English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ B ] / Buttermilk

Buttermilk translate Turkish

215 parallel translation
- Buttermilk.
Ayran.
I ain't aiming for you to get freckled... after the buttermilk I done put on you, bleaching them freckles.
Üzerindeki çilleri beyazlatmak için kış boyunca sürdüğüm ayrandan sonra, tekrardan çillenmeni istemiyorum.
I love him because he's the kind of a guy that gets drunk on a glass of buttermilk.
Seviyorum çünkü bir bardak ayranla sarhoş olan biri.
Trees, grass, sweet cider and buttermilk... and water from that well that's colder than any other...
Ağaçlar, yeşillik, tatlı elma şarabı, tereyağı ve diğer her yerden daha soğuk suyu olan o kuyu- -
Are you sure you had nothing to drink but buttermilk?
- Bundan emin misin?
I love him because he's a sort of a guy that gets drunk on a glass of buttermilk, and I love the way he blushes right up over his ears.
Seviyorum çünkü süt içse bile sarhoş oluyor. Seviyorum çünkü utanınca bütün vücudu kıpkırmızı oluyor.
There's a lot of you corn bread and buttermilk boys in the Navy yet that doesn't seem to be sailor country.
Donanmada, senin gibi denizcilikten uzak pek çok kasaba çocuğu var.
Help yourself to the buttermilk. Buttermilk?
- İstediğin kadar süt içebilirsin.
- And some buttermilk.
- Biraz da ayran.
I heard something about sandwiches and buttermilk.
Sandviç ve ayran olduğunu duydum.
You shouldn't mix fairytales with liverwurst and buttermilk.
Masalları ciğerli sosis ve ayran ile karıştırmamalısın.
To buttermilk, and liverwurst, and getting things back to how they were yesterday.
Ayrana ve ciğer sosisine ve her şeyin dünkü gibi yerli yerinde olması şerefine.
They finally caught on to Mrs. Allison... when she poisoned her 80-year-old father... with arsenic in his buttermilk.
Bayan Allison 80'lik babasının kremasına arsenik katıp öldürmeye çalışırken yakalanmış.
- Would thee care to join us in a glass of buttermilk?
- Bizimle bir bardak ayran içmeye ne dersiniz?
- Buttermilk?
- Ayran?
- Buttermilk.
- Ayran.
You know I don't keep buttermilk in here, Nell.
Burada ayran bulunmaz. Bunu biliyorsun, Nell.
I thought thee didn't like buttermilk.
Ayrandan hoşlanmadığını sanıyordum.
You'd better take it easy on that buttermilk!
Şunun şurasında içtiğiniz ayran!
Why couldn't you stick with buttermilk?
Niye ayran içmeye devam etmedin?
Buttermilk.
Sütten çıkmış kaşık.
But the fly in the buttermilk is there ain't no armies in Texas.
Ama bir sorun var. O da Teksas'ta ordu olmaması!
That's all. Flies in the buttermilk. Shoo, fly, shoo.
Sinek gibi yapışma, ikişer ikişer.
- Buttermilk, please.
- Ayran, lütfen.
get Mr. Peterson some buttermilk.
Jeremiah, Bay Peterson'a ayran ver.
It's about... buttermilk!
Bu, şey yağlı sütle ilgili!
She forgot to order buttermilk.
Karım yağlı süt sipariş etmeyi unutmuş. Her zaman unutur.
There's nothing like buttermilk - especially if you have a lazy colon.
Yağlı süt gibisi yoktur. Özellikle ağır çalışan bir bağırsağın varsa.
Do we have any buttermilk in the house?
Evde hiç yağlı sütümüz var mı?
Buttermilk.
Yağlı süt!
- I'm partial to cold buttermilk.
- Soğuk kaymaklı sütten hoşlanırım.
- It's buttermilk.
- Hayır o tereyağlı süt.
OK, Jimmy Morgan... number 86... Buttermilk.
Jimmy Morgan... 86 numara, Buttermilk.
Is it the buttermilk kind?
Sütlü olanından mı?
Pretend it's not buttermilk.
Sütlü olmadıklarını farz et.
You just get the buttermilk pancake mix.
Sütlü krep karışımı ekliyorsun.
" Flies in the buttermilk, Shoo, fly, shoo.
"Sütün içindeki sinekler, kış-kış sinek, kış-kış."
Buttermilk... Take what you like.
Yayık ayran... istediğinizi alın.
I will P.T. you until your assholes suck buttermilk!
Götünüzden kan gelinceye kadar koşacaksınız!
It's buttermilk.
Ayran olacak.
You want some buttermilk?
Biraz tereyağı ister misin?
If he wants buttermilk, he can get it himself.
Eğer tereyağı istiyorsa kendisi alabilir.
I'll bring you a glass of buttermilk.
Sana bir bardak ayran getireyim.
I don't even like buttermilk, Gus.
Ben ayrandan hoşlanmam bile, Gus.
Like a sip of good whiskey or a soft bed or a glass of buttermilk or say, uh...
Bir yudum viski yada yumuşak bir yatak, veya bir bardak ayran gibi. veya, söyle, ah...
Clayton, when you come back for supper, bring me some buttermilk from Mr. Sumter's.
Clayton, akşam yemeğine gelirken Bay Sumter'dan bana biraz süt getir.
Don't forget the buttermilk.
Ayranı unutma.
Ernie, you forgot my buttermilk!
Ernie, ayranımı unuttun!
Whoa, Buttermilk!
Whoa, yavaşlaaa!
Now, a glass of buttermilk for you... with all your knowledge. There is good, my little one.
Aferin sana küçüğüm.
Buttermilk.
Ayran!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]