English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ B ] / Block

Block translate Turkish

10,843 parallel translation
'You must block out all voices that distract you from your task.'
Seni görevinden alıkoyacak tüm sesleri aklından çıkarmalısın.
Kyle! Block him out.
- Onu aklından çıkar.
'Block him out!
Onu aklından çıkar!
Make sure you don't block the door.
Kapının engellenmediğinden emin ol.
PHYSICISTS CALL THIS VIEW OF REALITY WHERE ALL OF TIME AND SPACE ALREADY EXIST THE BLOCK UNIVERSE,
Fizikçilerin bu gerçeğe bakış açısı zaman ve uzayda var olup bu evreni sınırlayan ve bu keke benzeyen bir şey.
SO, LET THIS END OF THE BLOCK BE THE BIG BANG,
Burası Big bang'in başlangıcı olsun.
THIS END OF THE BLOCK BE THE END OF THE UNIVERSE.
Bu kısım ise evrenin sonu diyelim.
Freeman : OF COURSE, WE DON'T SEE THE BLOCK UNIVERSE ALL AT ONCE.
Elbette evrenin tamamını bir kerede göremiyoruz.
THERE'S NOTHING REALLY MOVING THROUGH THE BLOCK.
Kekte hareket eden bir şey yok.
HOWEVER, IF PAUL DIRECTS HIS LASER INTO A COMPLETELY EMPTY PATCH OF SPACE, WHERE NOTHING WOULD EVER BLOCK IT
Öte yandan Paul lazerini tamamen boş uzaya doğrultunca onu engelleyen bir şey olmadığından teoriye göre sonsuza kadar seyahat edecek lazer işe yaramayacak.
20-block radius around where Tousignant's cell phone last pinged a tower.
oranın yirmi blokluk sokak çevresinde Tousignant'ın telefonu çalmış.
Move in within 1,000 yards to block their route, but do not fire first, over!
Kendi rotasını engellemek için 1000 metreden hareket, Ama önce, üzerinde ateş yok!
But still I walked over to his block of flats and knocked on the door.
Ama yine de adamın apartmanına doğru yürüdüm ve kapısını çaldım.
All the businesses on that block are gonna close.
Bu sokaktaki bütün dükkanlar kapanacak.
Another Max is getting plowed on our block?
Sokağımıza bir Max daha mı dikecekler?
Uh, with an address one block north of fountain on Vermont.
Vermont'un kuzeyinde. Fountain caddesinin bir sokak ötesinde.
I want a neuro block.
Sinir engelleyici istiyorum.
Tell me what a neural block is.
- Sinir engelleyicisinin ne olduğunu söyle.
We need to block every exit from the Cloisters.
Dehlizlerin bütün çıkışlarını kapatmamız gerekiyor.
A neural block.
Sinir engeli.
- Block booking, that's clever.
Blok rezervasyon, akıllıca.
All right, we're going block to block, gentlemen.
Blok blok tarama yapacağız beyler.
Block out current user, divert all power to spider-bot.
Aktif kullanıcıyı devre dışı bırak, tüm gücü örümcek robota ver.
I need to block them.
Onları engellemeliyim.
There's no way she could have built a bomb here to take out a whole block.
- Nasıl yani? Burada tüm bloğu yok edecek bir bomba yapmasına imkan yok.
They had to have been triggered within a two-block radius.
İki blok yarıçapı içerisinde tetiklenmek zorundaydılar.
7. They had to have been triggered within a two-block radius.
İki blok uzaklıktaki bir yerden tetiklenmiş olmalılar.
Okay, Shelby said that the bombs had to have been triggered within a two-block radius, right?
Shelby bombanın iki blok uzaklıktan tetiklenmesi gerektiğini söyledi.
No camera has her on the block after that.
Bundan sonraki blokta onu yakalayan bir kamera yok.
Our suspects are trapped in this six-block grid.
Şüphelilerimiz altı blokluk alanda kapana kısıldı.
Block by block, door by door... we will do whatever it takes.
Blok blok, kapı kapı, ne gerekiyorsa yapacağız.
Alex Parrish, Grand Central bomber, is trapped within a six-block perimeter as we speak.
Alex Parrish, Grand Central bombacısı, şu anda altı bloklu alanda sıkıştı.
- This C-block, cuz.
- Burası C Blok, kuzen.
- Are you sure this is the block, or...
- Doğru blokta olduğuna emin misin? - Evet, adamım.
Just wanted you to know it's gonna get noisy at C-block later.
C Blok'ta biraz gürültü olacağını bilmeni isterim.
And the same judge, Judge Jeffrey Ringer, continues to block my adoption without considering what I want.
Aynı hakim, Hakim Jeffrey Ringer, benim ne düşündüğümü göz önüne almadan defalarca evlat edinilmemi engellemeye devam etti.
Wagons block the entry.
At arabaları girişi kapatmış.
I block... I didn't block.
Ben etm... ben bloke etmedim.
Suspect's car has pulled into a gas station in the 11,000 block of Santa Monica Boulevard.
Şüpheli araç Santa Monica Bulvarı 11000 numarada bir benzinliğe girdi.
I heard that this whole block is covered by like a million cameras, so...
Bu binada milyon tane kamera olduğunu duyunca...
Block him now.
- Tae Ho! Niye tutmuyorsunuz? Hemen icabına bakın!
I don't know what to do, so you figure out and block them.
Ne yaparsın bilmiyorum ama ne pahasına olursa olsun engel ol.
The killer put a block of dry ice on Nora's foot, holding it to the gas pedal.
Katil bir karbondioksit buzu kalıbını Nora'nın ayağına koyup gaz pedalına tutturdu.
My child is breathing and talking right down the block from me at 1600 Pennsylvania Avenue, but I can't see him.
Benim çocuğum nefes alıyor ve konuşuyor benden tam bir blok ötede. 1600 Pennsylvania Sokağında. Ama onu göremiyorum.
Set up a five-block perimeter. Now! - Get back!
Derhal beş caddelik güvenlik çemberi kurun!
So they can give you a lift past their five-block perimeter. - All right.
Bu sayede beş caddelik çemberin dışına çıkabilirsin.
I'll have patrol start pulling video from all the security cameras in... A five-block radius?
Devriyeye, 5 blokluk bölgedeki tüm güvenlik kameralarından görüntü çekmeye başlatırım.
Only reason people on this block got shit is'cause of my moms.
Bu bloktaki insanların bir'boklarının'olmasının tek sebebi annem.
Hey. Did you see my text? About the block party.
Partiyle ilgili mesajımı gördün mü?
As you see, when they cross the NLL, play the warning recording and block their path.
See gibi, onlar NLL geçerken,
Pull up on the next block.
Az ileriye park et.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]