Besides me translate Turkish
1,723 parallel translation
To this day, she is besides me
Bu günde, o benim yanımda
That more people besides me hate Family Guy.
Benim dışımda Family Guy'dan nefret edenler de var.
There are other Proxies still out there besides me.
Ben de dahil olmak üzere bu dünyada bir yerlerde daha başka Vekiller de var.
Who else survived besides me?
Afedersiniz, ama başka birisini daha kurtardınız mı?
Besides, some day you'll make it up to me give me a cool title like... "Duchess of the Deep"
Ayrıca, belki bir gün bana uygun havalı bir ünvan da verebilirsin "Derin Denizlerin Düşesi."
And besides, you guys owe me.
Ve üstelik, siz bana borçlusun.
Besides, she really wanted me to meet him.
Ayrıca onunla tanışmamı istiyordu.
I wish somebody would give me a Valentine's Day card that says something besides "I hate you."
Keşke biri bana üstünde "Senden nefret ediyorum." yazmayan bir Sevgililer Günü kartı verse.
They're very expensive and besides, the woman in the shop said they were way too small for me.
Çok pahalılar, ayrıca mağazadaki kadın benim için ufak olduklarını söyledi.
Besides, you should be able to turn to me for help.
Hem yardım istemek için bana gelebilmelisin.
Besides, nothing would make me happier than taking you out.
Ayrıca, şu an beni hiçbir şey seni bir yerlere götürmekten daha mutlu edemez.
You've got things to do besides sitting here waiting for me to die.
Burada oturup ölmemi beklemekten daha önemli işlerin var.
Man, she was all over me to change, like she never done anything wrong in her life... Besides marrying me.
Benimle evlenmesinin dışında, hayatında sanki hiçbirşeyi yanlış yapmamış gibi... sürekli benim değişmemi istedi.
Besides, even if you get past me the others will get you.
Hem beni geçseniz de diğerleri sizi bulur.
Besides, it gives me time to try new things.
Hem, bu da bana yeni şeyleri deneme imkanı sağlıyor.
Besides, he promised that he'd get off early and make me a romantic dinner.
Erken çıkıp bana romantik bir akşam yemeği yapacağına söz verdi.
Besides, I haven't figured out what to do with the million Monica left me yet.
Ayrıca, Monica'nın bıraktığı parayla henüz ne yapacağıma karar veremedim.
This is fun for me. Besides, I like to think I have some influence on what you buy.
Ayrıca aldıkların konusunda biraz etkim olmasını seviyorum.
Well, besides this thing choking me...
Beni boğan şu şey dışında...
Besides, what use are they going to be to me on their knees before the armies of the Ori.
Bunun yanında, Ori askerlerinin önünde diz çöktüklerinde benim ne işime yarayacaklar?
Besides, like I said, celia would never forgive me if I let anythinghappen to you. There we go.
Hem dediğim gibi sana bir şey olsaydı, Celia beni hiç affetmezdi.
Lieutenant Flynn, maybe you could tell me, who else besides you was watching this trial every day?
Flynn. Her gün seninle birlikte bu soruşturmayı izleyen başka kim vardı, bana söylersin belki?
Besides, he told me - I'm not his type.
Ayrıca, ben onun tipi - Değilmişim.
Besides, the last thing your son wants is me and Ellen for parents.
Ayrıca oğlunun isteyeceği son şey Ellen'la benim onu büyütmesidir.
Besides the fact that the LA Times compared me to Terrell Owens, I'm doing great.
LA Times'ın beni Terrel Owens'la karşılaştırmasına rağmen, çok iyiyim.
Besides, you're gonna do the same thing for me some day real soon.
Hem çok yakında aynı şeyi sen de benim için yapacaksın.
Besides, I think I know a way to get him to forgive me.
Ayrıca, beni affetmesi için bir yol biliyorum sanırım.
So I'm thinking God wants me to do something else besides study for the rabbinat.
Bence Tanrı hahamlık yerine, başka işler yapmamı istiyor.
You're the only person here who really knows me besides the chief.
Beni Emniyet Müdürü dışında gerçekten tanıyan tek sen varsın.
Besides, if she does show, then not only is there hope for the two of you, but maybe the's some hope for me, too.
Ayrıca, eğer gelirse sadece siz ikiniz için değil benim için de biraz umut var demektir.
besides, i work differently than my father, miss johnson - not with violence, but by identifying and exploiting the weaknesses of my adversaries, knowing the person who sits opposite the table from me.
Dahası, ben babamdan farklı şekilde çalışırım Bayan Johnson. Şiddet kullanmam. Muhataplarımın zayıflıklarını tanımlar ve bundan faydalanırım.
- If you wanted me to believe this, you should've picked somebody else besides the Red Sox.
Sana inanmamı istiyorsan, Red Sox'tan başka birilerini seçmeliydin.
Besides, if I ran off with you, think your mother might kill me.
Ayrıca seni alıp gidersem annen beni öldürebilir.
Besides what Lana has told me, those 24 hours are gone.
Lana'nın bana anlattıklarının dışında, o 24 saat kayıp.
And besides, Carolyn just apologized to me for that yesterday.
Ayrıca dün Carolyn benden özdür diledi.
To have lunch with me. Besides, he's been reassigned back to s.I.D.
Dahası, onu tekrar Olay Yeri İncelemeye verdiler.
Besides, you owe me big after the way you embarrassed me in front of Sandra Oh.
Ayrıca, beni Sandra Oh'un önünde küçük düşürdüğünden beri kızgınım sana.
Besides, New Christine left me two months ago.
Çok doğaldı. Dahası, Yeni Christine beni 2 ay önce bıraktı.
Besides, you, ve already given it to me.
Ayrıca, zaten bulaştırdın.
Besides, you didn't call me here to bargain for Evan.
Ayrıca, beni Evan için pazarlık etmeye çağırmadın.
Besides, anyone should have a grudge, it's me. Right?
Bu kadarcık şeyi bana çok görmezsin değil mi?
And besides, all I needed was me, my two hairy nipples, and a diving board.
Ayrıca tek ihtiyacım olan, kendim kıllı meme uçlarım ve tramplendi.
Besides, it's not like she likes me back.
Ayrıca, benden hoşlanıp hoşlanmadığını da bilmiyoruz.
Besides, it'll give me time to organize my desk and put away my Scooboby Doo lunchbox.
Dahası, Bu bana masamı organize etmek ve Scooboby Doo beslenme çantamı kaldırmak için zaman verir.
And besides... I have a definite feeling that some part of me is connected to you now.
Ayrıca, artık senle de bir çeşit bağım olmuş oldu.
Besides, it made me happy to Iearn of it, Shirou.
ben mutluyum.
Besides, you owe me.
Hem ayrıca bana borçlusun.
Besides, Parker's expecting to see me.
Ayrıca Parker beni görmeyi bekliyor.
Besides, Bradford would kill me.
Ayrıca Bradford beni öldürür.
besides, i need you here to help me take out susan glass.
hem, sana burada ihtiyacım var. Susan Glass'la ilgilenmek için sana ihtiyacım var.
Besides, she's good for me, Jez, she's dragging me into the 21st century, with its meaningless logos and ironic veneration of tyrants.
Hem ayrıca o bana iyi geliyor, Jez. Bütün o anlamsız logoları ve zalimlere karşı ironik saygısıyla beni 21. yüzyıla taşıyor.