English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ B ] / Blocked

Blocked translate Turkish

2,760 parallel translation
[Caller ID blocked]
"Gizli numara"
Now, he blocked the first blow.
Bakarsak, kurban ilk darbeyi engelledi.
- You garter-sock blocked me?
- Beni engelledin mi yani?
The toilet's blocked.
Tuvalet tıkanmış.
And when we came into the middle of the mountain, we could go up, or down, or to the sides, but each time our path was blocked with sand and rocks, and we could not continue.
Dağın ortasına geldiğimizde, yukarı, aşağı, kenarlara gidebilirdik, fakat her defasında yolumuz kum kayalarla kapanıyordu, ve devam edemiyorduk.
Just after my 7 : 00 broadcast, during which I announced the CBI had someone in custody. Someone texted me from a blocked number, said he was the SJK and then gave me this address.
Akşam 19 : 00 yayınında CBI'ın bir şüpheliyi tutukladığını açıkladıktan hemen sonra birisi gizli bir numaradan bana mesaj attı ve San Joaquin Katili olduğunu söyledi ve bu adresi verdi.
They have all these streets blocked off,'cause you have to go through the biggest limo line in the world to get dropped off.
Tüm caddeler tıkanmıştı, tüm dünyanın izlediği yere en uzun limuzinle gitmen gerekiyor çünkü.
Every text is blocked except for the one they were reading. Julian Werner.
An itibariyle okudukları dışındaki tüm mesajlar engelliydi.
I tried calling the number back, but it's blocked.
Geri aramaya çalıştım ama numara bloke edilmiş.
I came up to check on her... But the door was blocked.
Ben de onu kontrol etmeye gittim, ama kapı kilitliydi.
Okay, you know what? I am legally blocked from talking to Zach, but you can talk to him again.
Zach'le konuşmam hukuken yasak ama sen tekrar konuşabilirsin.
The exact location appears to be blocked by that curled up billboard section.
Tam adresi reklam afişinin şu kıvrılmış bölümünde gibi görünüyor.
Doesn't make any sense. His trachea's blocked below the incision point.
Nefes borusu kesik noktasının altında tıkanmış.
The problem is, with this area blocked by napping tents, we have no place to serve the officers beer.
Sorun şu ki, çadır kuran insanların bu bölgeyi kitlemesiyle memurlara bira servis edecek hiçbir yerimiz kalmadı.
Blocked number.
Engelli numara.
It may have blocked the signal.
Sinyal olmayabilir.
Then it would've blocked the pathway to the sofa.
O hâlde kanepeye gidiş yolunu tıkamış olmalı.
She's blocked out most of her childhood.
Çocukluğunun büyük bir kısmını hatırlamıyor.
Tim blocked him from using "make it work,"
Tim "Birbirine uydurun!" demesini önlemiş!
Blocked me at every turn!
Her yerde karşıma çıktın!
Well, all of his chakras are pretty blocked, but the fourth is definitely the worst.
Çakralarının hepsi epey tıkalı ama dördüncüsü kesinlikle en kötü durumda olanı.
# The path to get the thing you want is never really blocked. #
# İstediğin şeye giden yol kapanmaz asla #
Our PR and Marketing team has blocked CK Group from running an article on it.
Halkla ilişkiler departmanı ile Pazarlama ekibimiz CK Grubun, bununla ilgili makalesini engelledi.
"Forty-three parties, close to 500 guests, 30 caterers, " all of Garage 2 blocked until 4 : 00.
43 parti, 500 civarı misafir, 30 tane yemek şirketi ikinci garaj saat dörde kadar kapalı.
Well, I blocked a lot, but not that.
Iyi, ben, birçoğunu engelledim, ama sadece bu değil.
" Someone that has blocked the entire area.
- Biri tüm alanı engelledi.
I was dropping my grandma off at the airport... and on the way back the Five-Pointers blocked up Lennox Hill.
Büyükannemi havaalanına götürdük dönüşte Five-Pointers Lennox Hill caddesini kapatmıştı.
Two days, three at most, this whole place will be flooded like a blocked dunny.
İki gün, bilemedin üç gün içerisinde burası tamamen suyla dolacak.
I will not stay blocked...
Ben çakılı kalmayacağım.
The north exit is blocked.
Kuzey çıkışı engellendi. Oraya gidemezsiniz. Lanet olsun!
The midtown tunnel's blocked by debris but the cannons have enough firepower to make a path for people.
Şehir merkezindeki tünel enkazla kapanmış durumda. Ama fırlatıcı insanlara yol açacak ateş gücüne sahip.
An alarm went off and the security had everything blocked,
Alarm çalmaya başlayınca güvenlik de her yeri kilitledi.
We're gonna be blocked!
Kapana kısılacağız!
It's blocked.
Kapalı.
I blocked out most of high school anyway.
Lisenin neredeyse tamamını aklımdan çıkardım zaten.
They made a test, said the carotid artery was blocked and that surgery would be necessary.
Tahlil yaptılar şah damarının tıkandığını ve operasyonun şart olduğunu söylediler.
No, it's blocked.
Hayır, hattı engelli.
- Toilet's blocked.
- Tuvalet tıkandı.
- Toilet's blocked. - Disgusting.
- Tuvalet tıkandı.
The camera is blocked.
Fotoğraf çekelim.
But when I came to true emotion, expression of feelings... The words are just get blocked.
Ama gerçek duygulara geldiğimde, duyguların ifadesine kelimeler tıkanıyordu.
The roads are completely blocked.
Yollar tamamen kapanmış.
Genoeses needed their trade route to be blocked to come to their senses.
Cenevizlilerin aklının başına gelmesi için Karadeniz ticaret yolunun kapatılması gerekiyormuş.
We're blocked.
Kısıldık.
Call outs on their way to Hall. Everything is blocked off.
Belediye Sarayı'na doğru bütün telefonlar bloke olmuş.
All roads out of town are blocked.
Kentten bütün çıkışlar tutuldu.
Is blocked here.
Burası yasak. - Özür dilerim.
- Well, we know the roads are blocked, but we haven't tried the water yet.
- Nereye gidiyoruz? - Yolların kapalı olduğunu biliyoruz ama suyu denemedik daha.
His trachea wasn't swollen, it was blocked.
Nefes borusu şişmemişti.
This way's blocked.
Bu tarafı kapanmış.
OK, if that happens again, shout "blocked."
- Istakoz, tamam.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]