides, I... I can't do anything else.
Herkes yaptığımı gördü hem bunun yanı sıra başka bir iş yapamam ki.
Besides, this place isn't so bad.
Hem burası o kadar da kötü değil.
I don't have to do anything, besides get to the wind chime store before it closes.
- Hiçbir şey yapmak zorunda değilim. Hem kapanmadan önce rüzgâr çanı mağazasına gitmeliyim.
And besides, I'm sick of you acting like you're such a victim.
Hem kurbanı oynamandan bıktım artık.
Besides, you'll never catch Captain Palmer.
Hem Kaptan Palmer'i asla yakalayamazsınız.
And besides, you're very frightening.
Ayrıca çok ürkütücüsün.
Besides that, I work for Ford.
Ayrıca Ford için çalışıyorum.
And besides, if you want sperm, there are better options.
Ve üstelik, sperm istiyorsan daha iyi seçenekler var.
Besides, I'd never make it off the base... not without help.
Ayrıca, yardım olmadan üsten çıkmayı başaramam.
You've done enough, Crane, and besides, the exercise will help get my mind off of things, dive into something work-related.
Elinden geleni yaptın, Crane, ayrıca, eğitim zihnimi boşaltmamı sağlayacak, işle ilgili şeylere dalarsam.
Besides my 15-year-old sister planning to ruin her life and mine?
15 yaşındaki kardeşimin kendi hayatını da benimkini de mahvetme planları dışında mı?
Besides, isn't he the one that put a bullet hole in your lovely suit?
Ayrıca güzelim takımında delik açan o değil miydi?
Besides it was my fault.
Ayrıca benim hatamdı.